75. Cannes Film Festivali'nden notlar: Hayvanları seveceksin!...
On Emir'e sadece bir yeni Emir eklemek gerekse ; hatta, Tek Emir'e indirgemek düşünülse, ne olabilir bu Öz Emir?
75. Cannes Film Festivali'nden notlar: Doğru yeri arayan insanlar
Güncel kaygılardan, kısır çekişmelerden, her tür manipülasyon girişiminden iki gün içinde kurtulduk galiba...
73. Cannes Festivali hem var hem de yok...
Yer aynı: Champs-Élysées üzerindeki en büyük sinema salonu “Normandie”. Anfi biçiminde sıralanmış 800 geniş koltuktan en ortadakine simgesel bir izleyici oturmuş.
72. Cannes Film Festivali’nden notlar (22.05.2019)
Merakla beklenen “Once Upon a Time in Hollywood”, 25 yıl önce “Pulp Fiction” ile Altın Palmiye alan Quentin Tarantino’nun en zayıf filmi…
72. Cannes Film Festivali’nden notlar (20.05.2019)
“Kimseye bir yararı dokunmayacak bu direnişinin. Savaşın gidişatını değiştirebileceğini mi sanıyorsun sen? Ailene ve kendine zarar vermekten başka ne elde edebileceksin ki? Bırak vazgeç, inat etme!” Bir Avusturya dağ köyünde, Terrence Malick’in (1943) çok sevdiği o yüksek tepelerin bol yeşilli temiz vadilerinde çiftçilik ve hayvancılık yapan inançlı, üç çocuk babası genç Franz, bu sözleri yakınlarından, dostlarından, düşmanlarından, köyün papazından defalarca dinlemiş olmasına karşın, kendisini ve yakınlarını acı günlerin beklediğini çok iyi bilse de, köktenci direnişinden vazgeçmez.
Toplumsal ve bireysel çıkmazların derinliğinde…
Ken Loach, üçüncü kez Altın Palmiye alarak politik sinema tarihine geçmeyi hakeden olağanüstü bir usta…