'4+4+4'ü destekliyoruz'

Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Çocuklarımızın yaşama eşit bir başlangıç yapması, daha uzun süreli öğrenim, daha geç yaşta çalışma hayatına giriş, daha kaliteli ve eğitimli toplumsal iletişim, uyum ve eğitimde nitelik ve başarı adına 12 yıllık kesintili ve zorunlu eğitimi Türkiye'nin ihtiyacı olarak görüyor ve destekliyoruz" dedi.

'4+4+4'ü destekliyoruz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.03.2012 - 13:13

Demokrat Eğitimciler Sendikası'na (DES) bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) eğitimci, akademisyen, pedagog, gazeteci, sendika ve STK temsilcilerinden oluşan uzmanlarıyla "Eğitimde 4+4+4" düzenlemesini masaya yatırdı. Pazartesi TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülüp, hafta içinde de Genel Kurul gündemine getirilmesi beklenen düzenlemeye ilişkin DESAM'ın görüşünü açıklayan Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Çocuklarımızın yaşama eşit bir başlangıç yapması, daha uzun süreli öğrenim, daha geç yaşta çalışma hayatına giriş, daha kaliteli ve eğitimli toplumsal iletişim, uyum ve eğitimde nitelik ve başarı adına 12 yıllık kesintili ve zorunlu eğitimi Türkiye'nin ihtiyacı olarak görüyor ve destekliyoruz" dedi.
 

'6 yaş erken değil'

AB ülkelerinde zorunlu eğitime başlama yaşı ortalamasının 6 yaş olduğunu, 203 ülkenin 107'sinde zorunlu eğitime altı yaşında başlandığını ve 33 ülkede zorunlu eğitime başlama yaşının ise 5 veya 4 olduğunu söyleyen Avcı, "Dünyanın eğitimde erken yaşı esas alan bir trende doğru ilerlediğini görüyoruz. 6 yaş grubu çocuğun en hızlı öğrendiği ve beyin gelişiminin büyük oranda gerçekleştiği çok belirleyici bir dönemi oluşturur. Biz eğitime başlama yaşının 6 yaşa indirilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz" diyerek 12 yıllık kesintili ve zorunlu eğitimin sağlıklı ve verimli bir süreçte başlaması ve ilerlemesi için ekonomik analizinin yapılması ve standartlar ile akreditasyonun oluşturulması gerektiğini ifade etti.
 

'Pilot uygulama şart'

Avcı, "Böylesine önemli bir eğitim reformunda genel uygulama öncesi pilot uygulamalarla sağaltımının yapılması, sağlıklı veri tabanı oluşturulması ve istatistiklerin elde edilmesi gerekir. Öte yandan öğretmen açığının giderilmesi ve eğitim bütçesinden ayrılan kaynağın değerlendirilmesi ihtiyacı vardır. UNICEF, UNESCO, Dünya Bankası, OECD, Avrupa Birliği gibi kaynakların da bu konuda harekete geçirilmesi şarttır" dedi.

12 yıllık zorunlu ve kesintili eğitimin uzun vadede çocukların ve ülkemiz insanının daha eğitimli, üretken, daha yaratıcı, sorun çözmede daha yetkin olmalarını sağlayacağını kaydeden Avcı şöyle devam etti: "12 yıllık zorunlu eğitimle çocuklarımız dilsel, zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal açıdan daha gelişmiş olacaktır. Mesleki eğitime ve üniversiteye daha hazır olacak ve daha rahat uyum sağlayacaktır. Biz, böylelikle eğitimin kalitesinin artacağını da düşünüyoruz. Çocuklarımızın sınıfta kalma ve okulu terk etme, dershane zorunluluğu oranlarının düşeceğini ve bunun da maliyetleri azaltacağını düşünüyoruz. Toplumdaki vasıflı çalışan sayısı artacak, yükselen üretim ekonomik yarar getirecek ve hatta toplumdaki suç oranları dahi düşecektir. 12 yıllık zorunlu eğitim sosyo-ekonomik ve cinsiyete dayalı eşitsizliklerin etkisini de hafifletecektir. Kadınların işgücüne katılımları, çalışma verimlilikleri ve köyden kente göçün getirdiği sorunları 12 yıllık zorunlu eğitim ciddi oranda azaltacaktır."

'Ücretsiz ders kitabı yetmez'

12 yıllık zorunlu eğitimde birinci ve ikinci kademenin ayrı binalarda eğitim alması gerektiğini, aralarında büyük bedensel ve bilişsel farklılıklar olan çocukların birbirinden ayrılmasının pedagojik olarak zorunluluk olduğunu söyleyen Avcı, "İkinci kademedeki dersler ve müfredat mesleki yönlendirmeyi en sağlıklı şekilde yapacak şekilde planlanmalıdır. Öte yandan 12 yıllık zorunlu eğitim ezberci ve sınavcı eğitim sistemine son vermelidir. Dershane ve özel ders zorunluluğunu azaltmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeli, öğretmenlere, öğrenci ve velilere rahat bir nefes aldırmalıdır" diyerek şöyle devam etti: "12 yıllık zorunlu eğitimin hedefine ulaşması için dar gelirli ailelerin çocuklarının ders kitapları dışında bazı eğitim harcamalarının da devletçe karşılanmasını ve başarılı öğrencilerin ücretini devlet tarafından ödenmek suretiyle özel okullara gönderilmesini öneriyoruz. 12 yıllık zorunlu eğitimle başlayan tartışmaların, ülkenin geleceğinden ve eğitiminden sorunlu bütün siyasi partileri eğitim konusunda politika oluşturmaya çağırıyoruz. Siyasi partilerimizi, eğitimi ideolojik pencereden değil pedagojik pencereden eleştirmeye ve sus pus oturan üniversitelerimizi de katkı sunmaya davet ediyoruz. Bu konuda eğitimcilerin telkin ve tavsiyelerini dinlemeye çağırıyoruz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler