ABD, Dayton'a aykırı her duruma müdaheleye hazır

Büyükelçi Charles English, Bosna-Hersek Radyo ve Televizyonu'na yaptığı açıklamada, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde bağımsızlık için referandum girişiminin ve bunun yapılması halinde ortaya çıkacak sonucun Dayton Anlaşması'nı etkilemeyeceğini bildirdi. English, Dayton Anlaşması konusunda son sözün Bosna-Hersek Uluslararası Yüksek Temsilcisinde olduğunu söyledi.

Bosna-Hersek'in Avrupa Atlantik kurumalarına katılması için gerek ABD'nin, gerekse AB'nin yoğun çaba harcadığını, Butmir'de yapılan görüşmelerde bu sürecin hızlatılmasının hedeflendiğini vurgulayan ABD Büyükelçisi, Bosna-Hersek liderlerinin bu konuda dikkatinin çekildiğini ve masaya en iyi çözümlerin koyulduğunu belirtti.

Büyükelçi English, Anayasa reformu ve Yüksek Temsilci Ofisi'nin (OHR) kapatılması gibi konuların çözüme bağlanmasının Bosna-Hersek liderlerinin tutumuna bağlı olduğunu bildirdi.

NATO'nun Barış İçin Ortaklık Programı çerçevesinde olmamasına rağmen Bosna-Hersek'in NATO veya ABD'nin öncülüğündeki barış operasyonlarına (Irak) katıldığını ve 2010'da Afganistan'a 100 asker gönderilmesinin planlandığını kaydeden English, ABD'nin bu girişimleri desteklediğini bildirdi.

ABD Büyükelçisi, Bosna-Hersek'in güvenilir bir NATO üyesi adayı olduğunu göstermesi için, liderlerinin masaya oturmaları ve mütteffikleriyle birlikte zamanında karar almaları gereğine işaret etti.

Bosnalı Sırp, Hırvat ve Boşnak liderler, Amerikalı diplomatların ara buluculuğunda anayasa reformları konusunda bir araya gelmişler, ancak uzlaşma sağlayamamışlardı.
Amerikalı ve İngiliz diplomatlar Richard Holbrooke ile Paddy Ashdown, uluslararası topluluğu, Bosna'nın dağılma tehlikesiyle yüz yüze olduğu konusunda uyarmıştı.

Bosna'ya barış getiren 1995 tarihli Dayton Anlaşması, Boşnak-Hırvat Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti olmak üzere ülkenin iki birimden oluşmasını öngörmüştü.