"13 Haziran'da yeni bir defter açacağız"

Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partisinin Ankara milletvekili adayları ile Ulus'taki Birinci Meclise yürüdü.

Burada Seymenler tarafından karşılanan Kurtulmuş, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Seçimler öncesinde Has Parti'nin Ankara'da yaptığı son etkinlik olduğunu ifade eden kurtulmuş, seçim kampanyası süresince söylenilen, konuşulan sözlerin aşağı yukarı tamamlandığını belirtti

Bugün Eskişehir, yarın Konya mitingleriyle seçim çalışmalarını da tamamlayacaklarını belirterek, bütün bu kampanya süresince özellikle meydanlarda iktidar ve anamuhalefet arasında sürdürülen ''anlamsız ve faydasız'' diyalogları bir tarafa bırakarak, projelerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Seçim meydanlarında Türkiye'de ileri bir demokrasinin nasıl kurulabileceğini, Türkiye'de millet egemenliğinin nasıl sağlanabileceğini anlattıklarını ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunun çok sembolik bir gösterisi olarak bugün Ankara Birinci Mecliste kurulan, 1920'deki o milli ruhu yansıtan bu güzel binanın önünde bir kere daha görüşlerimizi dile getirme imkanını bulmak istedik. 1920 Meclisi bizim tarihimizin en önemli meclislerinden birisidir. Bu Meclise, 'Gazi meclisi' ya da 'kahraman meclis' denilebilir. Kurtuluş Savaşı'nı vermiş, Türkiye'nin dört bir yanında gelmiş olan, gerçekten halkı temsil eden insanlar tarafından oluşturulmuş bir meclisti. Bu Meclisin içerisinde Dersimli Diyap Ağa'dan Mehmet Akif Ersoy'a, Ali Şükrü Beyden Şavşatlı Ahmet Fevzi Efendi'ye kadar çok farklı tonlarda, Türkiye'de kurtuluş mücadelesini kim verdiyse onların hepsinin temsilcileri vardı.

Urfalı Diyarbakırlıyla, Diyarbakırlı Çankırılıyla, Çankırılı Edirneliyle, Samsunlu Sinopluyla, Karslı İzmirliyle yan yana, omuz omuza bütün Anadolu'nun ve bütün Türkiye'nin sesini Meclise taşıdılar. O Meclis belki de Türkiye'nin özlemini duyduğu bir meclisti. O Mecliste sadece kurtuluş mücadelemizin ortaya koymuş olduğu yeni Türkiye'yi kurma, bu topraklarda zulme, haksızlığa, sömürüye karşı çıkma iradesinin ötesinde gerçekten Türkiye de halk egemenliğini, millet egemenliğini yeniden tesis ideali de vardı.''
 

''Hakimiyet bila kaydü şart milletindir"

Kurtulmuş, Meclisin duvarında yazan ''Hakimiyet bila kaydü şart milletindir'' sözünün boşa söylenmiş bir söz olmadığını belirterek, ''1920 Meclisi hem ülkenin kuruluşunu sağladı hem aynı zaman da millet egemenliğinin önününü açtı. Şimdi Has Parti olarak diyoruz ki, sene 2011, aradan bu kadar uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen hala tam manasıyla o günkü adıyla 'bila kaydü şart' halkın egemenliği, milletin egemenliği sağlanabilmiş değildir. Onun için 13 Haziran sabahından itibaren 'bila kaydü şart', kayıtsız şartsız milleti egemen, sistemin sahibi ülkenin sahibi kılacak yeni bir döneme ihtiyacımız var'' dedi.

HAS Parti'nin yeni Türkiye'nin yeni siyaset yolunun başlangıcını kurmaya çalıştığını ifade eden Kurtulmuş, partisinin içinde olacağı bir Meclisin, Türkiye'nin geleceğini, aydınlık yarınlarını kuracak bir meclis olacağını söyledi.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

''Aynen 1920 ruhunda olduğu gibi, yani bu ülkenin bağımsızlığını, bu ülkenin birliğini dirliğini, bu ülkenin insanlarının özgür ve adil bir şekilde yaşamasını esas alan yeni bur ruhla yeni bir azimle inşallah yeni Türkiye'nin yeni siyaset defterini 13 Haziran günü TBMM'de açmış olacağız. 1920 Meclisine atıf yapmamız bundan dolayıdır. Türkiye yeniden halkının arasındaki farklı renkleri, bütün çiçeklerin güzel kokularını bir arada oluşturacak, dirliğini birliğini toplumsal barışını sağlayacaktır. Türkiye'de herkesin bu ülkenin nimetlerinden istifade ettiği, herkesin kalkınmadan pay aldığı yeni bir Türkiye kurulacaktır ve bu ülkenin, devletin sahibi benim diyeceği özgür, eşit ve adil yurttaşlar olarak kendisini bulacağı, herkesin özde vatandaş olacağı yeni bir Türkiye'yi kuracağız. Bunun için inşallah HAS Parti Meclise taşınacaktır. Milletimiz bu seçim kampanyasında bizi dinledi, anladı, sevdi, gönlünde ve zihninde yer verdi ve inşallah, 12 Haziran seçimlerinde sürprizin hasını yaparak, sandıklardan HAS Parti'yi çıkartacak ve TBMM'ye gönderecektir.

Biz de buradan aynen 1920 ruhunda olduğu gibi, dinleri, dilleri, ırkları, sınıfları, ait olduğu yerler ne olursa olsun bütün Türkiye'yi bir ve beraber kılacak, Türkiye'de hiç kimsenin yoksullaşmadığı herkesin zenginlikten hakça pay aldığı bir sistemi kuracak ve bu toplumun en fakir, en mağdur, en altta kalanın bile adaletten pay aldığı yeni bir Türkiye'yi kurmak için yola çıkıyoruz. Aldığımız ruh 1920'nin ruhudur. O ruhu 2011 yılına getirtecek, önce yeni anayasa yapılmaya başlayacak süreçte Türkiye'nin demokratikleşmesini, Türkiye'nin adaletli bir şekilde kalkınmasını ve Türkiye'de barışın sağlanmasını inşallah hep beraber temin edeceğiz.''