ABD'de dinleme skandalı

İngiliz Guardian gazetesinin, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi'nin (NSA), ABD'nin en büyük telefon operatörlerinden Verizon'u kullanan Amerikalıların arama kayıtlarını izleyerek kayıt altına alması amacıyla nisan ayında Dış İstihbarat İzleme Mahkemesi (FISA) tarafından verilen mahkeme kararını ortaya çıkarması, ülkede yeni bir skandala yol açtı. Gazetenin haberine göre, Amerikalıların sadece ülke içinde değil yurt dışı aramalarının da izlenmesi için mahkeme kararının 25 Şubat'ta verildiği ve 25 Nisan- 19 Temmuz'da herhangi bir suça karışmamış dahi olsa bu kişilerin telefon kayıtları, görüşme süreleri ve nerenin arandığına yönelik bilgilerin kayıt altına alınmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.
Amerikan basınına göre, ABD'de terörle mücadele suçları kapsamında yapılan aramaların kayıt altına alınmasıyla ilgili verilen mahkeme kararının, aslında son 7 yıldır ülkede devam ettirilen bir uygulama olduğu ve mahkemenin her 3 ayda bir kararı gözden geçirerek yenilediği bildirildi.

Mahkeme kararının 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından çıkarılan Yurtseverlik Yasası'nın 215'inci maddesine dayandırıldığına işaret ediliyor. Ülkede özellikle 11 Eylül saldırıların ardından telefon dinlemelerinin izlenerek kayıt altına alınmasının terörle mücadele kapsamında yapıldığı kaydediliyor.

ABD Senatosu'nun İstihbarat Komitesi Başkanı Demokrat Parti Kaliforniya Senatörü Dianne Feinstein basına yaptığı açıklamada, Guardian gazetesinin haberinin son 7 yıldır yapılan düzenlemenin 3 aylık yenilenmesinden başka bir şey olmadığını ifade etti.
Cumhuriyetçi Parti'nin İstihbarat Komitesi üyesi Senatör Saxby Chambliss ise bildiği kadarıyla olayla ilgili herhangi bir vatandaşın konu hakkında hiçbir şikayetinin olmadığını kaydetti.

Ülkede tepkilere neden olan kayıt altına alma olayı üzerine açıklama yapan ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, mahkeme kararının sızmasının ''ulusal güvenliğe zarar verebileceğini'' kaydederek, ''Telefon kayıtlarını içeren programın sızmasının uzun vadede ülkenin tehditlere yönelik cevap verme yeteneğinde geri dönüşü olmayan zararlara neden olabilir'' ifadelerini kullandı.

Mahkeme kararıyla ilgili haberin programla ilgili doğru olmayan bilgiler içerdiğini kaydeden Clapper, telefon kayıtlarında yetkililerce kullanılan bazı detayların gizliliğinin kaldırıldığını çünkü Amerikalıların programın sınırlarını bilmesi gerektiğini belirtti.