''2. Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu''
Taner Yıldız, şu anda Nabucco ile alakalı kaynak bulunamadığı için sıkıntı yaşanabileceğinin söylediğini, ancak kendisinin Nabucco'nun gerçekleştirileceğine inandığını belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Bu konuda kaynak ülkelerin de menfaatinin olduğunu açıkça söylemeliyiz. Bu menfaateler orta noktada buluşmazsa zaten bu proje gerçekleşmez'' dedi. Atlantik Konseyi tarafından düzenlenen ''2. Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu''nun ikinci gününde konuşan Yıldız, enerjinin günümüzde hükümetlerin en önemli unsurlarından birini teşkil ettiğini ve dünyada enerjide en önemli büyümenin özel sektör kanalıyla yapıldığını belirterek, bu korelasyonun düzenlenmesinin de o ülkenin hükümetleri tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Bunun çok dikkatli düzenlenmesi gereken bir yapı olduğu kanaatini dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünyada yapılan bütün yatırımlar, aslında tarife yoluyla nihai tüketiciden tahsil edilen kaynaklardır. Hükümetler vatandaşlarıyla bu yatırımları yapmak durumunda olan özel sektör arasındaki makul noktayı yakalamak durumundadırlar. Bunu hem bölgemizdeki projeler için hem de ulusların kendi içinde geliştirdikleri projeler için söylemek istiyorum. Eğer özel sektörle paylaştığınız bütün bu değerler sizin çok yüksek bir karla paylaştığınız değerlerse bir sermaye transferine dönüşüyor ama çok düşük değerlerde karlar oluşuyorsa, bu da sağlığından sorumlu olduğunuz özel sektörün sıkıntıya düşmesine sebep oluyor. Uluslararası projeler de bunun istisnası değil. Yaklaşık 30 yıl içinde 25,7 trilyon dolarlık dünyada yapılacak yatırımların, o ülkelerin vatandaşlarının gelirleriyle de mütenasip olması gerekiyor.''
Büyüme ve enerjideki arz güvenliğinin kirlenme ile ilişkisine de değinen Yıldız, bu denge de tutturulmadan bu işin yapılamayacağını söyledi. Yıldız, bölgedeki enerji projeleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Hazar bölgesinde çok önemli petrol ve doğalgaz rezervleri bulunduğunu anımsatan Yıldız, altı ortaklı ve önümüzdeki süreçte başka ülkelerin de katılma imkanı bulunan Nabucco projesine konusunda, Türkiye'nin batısındaki tüketim noktaları ve doğusundaki kaynaklar oldukça bunların buluşturulma işinin bu tür projelerden geçtiği inancını vurguladı. Türkiye'nin sadece transit ülke olmadığını ve enerji merkezi olacak kapasiteye sahip bulunduğunu ifade eden Yıldız, Yunanistan üzerinden İtalya'ya geçecek doğalgaz boru hattı (ITGI) projesinin de önemine işaret ederek, bu projelerin uzun vadede birbirine rakip olmadığını söyledi. Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Avrupa'nın arz güvenliğiyle alakalı daha çok ithalata bağlı olması, boru hatlarını ve kaynak ülkeleri çeşitlendirme ihtiyacı olması önümüzdeki süreçle alakalı net ışık tutuyor. Bu projeler için biraz sabırlı olmak lazım. Şu anda Nabucco'yla alakalı kaynak bulunamadığı için sıkıntı yaşanır mı deniliyor. Ben Nabucco'nun gerçekleştirileceğine inanıyorum. Bu konuda kaynak ülkelerin de menfaatinin olduğunu açıkça söylemeliyiz. Bu menfaatler orta noktada buluşmazsa zaten bu proje gerçekleşmez. Ama Türkiye her zaman olduğu gibi gerek Nabucco konusunda gerekse batıya aktarılacak diğer boru hatlarıyla alakalı olumlu tutumunu her zaman sürdürecektir. Bununla alakalı şu ana kadar bulunduğu politika da hep bunu teyit etmiştir.''
''Elektirkte, Akdeniz'de bir havza oluşabilecek''
Bakan Yıldız, nükleer güç santralleriyle ilgili çalışmaların devam ettiğini, artan büyüme hızlarıyla birlikte enerji arz güvenliğiyle alakalı da büyüme rakamlarının ortaya çıkacağını kaydetti. Yıldız, ''Uluslararası yatırımcılara da Türkiye'ye geldiklerinde zemini sağlam, hukuku düzenlenmiş ve güvenilirliği ön plana alan iyi bir yatırım ortamının oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu rakam minimum 5,5 milyar dolarlar civarında. Aynı zamanda elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirmesiyle alakalı sadece bu yıl elde ettiğimiz gelirler, 10,5-11 milyar dolar civarına ulaştı. Burada yapılacak üretim yatırım çalışmalarını bu rakamın haricinde tutuyorum. Üretim özeleştirmeleriyle alakalı rakamı, bu bahsettiğim rakamın haricinde tutuyorum. Türkiye, bölgesinde enerji arz güvenliğiyle alakalı yatırım yapılması konusunda son derece kararlı ve ciddi'' diye konuştu.
Bu ay içerisinde Yunanistan ve Bulgaristan'la ENTSO-E ile başlatılan test çalışmalarına da değinen Yıldız, bunun, önümüzdeki yıl içerisinde Fransa, İspanya ya da İngiltere'de yapılan üretimin teknik olarak Türkiye'de satılabileceği ya da Türkiye'de bir üretim noktasının fiyatlarının denk gelmesi halinde Avrupa'da bunu satabileceği anlamına geldiğini söyledi. Yıldız, ''Sekonder enerji kaynağı olarak tanımladığımız elektrik enerjisinin artık Avrupa ile bütünleşik bir halde yer aldığını söyleyebiliriz. Bu, yaptığınız bir işin pazarının hazır olduğunu ve pazarın daha da genişlediğini gösteriyor. Aynı çalışmayı, Akdeniz'in güneyinde 8 ülkenin koordinasyonunu Türkiye'nin üstlendiği bir yapı içerisinde 6-7 yıl içerisinde gerçekleştirmek istediğimizi söyleyebiliriz. İnsanların enerjiyle alakalı refahı hissettiği ana kalem elektrik. Bu elektriği, Fas ve Cezayir'i de kattığımızda Akdeniz'in kuzeyinde ve güneyinde tamamen bir havza haline dönüştürülebilecek ve ortak çalışmayı gerekli kılacak bir yapıya getirmiş olacağız'' şeklinde konuştu.
Boğazlardan petrol geçişi
Taner Yıldız, İstanbul'dan geçen tanker sayısının yüksekliğine de işaret ederek, şu anda boğazlardan 150-170 milyon ton civarında petrol ve ürünlerinin geçtiğini, bu haliyle bırakıldığında bu rakamın 200 milyon tonu geçeceğini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Boğazlardaki geçişleri tabii ki yasaklayamayız ama bir kısım bariyerlerin yükseltileceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Alternatif çözüm yolları sunulduktan sonra ancak bunları yapabileceğimizi söylemiştik yıllar önce. Burgaz-Dedeağaç ve Samsun Ceyhan ham petrol boru hatlarıyla alakalı geliştirilen projelerin ciddi bir alternatif yol olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte hem ekolojik dengeler itibariyle hem çevre faktörleri itibariyle, hem tarihinden hem güzelliğinden hem doğasından kaynaklanan sebepler yüzünden İstanbul ve Çanakkale boğazlarının bundan sonra bu kadar rahat geçilememesinin doğru olduğuna inanıyorum. İleriye doğru düşündüğümüzde Samsun-Ceyhan ham petrol boru hattı gibi projeler de Hazar'da ve Karadeniz'de geliştirilecek projelerin bir sübapıdır, bir nefes alma yeridir. Uluslararası camiada, özellikle taşıyıcı, üretici, bunun ticaretini yapan 20 kadar firmanın da gönüllülük esasına göre bunları dikkate alacağından hiç şüphem yok. Onlar çevreye bizden daha az duyarlı değiller. İstanbul ve Çanakkale boğazlarına gösterecekleri hassasiyet için şimdiden teşekkür ediyorum.''
Öte yandan Azerbaycan Enerji Bakanı Natık Aliyev, ''Artık eyleme geçme zamanı gelmiştir. Şahdeniz'de yarım trilyon metreküplük rezervimiz var. Azeri-Çırak-Güneşli'de, derinde 300 milyar metreküpten daha fazla rezerv var. Çırak'daki bu alanı işleteceğiz'' dedi.
Atlantik Council tarafından Conrad Otel'de düzenlenen Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu'nda ''Avrasya'nın Enerji Güvenliğini Şekillendirmek'' başlıklı panelde konuşan Azerbaycan Enerji Bakanı Natık Aliyev, 21. yüzyılda enerji, yoksulluk, gıda, temiz su gibi sorunlar yaşandığını, bu problemlerle ilgili de karara varmaları gerektiğini söyledi.
Ekonominin ve toplumun gelişmesi için itici gücün enerji olduğunu, ancak bulundukları bölgede elektriği dahi olmayan ülkeler bulunduğunu dile getiren Aliyev, ''1.4 milyar kişi elektriğe sahip değil. 2 milyar kişi de geleneksel yöntemlerle yemeklerini pişiriyor. Bu herkesi endişelendirmesi gereken bir konu'' dedi.
Aliyev, Avrasya'nın enerji kaynaklarının muazzam olduğunu, bazı ülkelerde ise hiçbir enerji rezervi bulunmadığını söyledi. Karadeniz'in etrafında 12 ülke, 300 milyondan fazla da nüfus bulunduğunu, bu ülkeler arasında sadece Azerbaycan ve Rusya'nın enerji kaynaklarını ihraç ettiğini dile getiren Aliyev, diğer ülkelerin ise alıcı olduğunu belirtti. Natık Aliyev, ülkesinin, 1994'den beri başarılı şekilde iyi bir petrol stratejisi uygulamaya başladığını ve bunu sürdürdüğünü ifade etti.
Bu yıl Azerbaycan'ın 52 milyon tondan daha fazla petrol üreteceğini belirten Aliyev, bunu da İran, Rusya, Gürcistan ve Türkiye'ye ihraç edeceklerini söyledi. Aliyev, birkaç yıl içinde 44 milyon ton yıllık üretime sahip Azeri-Çırak-Güneşli'de üretimi artırmayı düşündüklerini, 2015 yılında bu miktarın 50-60 milyon tona ulaşacağını kaydetti.
Doğalgazda da geliştirebilecekleri çok büyük fırsatları bulunduğunu, Türkiye ile satış ve Şahdeniz 2 Projesi'ni geliştirmek için çok önemli anlaşmalara imza attıklarını dile getiren Aliyev, ''Artık eyleme geçme zamanı gelmiştir. Şahdeniz'de yarım trilyon metreküplük rezervimiz var. Azeri-Çırak-Güneşli'de derinde 300 milyar metreküpten daha fazla rezerv var. Çırak'daki bu alanı işleteceğiz'' dedi. Azerbaycan Enerji Bakanı Aliyev, gaz sistemlerini çeşitlendirmeye başladıklarını, var olan İran ve Rusya gaz boru hattının kapasitesini geliştireceklerini söyledi.
Azerbaycan'ın 21. yüzyılın projesi olarak gördüğü Bakü-Erzurum hattının, ilk doğalgaz ihracat boru hatları olduğunu ve bunu da geliştireceklerini ifade eden Aliyev, bu gaz boru hattını 20 BCM'e kadar geliştirme şansları bulunduğunu, bunu 30'a kadar çıkarma konusunu da tartıştıklarını söyledi. Nabucco Projesi ile ilgilendiklerini, düşündükleri pek çok proje bulunduğunu, ülkesinin Türkiye'de de pek çok yatırım yaptığını belirten Aliyev, Petkim'de en çok paya sahip olduklarını, Gürcistan'da da gaz boru hatları bulunduğunu kaydetti.
Aliyev, ''İlk aşamadaki bütün görevlerimizi tamamladık. Azerbaycan bağımsız bir ülke olarak kendi enerji güvenliğini sağlayan bir ülkedir. Dünyada en büyük gelişen ülke biziz. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, küresel krize rağmen son yıllarda yüzde 20-30 büyüdü. Burada büyük bir kaynak ve zenginliğe sahibiz. Bölgemizde komşularımızla işbirliği yapıyoruz ve işbirliğinden çok hoşnutuz. Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Gelişmiş bir ekonomi istiyorsak, her şeyden önce barışa ihtiyacımız var' dedi. Barış olursa o zaman ekonomimizi de geliştirebiliriz'' diye konuştu.
TPAO'nun günlük petrol üretimi 70 bin varil
TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal da, Türkiye'nin ulusal kurumu olan TPAO'nun hem yurt içinde hem de Azerbaycan, Kazakistan ve Suriye gibi ülkelerde yatırım faaliyetleri yaptığını, her gün 70 bin varil petrol ürettiklerini ve uluslararası projelerde çalıştıklarını söyledi. Petrol arama çalışmalarının 2002'den beri arttığını, 4-5 milyar dolarlık petrol arama yatırımı yaptıklarını belirten Uysal, ''Önümüzdeki 3 yılda petrol aramaya 3 milyar dolar yatırım yapılacak. Üretim 300 bin varile çıkacak. Biz Karadeniz'deki en büyük oyuncuyuz. 20 bin kilometrekarelik büyük bir alanda araştırmalar yapıyoruz" dedi.
Uysal, Sürmene-1 projesi için Doğu Karadeniz'de Sürmene civarına platform çekilerek araştırma yapılacağını belirtti. Sadece Karadeniz bölgesinde 1.5 milyon metreküp gaz ve 5 milyar varilden fazla petrol bulunmasının mümkün olduğunu dile getiren Uysal, Karadenizdeki sismik araştırmaları tamamladıktan sonra Akdeniz'e ineceklerini kaydetti.
Uluslararası şirketlere kapılarını açarak, oralarda da araştırma yapacaklarını, yakın bir zamanda off-shore çalışmalarını sürdüreceklerini dile getiren Uysal, ''Bizim yurt içinde ürettiğimiz, yılda 12 milyon varil. Uluslararası üretim de aynı miktarda. 25 milyon varil her yıl üretimimiz var. Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 10'una eşit bu. Gelecekte yaptığımız araştırmanın başarısına bağlı olarak üretim 2015'den itibaren adım adım artacak. Şu anda Azerbaycan ve Irak'ta bir projemiz var. 2014 ve 15'de oralarda da üretim artacak ve günde 300 bin varile ulaşacağız'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Ölü ve yaralılar var!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Cem Yılmaz'ın yeni evi dudak uçuklattı!