"301'e de, Ermeni tasarısına da karşıyız"

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Fransa'nın Ermeni soykırımını inkar sayanları cezalandırmayı öngören yasa tasarısını TCK 301'inci maddesine benzeterek, "Kendi ülkesinde ırkçı yasaları fütursuzca kullanan bir zihniyetin başka ülkelerdeki benzer yasalara karşı çıkması iç kamuoyuyla ve uluslararası toplumla alay etmek anlamına gelmektedir" dedi. Kaplan, Türkiye'nin AİHM'de mahkûm olduğu TCK 301 maddesine de Fransa'nın Ermeni tasarısına da karşı olduklarını belirtti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.12.2011 - 13:08

Kaplan TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Fransa Parlamentosu onayına sunulan Ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayılacağı yasa tasarını değerlendirdi.

Türkiye'de "soykırım var" dediği için Hrant Dink'in TCK 301'inci maddeden yargılanması ve ardından öldürülmesini hatırlatan Kaplan, "Şimdi Fransa TCK 301 benzeri bir madde çıkarıyor. Türkiye de buna karşı çıkıyor. Burada samimi hiç bir yaklaşım göremiyoruz. Kendi ülkesinde ırkçı yasaları fütursuzca kullanan bir zihniyetin başka ülkelerdeki benzer yasalara karşı çıkması iç kamuoyuyla ve uluslar arası toplumla alay etmek anlamına gelmektedir" dedi.

"Demokratik bir ülke olmanın gereği tarihiyle yüzleşmekten geçer"

Osmanlı döneminde, 1915'te "Ermenilere karşı tarihin en büyük katliamı" yapıldığını, bu tarihi gerçeğin yok sayılamayacağını üstünün örtülemeyeceğini söyleyen Kaplan, "BM Lahey Adalet Divanı Kosova Soykırım kararına göre, 1915'te yaşananlar insanlığa karşı işlenmiş, insanlık adına utanç verici olaylardır. Bu olaylarda Avrupa devletlerinin sorumluluğu da gözardı edilemez" dedi.

Bu konunun başka devletlere bırakılmadan TBMM'de konuşulması gerektiğini belirten Kaplan, "Türkiye resmi tezlerinde kendine çok güveniyorsa, arşivlerini açar, devlet olarak başvurusunu yapar, Lahey Adalet Divanına veya AİHM'e gider. Çağdaş demokratik bir ülke olmanın gereği geçmişle, tarihiyle yüzleşmekten geçer" çağrısında bulundu.

Sarkozy ile Erdoğan ve partilerinin ırkçı sağcı, milliyetçi, muhafazakâr partiler olduğunu, yedeklerine de Le Pen ile MHP ve CHP'nin ulusalcı yanını da stepne olarak aldıklarını söyleyen Kaplan BDP'nin Türkiye'nin geçmişindeki olayların araştırılması için verdiği önergelerin reddedilmesine dikkat çekerek, "BDP iki yanlışın da yanında olmak zorunda değildir" dedi.

"Türkiye ve Fransa ırkçılarının safında olmak zorunda değiliz"

Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin ortaklaşa çıkarmak istediği bildirge için kendilerine getirilen taslak metinlere "ırkçı, resmi statükocu, tabucu zihniyetin bir sonucu" olduğu için imza koymadıklarını belirten Kaplan, "Biz Türkiye'nin AİHM'de mahkûm olduğu TCK 301 maddesine de, Fransa'nın benzer 301 maddesine de AİHS'e aykırı olduğu için karşıyız. Türkiye ve Fransa ırkçılarının safında olmak zorunda değiliz" dedi.

Tasarıyla ilgili BDP'nin fikri

Kaplan, tasarıyla konusunda net tavırlarıyla ilgili soru üzerine, "Soykırım da katliamda Osmanlı döneminde yapılmıştır. Osmanlı imparatorluk devletidir. Birinci Dünya Savaşı döneminde Avrupa devletleri de içindedir, onların da sorumluluğu vardır. Meclis konuşmalı, arşivler açılmalı, bilim adamları konuşmalı. Bu kanunla çözülecek konu değil. Ama yaklaşım tarzı ırkçı olduğu için bunun yanında yer almıyoruz" yanıtı verdi.

Kaplan imza atan üç partinin birlikte açıklama yapamamasını eleştirirken Cezayir, Ruanda gibi konuların gündeme getirilmesi durumunda Türkiye'nin karşısına da Dersim gibi, 90'lı yıllardaki katliamlar gibi olayların çıkartılabileceğini belirterek "Bu çıkmaz sokaktır" dedi. Kaplan üç siyasi partiye de yaklaşımlarında samimilerse geçmişle yüzleşmek için Hakikatler Komisyonu kurulması önerisine destek vermelerini istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler