4. Genç Akademi toplantısı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Operational Research Kulubü'nün düzenlediği ''4. Genç Akademi'' toplantısında yaptığı konuşmada, küresel kriz ve etkilerini anlatırken, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizden Türkiye'nin önemli şekilde etkilendiğini söyledi.

Türkiye'nin stratejik plan açısından eksikleri bulunduğunu savunan Özdebir, ülkenin de bunun acı sonuçlarını yaşadığını belirtti.

Kriz öncesi son yıllarda dünya ekonomisinin hızlı bir şekilde büyüdüğünü, Türkiye'de de bu rüzgarla reel sektörde yatırımların arttığını ve ekonominin ciddi bir ivme kazandığını anlatan Özdebir, ülkenin 2001 krizinden de kendisine dersler çıkardığını ifade etti.
Bu kapsamda finansal kesimde yeniden yapılanma gerçekleştirildiğini ve kamu maliyesinde de birtakım düzenlemelere gidildiğini belirten Özdebir, şunları kaydetti:

''Ancak, buna rağmen reel sektörümüzü yapılandıramadık. Reel sektörümüzün çalışma şartlarını oluşturan hukuki düzenlemeleri yapamadık. İşletmelerin rehabilite edilmesini, kayıt dışılığın azaltılması yoluyla yüklerinin hafifletilmesi gibi önlemleri alamadık. Bunlarda da rekabet şartlarının ağırlaştığı, pastanın dilimlerinin küçüldüğü bir ortamda çok önemli.

Keşke bolluk döneminde bu düzenlemeler planlansaydı ve yapılsaydı, bugün daha rahat koşullarda olabilirdik. Türkiye olarak, eğer dünyadan başka bir dalga gelmemesi durumunda krizin dip noktasında olduğumuzu varsayabiliriz.''

Küresel krize paralel, istihdam daralmasıyla da birlikte işsiz sayısının sürekli arttığına işaret eden Özdebir, Türkiye'de insanların ve gençlerin en büyük sorunlarından birinin işsizlik olduğunu söyledi.

Eğitim sisteminde tek hedefin diploma olmasının, mesleksizlik yarattığına dikkati çeken Özdebir, diploma ile eğitimin bitmemesi ve hayat boyu devam etmesi gerektiğini vurguladı.
 

Eski DSP Genel Başkanı Sezer

Eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise, dünyanın siyasal anlamda ve kaynakların paylaşımı alanında yeniden şekillendiğini söyledi. Dünyada her alanda ülkeler, kentler, kurumlar arasında yoğun bir rekabet yaşandığına dikkati çeken Sezer, küresel ekonomik krizi en az zararla atlatıp krizi fırsata dönüştürmek gerektiğini belirtti.

Sezer, Türkiye'de çok iyi üniversiteler bulunduğunu ancak, Türkiye'nin eğitimde gecikmiş olduğunu savundu ve Türkiye'de gençlerin mesleksiz olduğunu dile getirdi.
DSP genel başkanlığından ayrıldığını hatırlatan Sezer, siyasetteki yozlaşmanın, gelişmenin önünde engel olduğunu ifade etti. Sezer şunları söyledi:

''Demokrasilerde siyaset var. Siyasetsiz demokrasi yok. Siyaset iyi değilse diğer alanlardaki iyi gelişmelerin de önü tıkanabiliyor. Öyleyse, gençlerimizin kendi meslekleriyle, sosyal alandaki çalışmalarının yanı sıra siyasete de ilgi duyması Türkiye açısından stratejik önemdedir. Eğer siyaseti sadece bize bırakmaya devam edersiniz, geldiğimiz nokta bu. Bizden bu kadar. Onun için gençlerin siyasete el koyması, Türkiye'nin önünün açılması için son derece önemli.''

Siyasetin 12 Eylül 1980'den sonra yozlaştığını ileri süren Sezer, henüz çıkar ilişkilerine bulaşmamış gençlerin siyasete girmesi gerektiğini anlattı.

Sezer, ulusal enerji politikalarının oluşturulması, özelleştirme yapılırken ulusal değerlere sahip çıkılması ve savunma sanayinde yerli yatırımlara daha ağırlık verilmesi gerektiğini de kaydetti.

Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı da konuşmasında, hayatta sadece planlara göre hareket edilemeyeceğine, şartların sürekli değiştiğine işaret ederek, gençlere sağlam platform kurma, gelecekte beklenmedik şartlara açık olma ve buna karşı strateji belirleme tavsiyesinde bulundu.