"15 sene önceye gidersek..."

CHP'nin yeni Merkez Yönetim Kurulu, (MYK) 15. Olağanüstü Kurultay'ın ardından ilk toplantısını yaptı. Toplantıda CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil'in MYK Sözcüsü olması kararlaştırıldı. Tamaylıgil, yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından bir basın toplantısı düzenledi. Tamaylıgil, toplantı öncesinde salonunda bulunan gazetecilerin tek tek elini sıktı.

Tamaylıgil, sözlerine Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 91. yıldönümünü kutlayarak başlarken "Ne yazık ki bugünü bayram olarak kutlamamız gerekirken bu bayram coşkusu yerine yasaklarla süregiden bir sürecin işlediğine tanık olduk. Bunu üzüntüyle yaşadık. Ama buradan bir söz vermek istiyorum: 2011 yılında, Ulu Önder Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 92. yılında, CHP'nin iktidarında bu bayram coşkusu içerisinde tüm Ankaralılarla beraber kutlanacaktır, buna ınanıyorum" dedi.
 

Genel başkan yardımcıları hedef programlarını MYK'ye sunacak

MYK toplantısında yeni göreve gelmiş olan Genel Başkan Yardımcılarının çalışma programlarıyla ilgili olarak bir ön hazırlık çalışması yaptıklarını bildiren Tamaylıgil, Genel Başkan Yardımcılarının önümüzdeki toplantıdan itibaren bir ay içinde gerçekleştirecekleri hedef programlarını kurul gündemine sunacaklarını bildirdi.
 

DİSK'e polis müdahalesine kınama

Toplantı sırasında DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve arkadaşlarına coplarla müdahale edildiğinin haberini aldıklarını kaydeden Tamaylıgil, "Gençlerimiz, hak arayan, demokrasi, özgürlük ve düşünce paylaşımı için mücadele eden bir bilince coplarla cevap veren iktidar yönetimi altındaki uygulamaları kınıyoruz. Kendilerine geçmiş olsun diyoruz. Özgürlükler içerisinde aranan hakları, hiçbir copun durduramayacağına inanıyoruz. Şunu görüyoruz ki; AKP iktidarı kendi uygulamaları ve kendi istekleri dışında hareket eden her türlü bilince karşı onları bertaraf etme yöntemlerini ortaya koymaktadır. Bu son uygulama da bunun bir örneğidir" diye konuştu.
 

"Kaynak Türkiye'dir"

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tamaylıgil, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü bütçe konuşmasında CHP'nin geçmişteki iktidarlarına yönelik eleştirilerini ve Kılıçdaroğlu'nun vaatlerinin kaynağına ilişkin açıklamalarını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan'ın 2003 yılında bir açıklaması olmuştu 'Kaynak Türkiye'dir' diye. Kaynak Türkiye'dir, Türkiye'nin kaynakları vardır. Ama kaynağın ne olduğu değil, kaynağın doğru, dürüst ve bilinçli bir şekilde idare edilmesidir. Bunu bir şekilde gerçekleştirmek iktidarın görevidir" dedi.
 

"15 sene önceye gidersek..."

Başbakan'ın geçmiş CHP iktidarları dönemine yönelik açıklamalarına işaret eden Tamaylıgil, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişteki söylemlerine geldiğiniz zaman, o günlerin gerçeği ve o günlerdeki dünyada yaşanan gerçekleri unutmayın. O günlerde Kıbrıs'a sahip çıkan bir Türkiye'nin yaşadığı dönemin gerçeklerini dikkate almadan konuşmak olabilir, bu Başbakan'ın kendi konuşma tarzıdır. Ama ben şunu söylemek istiyorum: 15 sene önceye gider, Sayın Başbakan'ın değerlendirme ve sözlerini şöyle bir gözden geçirirsek, 'çıkarttım' denilen gömleğin sonrasında gelinenin ne olduğunu da çok net görürüz. O yüzden siyasetin seviyesini, halkın bizden beklediği söylemi bugünün gerçekleriyle ortaya koymakta yarar vardır. Bir konuşmayı yaparken de bu özü kaçırmamak lazımdır, halk bizden çözüm bekliyor."
 

"Kılıçdaroğlu isimlerin değerini taşımaktan gurur duymuştur"

Başbakan'ın bütçe konuşmasındaki "Ortaya yeni bir şey çıktı 'Kaynak Kemal' diye. Acaba Sayın Genel Başkanın adı o zaman farklı mıydı? Acaba Sayın Genel Başkanın adı 'Hıdır' mıydı?" sözleriyle gündeme gelen isim tartışmalarıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Tamaylıgil, her ismin değerli olduğunu belirterek "Bu noktada o isimlerin değerini taşımaktan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu her zaman gurur duymuştur" dedi.
 

"Devletin kör olması gerektiğini söyledik"

Tamaylıgil, bir gazetecinin MYK üye sayısı toplamının çift sayı olduğunu anımsatarak "Karar alma mekanizmasında bir sorun olur mu?" diye sorması üzerine bu konuda herhangi bir sorun olmadığını belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın "Kürtçülüğün karşısındayım, ama Türkçülüğün de karşısındayım" sözlerini de değerlendiren Tamaylıgil, şunları söyledi:

"CHP'nin programında ve her zamanki söylemlerinde CHP'nin, devletin etnik kör olması gerektiğini ve vatandaşına sosyal demokrasinin temel ilkesi olan insan başlığında yaklaşması gerektiğini dün de söyledi, bugün de söyledi, bundan sonra da söyleyecek. Herkesin etnik kimliği şerefidir. Biz hem etnik kimliğine, hem inancına tüm saygılı yaklaşımımızı ortaya koyuyoruz. Ama sosyal demokrasinin de gerçeği olarak insana hizmet etmek, insan için siyaset yapmak önceliğimizdir."