ABD-İran ilişkilerinde Türkiye'nin yeri

Türk hükümetinin, İran ile ABD arasında arabulucuk yapması olasılığı tartışılıyor. 

ABD'nin büyük gazetelerinden Los Angeles Times, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısı için Tahran'a gittiğine ve ziyaretin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Ankara'daki görüşmelerinin ardından gerçekleştiğine dikkat çekti.

Ali Babacan'ın Türkiye'nin sadece "somut bir talep" olması halinde "arabuluculuk" yapabileceği yolundaki açıklamalarına da dikkat çeken gazete, "Türkiye, diplomatik gücünü gösteriyor ve 20. yüzyılının büyük bir bölümünde Batı'ya yöneldikten sonra Ortadoğu'da etkili bir güç olarak yeniden ortaya çıkıyor" yorumunu yaptı.

Gazete, "80 yıl askerlere yakın laik milliyetçilerin hakimiyetinde kaldıktan sonra ılımlı İslamilerin yönetiminde olan Ankara, İsrail ile Suriye arasında, İsrail'in Gazze operasyonları üzerine geçen yıl askıya alınan görüşmelerde aracılık yapmıştı" diye yazdı.

ABD'nin ise, İran'ı nükleer programı ve İsrail'in karşıtlarına desteği konularında ikna etmek amacıyla diplomatik yollardan Tahran'a uzanmayı umduğunu belirten gazete, Clinton'un bir Türk tv kanalına Obama Yönetiminin Türkiye'nin İran konusunda yardımcı olma çabalarını olumlu karşıladığını ve Türkiye'den yardım isteyeceğini söylediğini anımsattı.


'Üçüncü tarafa ihtiyaç yok'

Ancak gazete, başkalarının Türkiye veya üçüncü bir tarafın İran ile ABD arasındaki görüşmelere yardımcı olmak yerine olumsuz etkileyebileceğini savunduklarını belirtirken, Tahran Üniversitesi Kuzey Amerika Etüdleri Bölümünden Mohammed Marandi'nin "İranlılar ve Amerikalar birbiriyle nasıl temas kurmayı, nasıl iletişim kurmayı biliyor. Üçüncü bir tarafın devreye girmesine ihtiyaçları yok" değerlendirmesine de yer verdi.

Türkiye aracılı İsrail-Suriye görüşmelerinde iki ülkenin temsilcilerinin aynı otelin farklı odalarında olduğunu ve Türk yetkililerinin aralarında mesaları getirip götürdüğüne dikkat çeken gazete, "Analistler, bu tür bir müzakere mekanizması, İran'ın nükleer zengileştirme programı gibi kısa vadede bir kaygı oluşturan bir konu görüşülürken riskli olacağını söylüyorlar" diye yazdı.