2011'de enerji üretimi de tüketimi de artacak
Türkiye'nin elektrik tüketiminin 2011 yılında yüzde 5,8 oranında artarak, 222 milyar kilovatsaate (kwh) çıkacağı tahmin ediliyor. Birincil üretimin de artarak 31,6 milyon ton petrol eşdeğerine (TEP) çıkması bekleniyor.
2011 yılı Programına göre, Türkiye'nin birincil enerji tüketiminde 2010 yılında gözlenen artışın 2011 yılında da sürmesi bekleniyor. Buna göre, 2011 yılında birincil enerji tüketiminin yüzde 5,6 artışla 114,3 milyon ton eş değeri petrole, kişi başı enerji tüketiminin ise yüzde 4,5 artışla 1.555 kilogram petrol eşdeğeri (KEP) olacağı tahmin ediliyor. Birincil enerji üretiminin de 2011 yılında artması bekleniyor. 2010 yılında yüzde 0,8 olarak tahmin edilen birincil enerji üretim artış hızının 2011 yılında yüzde 2,6'ya çıkacağı ve 2010 yılında 30,8 milyon TEP olarak tahmin edilen birincil enerji üretim miktarının 2011 yılında 31,6 milyon TEP'e yükseleceği öngörülüyor. 2009 yılında yüzde 29,5, 2010 yılında ise 28,5 olan yerli üretimin tüketimi karşılama oranının, 2011 yılında yüzde 27,6'ya düşeceği tahmin ediliyor.
Kişi başı elektrik tüketimi artacak
Programda yer alan öngörülere göre, 2010 yılında 210 milyar kWh olarak gerçekleşmesi beklenen elektrik tüketimi, 2011 yılında yüzde 5,8 oranında artarak 222 milyar kWh'e ulaşacak. Böylece 2010 yılında 2.871 kWh olarak tahmin edilen kişi başına elektrik tüketimi, 2011'de 3.010 kWh'e yükselecek. 2011 yılında elektrik santralleri toplam kurulu gücü ise yüzde 3,9 oranında artarak 48.781 megavata (mW) ulaşacak. Elektrik üretimindeki kaynak paylarının önemli ölçüde aynı kalması, doğal gaz yakıtlı santrallerin yüzde 46,8, hidrolik santrallerin yüzde 24,3 ve linyit yakıtlı santrallerin yüzde 18 oranında paylarla ilk sıraları alması bekleniyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar ve jeotermal elektrik üretiminin payının ise yüzde 1,7'e yükseleceği öngörülüyor.
Nükleer enerjide hukuki ve kurumsal altyapı güçlendirilecek
Öte yandan 2011 yılında nükleer enerji alanında hukuki ve kurumsal altyapının güçlendirilmesine devam edilecek. Elektrik arz kaynaklarının sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesine katkı sunacak olan nükleer santral yapım çalışmaları sürdürülecek. Programa göre, enerji arz güvenliğinin sağlanması ve sürdürülmesi için yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine önem verilecek. Bu kapsamda, yerli kömür kaynaklarımızın değerlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretiminde daha fazla pay sahibi olması için yürütülen çalışmalara devam edilecek. Enerji üretim, iletim ve tüketiminde verimliliğinin artırılması, talep tarafı yönetiminin gerçekleştirilmesi ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun öngördüğü mekanizmaların etkin bir şekilde uygulanması öncelikli bir hedef olarak benimsenecek.
Talep yönetimine yönelik tedbirler ile elektrik talep artışının sınırlanması, arz tarafı tedbirleri ile mevcut elektrik arz imkanının verimli kullanılması ve genişletilmesi hedefleniyor. Orta ve uzun dönemli arz güvenliği için, inşa halinde olan ve lisans almış santral projelerinin öngörülen tarihlerde devreye alınması büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda, lisans alarak elektrik üretim tesisi yapmayı taahhüt etmiş girişimcilerin projelerini hayata geçirebilmeleri için, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve işlemlerin basitleştirilmesi çalışmaları sürdürülecek. Enerji yatırımlarının insan sağlığına ve ekolojik dengeye zarar vermeyecek bir anlayışla gerçekleştirilmesi için de azami özen gösterilecek.
Özelleştirmede dağıtım tamam, üretime devam
Elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde, rekabetçi serbest piyasaların oluşturulması ve geliştirilmesi çalışmalarına devam edilecek. Serbest piyasa faaliyetlerinde, fiyat rekabetleri vasıtasıyla tüketicilerin olumlu yönde etkilenmesi, tekelleşme eğilimlerinin engellenmesi, dikey ve yatay bütünleşme girişimlerinin önüne geçilmesi ve yatırımların istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi amaçlanacak.
2009 yılında başlatılan ve 2010 yılında sürdürülen elektrik dağıtım varlıklarının özelleştirilmesi çalışmaları, ilgili prosedürlerin ve devir işlemlerinin tamamlanmasıyla 2011 yılında bitirilecek. Elektrik üretim varlıklarında da özelleştirme çalışmaları sürdürülecek,ihalesi yapılan küçük ölçekli hidroelektrik santrallerin devir işlemleri ile büyük ölçekli santrallerin ihale çalışmaları eşzamanlı olarak yürütülecek. Programda, ''Küresel düzeyde enerji güvenliğine ilişkin kaygıların arttığı ve enerji güvenliği konusunun uluslararası gündemin ilk sıralarına yükseldiği günümüzde, Türkiye'nin güvenli bir transit güzergahı ve terminal ülke olma politikası güçlendirilecektir'' denildi.
Doğalgaz ve petrolde arz güvenliği
Programa göre, doğal gaz kullanımı rekabete dayalı olarak yaygınlaştırılacak, mevsimsel talep değişimleri de dikkate alınarak ulusal düzeyde doğal gaz ve petrol arz güvenliği sağlanacak. bu kapsamda özel sektör ithalatına ve piyasanın serbestleşmesine yönelik hususların düzenlenmesi ve olağanüstü durumlarda veya kriz durumlarında doğalgaz sektöründe alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu revize edilecek.
2009 yılı itibariyle 2,1 milyar metreküp olan doğal gaz depolama kapasitesinin 2015 yılına kadar 2 katına çıkarılması için gerekli çalışmalar yapılacak. Öncelikle mevcut doğalgaz depolama tesislerinin gaz çekim kapasiteleri artırılacak. Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi Projesi ivedilikle gerçekleştirilecek. Petrol piyasasında sürekliliğin sağlanması çerçevesinde kriz durumlarında veya olağanüstü durumlarda risklerin önlenmesini, uluslararası anlaşmalar gereği ulusal petrol stoku tutulmasını ve bu stokun etkin şekilde yönetilmesini sağlayacak bir ajans kurulacak.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı