ABD neden 'darbe' demedi

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, günlük basın brifinginde, bundan sonraki süreçte, demokratik yoldan seçilmiş kalıcı bir sivil hükümete süratle ve sorumlu bir geri dönüşü teşvik etmek için geçici Mısır hükümetiyle birlikte çalışacaklarını vurgularken, "Ancak geçiş süreci, misillemeler ya da siyasi sürecin reddi yerine uzlaşıyla tanımlanmalı" diye konuştu.

Mısır ordusunu, belirli grupları hedef alan tutuklamalardan kaçınmaya ve medyaya kısıtlamalar getirmekten uzak durmaya çağırdıklarını ifade eden Carney, tüm siyasi partiler ve hareketlere de diyalog içerisinde kalma ve tam yetkinin demokratik yoldan seçilmiş bir hükümete iadesini hızlandırmak için bir siyasi sürece kendilerini adama çağrısında bulunduklarını belirtti.

'Durum gözden geçirmek için gerekli zaman ayıracağız'

Carney, ABD Başkanı Barack Obama'nın Mısır'daki gelişmeleri darbe olarak nitelendirip nitelendirmediği sorusu üzerine, şunları söyledi: "Bu, çok karmaşık ve zor bir durum. Başkan Obama, Mısır ordusu tarafından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin iktidardan uzaklaştırılması ve anayasanın askıya alınması kararı hakkında derin kaygı duyduğumuzu ortaya koydu. Şunu da kabul etmek önemli; on milyonlarca Mısırlı, Mursi'nin demokratik olmayan idaresinden dolayı meşru şikayetlere sahip ve bunun bir darbe olduğuna inanmıyor, yeni bir hükümet istiyor."

"Açık olmak gerekirse, bu kararın (darbe olarak nitelendirme) beraberinde getireceği önemli neticeler var ve bu, olanlar hakkında farklı görüşlere sahip milyonlarca Mısırlı için son derece önemli bir konu" diyen Carney, şöyle devam etti: "Burada çok samimi olmak istiyorum. Bu, karmaşık bir durum ve böyle bir karara varmada gereksiz bir şekilde çabucak hareket etmek çıkarlarımıza uygun değil. Çünkü, hedefimiz konusunda dikkatli olmaya ihtiyacımız var. Bu da (hedefimiz) Mısır halkına demokrasiye geçişlerinde yardım etmek ve ulusal güvenlik çıkarlarımıza bağlılığımızı sürdürmek. Dolayısıyla şunu söylemek mümkün; durumu gözden geçirmek, Mısırlı yetkililerin ileriye dönük bir yol bulunmasına yönelik çabalarını gözlemlemek için zaman ayıracağız. Daha sonra da Kongre ile istişare edeceğiz ve siyasi hedeflerimizi de dikkate olarak yasalar altındaki yükümlülüklerimizi gözden geçireceğiz."

Carney, benzer bir soru üzerine, Mısır'da olanlara yönelik on binlerce Mısırlının farklı görüşlere sahip olduğunu belirterek, "Milyonlarca kişi yeni bir hükümet çağrısı yapıyordu. Diğer birçok Mısırlı karşıt görüşe sahipti. Mısır'da aşırı derecede polarize olmuş bir durum var" diye konuştu.

ABD olarak buradaki hedeflerinin uzlaşı ile kapsayıcı ve Mısır'ın demokratik dönüşüm sürecine ve demokratik yönetime geri dönülecek ilerleme çabalarını teşvik etmek olduğunu vurgulayan Carney, "Yükümlülüklerimizi ve yasalar altındaki gereklilikleri gözden geçireceğiz ve Kongre ile istişare edeceğiz ama (bunun için) uzun vadeli politika hedeflerimizi yerine getirme ve buna hizmet etme yolu olarak gerekli zamanı harcalayacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Carney, "Mısır'a yardımları kesmemek için bir yol bulmaya mı çalışıyorsunuz?" sorusu üzerine, ABD ile Mısır arasındaki ilişkilerin, yardımların çok ötesinde bulunduğunu, yıllardır varolan ortaklığı ve ABD'nin Mısır halkına olan bağlılığını temel aldığını belirtti.

Sözcü Carney, "Mısır'daki son olaylarla ilgili, bunların nasıl nitelendirileceği ve analiz edileceği konusunda alacağımız kararlar, yasalar ve Kongre'yle her türlü istişaremize uygun olarak ve siyasi hedeflerimiz gözetilerek alınacak" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Mısır'a 1,5 milyar dolarlık yardımların kesilmesi de gözden geçirilen konular arasında mı?" sorusu üzerine Carney, şunları söyledi: "Mısır'a yardım programlarımızda ani değişikliğe gitmenin ABD'nin en iyi çıkarına olmayacağını düşünüyoruz. Yasalar altındaki yükümlülüklerimizi gözden geçiriyoruz ve sağladığımız spesifik yardım paketiyle alakalı olarak bundan sonra izlenecek yola dair Kongre ile istişare içerisinde olacağız."

Carney, "Yani, yardımlarda hemen bir kesinti olmayacak mı?" sorusuna, "Bunun bizim en iyi çıkarlarımıza uygun olmayacağını düşünüyoruz" karşılığını verdi. Bir gazetecinin, "Beyaz Saray'ın açıklamasında demokratik yoldan seçilmiş bir hükümete geri dönüş arzusu dile getiriliyor. Demokratik yoldan seçilmiş bir hükümet deniyor. Yani Beyaz Saray, demokratik yoldan seçilmiş Mursi hükümetine geri dönüş çağrısında bulunmuyor mu?" yönündeki sorusu üzerine Carney, şöyle konuştu: "Demokratik yoldan seçilmiş hükümete bir geri dönüş çağrısında bulunuyoruz. Liderlerinin kim olacağına karar verecek olan Mısır halkı. Başkan Obama, Mısır ordusunun Mursi'yi iktidardan uzaklaştırma yönünde attığı adımlardan derin kaygısını ifade etti. Ancak başta da söylediğim gibi, Mısır'daki kutuplaşma ve Mursi hükümetinin demokratik olmayan yönetimine dair milyonlarca Mısırlı'nın görüşleri ve onların yeni bir hükümet talepleri hakkında duyarlıyız."

'Mısır halkı sadece seçimler değil, demokratik yönetim istediğini gösterdi'

Carney, ABD Başkanı Barack Obama'nın demokrasinin sadece seçim yapmak olmadığını açıkça belirttiğini ifade etti. Seçim yapılmasının demokrasiye geçişte birinci adım olduğunu dile getiren Carney, ondan sonra da atılması gerekin birçok zorlu adımlar bulunduğunu vurguladı.

ABD olarak, Mısır'da, demokratik bir sürecin kök saldığı ve uzlaşının ortaya çıktığı, bu sayedede Mısır halkının gelecekte daha çok refah ve özgürlük yaşadığı bir duruma odaklandıklarını belirten Carney, bunun hem Mısır'ın hem bölgenin hem de ABD'nin çıkarına olduğunu bildirdi.

Carney, "Mısır halkının, demokrasi ve demokratik bir süreç istediğini gayet açıkça gösterdiğine inanıyoruz. Mısır halkı sadece seçimler değil, demokratik yönetim de istediğini gösterdi. Biz, tüm yetkilileri, hem demokratik yollardan seçilmiş bir hükümete hem de sürece geri dönmeyi hızlandırmaya çağırıyoruz" dedi.