AB "ifade özgürlüğü" anlamında değişiklik bekliyor

Avrupa Parlamentosu'nun İtalyan Üyesi Mario Borghezio "Türkiye'de hapishanelerde bulunan gazeteci ve yazarlar" başlıklı soru önergesinde, AB Komisyonu'nun Türkiye'de ifade özgürlüğü alanında bir ilerleme kaydedilemediğini 12 Ekim tarihli ilerleme raporunda ortaya koyduğunu bildirdi.

Borghezio önergesinde şöyle dedi:
"Bir süre önce çoğunluğu gazetecilerden oluşan 1500 kişi İstanbul'da bir gösteri yaptı, ifade özgürlüğü çağrısında bulundu ve meslektaşları Ahmet Şık ile Nedim Şener'in serbest bırakılmasını istedi. İki gazeteci Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı tutuklanmaları ardından 200 gündür hapis durumda. (Ergenekon, üyeleri arasında gizli servis ajanları, asker ve polis yetkililer, aydınlar, hukukçular ve işadamlarının bulunduğu gizli bir aşırı milliyetçi bir grup.) Şık ve Şener'e karşı açılan dava 22 Kasım'da başlayacak. Türk Ceza Yasası'nın 301'inci maddesi uyarınca suçlandıkları diğer konular arasında Türk Hükümetini devirmeye yönelik komplo yapmak da bulunuyor."

İtalyan Parlamenter Borghezio önergesinde, "Komisyon, davayla bağlantılı olarak hapse konulan bu iki yazarın zahmetli bir çalışma sonucunda Ergenekon örgütünü ortaya çıkarma başarısı göstermesinin çelişki olduğunu düşünmüyor mu" sorusunu da yöneltti.

Komisyon'un bu örgütün varlığından haberi olup olmadığını soran İtalyan vekil, "Haberdarsanız örgüt hakkında ne tür bilgilere sahipsiniz? Komisyon'un, Türkiye'nin, yavaş da olsa, AB'ye girmeye yaklaşımı karşısında, Türkiye'de ifade özgürlüğünü korumak için sağlam ve kararlı eylemde bulunma niyeti var mı" dedi.

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise, Komisyon'un Türkiye'de, başlıca bileşeni ifade özgürlüğü olan siyasi kriterler altındaki gelişmeleri yakından izlediğini bildirdi. Füle şöyle devam etti:
"Şu andaki mevzuatın ifade özgürlüğünü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi doğrultusunda yeterince teminat altına almadığı ve yargıçların kısıtlayıcı bir anlayışla yorumlamasına imkan verdiği devamlı vurgulanmış ve Türkiye mevzuatıyla yargı sürecinde reform yapmaya çağrılmıştır. Komisyon konuyu Türk yetkililerle devam etmekte olan temaslarında düzenli olarak gündeme getirmektedir."

Bu çerçevede 15 Kasım 2011 tarihinde Türk Hükümeti ve AB Konseyi Genel Sekreteri Jagland'ın, ifade özgürlüğü alanında iyileştirmeler için işbirliği yapılması ve sözü edilen yasalarda değişikliklere gidilmesi hakkında bir açıklama yaptıklarını anımsatan Stefan Füle, bunu cesaret verici bulduklarını bildirdi.

Füle, "Komisyon Türk yetkililerle görüşmelerinde ifade özgürlüğü konusunu gündeme getirmeye devam ederken, bu özel davalardaki gelişmeleri yakından izleyecek" dedi.