"100 yılda cezaevinde yatsam umurumda olmaz"

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız vicdani retle ilgili sözleri nedeniyle Batman Savcılığınca hakkında "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle soruşturma başlatılmasını "100 yılda cezaevinde yatsam umurumda olmaz, ben bu kirli savaşın ortağı olmam, vicdani redde inanıyorum" şeklinde değerlendirdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.06.2010 - 14:24

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, TBMM'de Batman savcılığınca 'halkı askerlikten soğuttuğu' gerekçesiyle soruşturma başlatılmasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldız, Batman'da yaptığı açıklamaların kamuoyunda ciddi tepki uyandırdığını belirterek, "Sivil itaatsizlik çağrısı mı sözkonusu" şeklindeki bir soruya "Toplumu germek gibi bir niyetim, alışkanlığım yok benim. Partimin 2008'den beri verdiği vicdani ret yasa teklifi var Hasip Kaplan ve Akın Birdal'ın. Bunu basın toplantısıyla da duyurmuştuk. Türkiye Avrupa Konseyi ülkeleri arasında vicdani reddi tanımayan ülkeler arasında. Vicdani ret BM sözleşmeleri ve AİHM kararlarına göre bir haktır. 90 civarında ülke zorunlu askerliği kaldırdı" karşılığını verdi.

"Aydınlar Jean Paul Sartre gibi 'Hepimiz katiliz' diye bağırmalı"

İnsanların siyasal düşünceleri, dini inançları, ahlaki ve vicdani gerekçelerle 'zorunlu askerliği kabul etmiyorum. Bu savaşa gitmiyorum' deme hakkı olduğunu, Türkiye'de de askerlik çağına gelmiş yüz binlerce insanın böyle düşündüğünü bildiklerini kaydeden Yıldız, "Türkiye'de bütün ezilenlere 'bu savaşın ortağı olmayın, vicdani ret, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir haktır, bu hakkınızı kullanın, Kürtlere ve tüm insanlara söylediğim 'bu savaşın ortağı olmayın'dır ve bu söylediklerimin arkasındayım. Bu gençlerimizin kanında hepimizin, bütün siyasetçilerin, aydınların, sorumluluk düzeyinde olup da bir şeyler yapmayanların eli vardır. 30 yıldır aynı şeyi deniyoruz. Geldiğimiz nokta; '30 yıldır yaşadıklarımızı tekrar yaşatalım...' Kayıp aileleri, o savaş döneminde hukuk dışına çıkan devletin yarattığı sonuçlardır. Bu bir kardeş kavgasıdır, bu kardeş kavgasına ortak olmayın" diye konuştu.

Türkiye'deki aydınların Fransız yazar ve düşünür Jean Paul Sartre gibi 'hepimiz katiliz' diye bağırmaları gerektiğine inandığını söyleyen Yıldız "Satre de gibi böyle bir kirli savaş ortamında Fransa'nın vicdanı olarak ortaya çıktı ve daha sonra Fransa'yı yönetenler, Jean Paul Sartre Fransa'dır dediler" dedi.

"Ben kirli savaşın ortağı olmam"

100 bin insan daha ölse sorunun savaşla değil ancak diyalogla çözülebileceğini ifade eden Yıldız, "Kürt sorunu milyonların talebidir. Cumhuriyetin kuruluşundan beri onlarca isyan çıkmış ve insan ölmüş, milyonlarcası evinden barkından ayrılıp batıya göç etmek zorunda kalmış. Ama bugün herkes, bu savaşı biraz daha üflüyor, bu yangını biraz daha körüklemeye çalışıyor. Tavır bu olmamalı. Bizim sesimiz budur. Ben kirli savaşın ortağı olmam. Bu, TCK'nın hangi maddesine göre suç olursa olsun, benim umurumda bile değil. Sesimin gittiği her yere haykıracağım; Bu kirli savaşın ortağı olmayın. Sayın Meclis Başkanı, 'savcılar gereğini yapsın' demiş, Savcılar da gereğini yapmışlar, soruşturma açmışlar. Bu benim umurumda bile değil. Bu düşüncemden dolayı 100 yıl da cezaevinde yatsam umurumda olmaz. Çünkü ben bu düşünceye, vicdani redde, kardeş kavgasının olmaması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

"Bu ülkenin bölünmezliğinin teminatı Kürtlerdir"

Vicdani reddin partisinin de görüşü olduğunu kaydeden Yıldız "PKK'ya katılımlar konusunda da bu çağrıyı yapıyor musunuz" şeklindeki bir soruya ise "Savaşa kesinlikle karşı olduğumu söylüyorum. Kimsenin savaşa, çatışmaya destek vermemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çıkmaz sokaktır. 30 yıl daha savaşılsa çözüme katkıda bulunmaz" karşılığını verdi. Bir başka soru üzerine Yıldız "Bu ülkenin bölünmezliğinin teminatı Kürtler'dir. Kürtler bölünmek isteselerdi, Kurtuluş Savaşı ortamında bölünmek için çok uygun ortam vardı, o zaman yaparlardı. Kimse Kürtlerin hak arayışına toprak istiyorlar diye yaklaşmasın" yanıtını verdi.

"Bölünmeyi PKK da istemiyor"

Kürtlerin eşitlik ve özgürlük istediğini, kendisinin de eşinin Türk olduğunu, çocuklarının anadilinde eğitim görmesini istediğini ifade eden Yıldız, Parlamentonun çözüm yeri olması, milliyetçiliğin tırmandırıldığı yer olmaması gerektiğini ifade etti. Yıldız bir gazetecinin "Siz PKK adına mı konuşuyorsunuz" sorusuna, "Bölünmeyi PKK da istemiyor. Ben kendi adıma partim adına konuşuyorum. Bütün Kürtler adına konuşuyorum" karşılığını verdi. Yıldız bölünmenin PKK'nın programında da olmadığını, 'Öcalan'ın açıklamalarından PKK'nın kurmaylarına kadar yapılan açıklamaların hiçbirinde 'Biz bu ülkeyi bölmek istiyoruz. Bağımsız bir Kürt devleti kurmak istiyoruz gibi bir söylem' olmadığını savundu. Aynı gazetecinin, PKK'nın özerkliği savunduğunu söylemesi üzerine ise Yıldız "Özerkliği biz de istiyoruz. Demokratik özerkliği, Kürtlerin kendi kendini yönetmesi gerektiğini" dedi.

Yıldız partisinin ortaya koyduğu demokratik özerklik projesinin etnik bir demokratik özerklik projesi olmadığını belirtirken gazetecinin "oraya gidiyor" sözleri üzerine, "Nereye gideceğine siz karar veriyorsunuz. Siz niyet okuyorsunuz. 'Oraya giderse bağımsız bir devlete de gider' diyorsunuz. Avrupa'da demokratik özerklik yerel yönetimlerin güçlendirilmesi o ülkeleri bölmüş mü, güçlendirmiş mi" karşılığını verdi. Yıldız, "Bir toplum aldığı kararlarda söz ve yetki sahibi olduğunda, kendine güveni gelir, başka arayışların içerisine girmez" diye konuştu.

 

İlgili haber için tıklayınız;

BDP'li Yıldız hakkında soruşturma başlatıldı


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler