ABD'de tarihi oylamada zafer Obama'nın

ABD Başkanı Barack Obama'nın iç politikadaki en önemli önceliklerinin başında gelen Sağlık Reformu Tasarısı, Temsilciler Meclisi'ndeki tarihi oylamada çok az oy farkıyla onaylandı.

ABD'de tarihi oylamada zafer Obama'nın
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.03.2010 - 07:30

Temsilciler Meclisi'nde, Senato tarafından geçen aralık ayında kabul edilen reform paketi, oylamaya sunuldu. Kongre'de gün boyu süren konuşmaların ardından, kapanış konuşması Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi tarafından yapıldı. Pelosi, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, “Bugün toplumumuzun tamamlanmamış önemli bir işini tamamlama fırsatına sahibiz” dedi.

Ardından oylamaya geçildi. Çok çekişmeli geçen oylamada tasarı, 212'ye karşı 219 oyla kabul edildi. Oylamada Cumhuriyetçilerin tamamı, Demokratların ise 34'ü "hayır" oyu kullandı.

Elektronik oylama sürerken, sonuçlar da oylar verildikçe ekrandan yansıtıldı ve tasarının geçmesi için gereken 216 oya ulaşılmasıyla salondan Demokratların alkış sesleri ve “evet yapabiliriz” şeklindeki sloganları duyuldu.

Oylamanın ardından Cumhuriyetçiler, tasarıyı öldürmeye yönelik son bir girişimde bulunarak, kürtaj konusundaki ifadelerin değiştirilmesi istemiyle bir önerge sundu, ancak bu önerge, oylanarak reddedildi.

ABD'deki sağlık sigortası sisteminde son 40 yılın en büyük değişikliklerini içeren tarihi önemdeki tasarı, ABD Başkanı Barack Obama'nın imzalamasının ardından yasalaşarak yürürlüğe girecek.

Obama'nın, oylamayı ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve ekibinden 40 kadar kişiyle birlikte Beyaz Saray'daki Roosevelt Odasında izlediği ve tasarıya "evet" oyları 216'ya ulaşınca odada büyük bir sevinç gösterisi olduğu ifade ediliyor.
 

Değişiklikler paketi de onaylandı

Temsilciler Meclisi Genel Kurulu ayrıca, Senato'nun kabul ettiği tasarıya ilişkin, Demokratların istekleri doğrultusunda birtakım değişiklikler yapılmasını içeren bir tasarıyı oyladı. Bu tasarı da 211'e karşı 220 oyla kabul edildi. Oylamada yine Cumhuriyetçilerin tamamı karşı oy kullanırken, 33 Demokrat milletvekili de "hayır" dedi. Değişiklikler paketi, şimdi hafta içinde Senato tarafından ele alınarak oylamaya sunulacak.
 

Tartışmalı yöntem

Çoğunluktaki Demokratların, geçmiş yönetimlerce de Kongre'de zaman zaman kullanılan "Bütçe Uzlaşma Yönetmeliği" adlı yönteme başvurması nedeniyle, değişiklikler paketinin 100 üyeli Senato'dan geçmesi için, normalde gereken 60 oy yerine, salt çoğunluğun, yani 51 senatörün oyunu alması yeterli olacak.

Bu yöntemin uygulanmasının nedeni ise Demokratların, Massachusetts eyaletinde geçen ocak ayında yapılan senato seçimini Cumhuriyetçi adayın kazanmasıyla, Senato'daki 60 sandalyelik nitelikli çoğunluğu kaybetmeleri. Değişiklikler öngören tasarı, Senato'da da aynı şekilde onaylanırsa Obama'nın imzasına gidecek, Senato'da kabul görmemesi ya da üzerinde değişikliğe gidilmesi durumundaysa, Temsilciler Meclisi'ne geri gönderilecek.

Süreçte normalde, kasım ayında Temsilciler Meclisi'nde, aralıkta da Senato'da kabul edilen iki ayrı tasarının tek bir tasarı haline getirilerek, tekrar Kongre'nin iki kanadı tarafından kabul edilmesi ve nihayetinde Obama'nın imzasına sunulması gerekiyordu. Ancak Demokratların, Massachusetts'deki seçimi kaybetmeleri sürecin seyrini de değiştirdi ve Demokratlar, Senato'daki salt çoğunluk oyunun yeterli olacağı bu tartışmalı yönteme başvurmak zorunda kaldı.

Demokratların yoğun çabası

Sağlık Reformu Tasarısının Temsilciler Meclisi'nde onaylanabilmesi için gereken 216 oya ulaşılıp ulaşılmayacağına ilişkin belirsizlik, reforma hayati önem atfeden Başkan Obama'nın da devreye girerek, özellikle kararsız Demokrat milletvekillerini sıkı markaj altına alınmasına yol açtı. Hatta son gün, başkanlığı döneminde kendisi de sağlık reformunu hayata geçirme yönünde çaba gösteren eski başkanlardan Bill Clinton da kararsız milletvekillerini ikna çabalarına dahil olarak, telefon trafiği yürüttü.

Tasarı üzerindeki çalışmalara yoğunlaşabilmek için Endonezya, Guam ve Avustralya'ya yapacağı ziyaretleri erteleyen Obama, seçim kampanyası dönemini aratmayacak şekilde, çeşitli eyaletlerde konuşmalar yaparak Amerikan halkına sağlık reformunu anlattı. Obama, son gün de Kongre'de Demokrat milletvekilleriyle bir araya gelerek, tasarıya olumlu oy vermeleri için güçlü çağrıda bulundu ve son ana kadar konuyla ilgili telefon trafiğini sürdürdü.

Cumhuriyetçilerin toptan karşı çıktığı tasarıya karşı, Demokratlardan da bazı kararsızlar bulunuyordu. Bu kararsızlar, Beyaz Saray ve Demokrat Parti liderliği tarafından tek tek sıkı markaj altına alındı ve görüşlerini tasarı lehine çevirme yönünde büyük gayret gösterildi.

Amerikan medyası da özellikle son bir haftadır haber bültenlerinin büyük kısmını sağlık reformuna ayırdı. Kanallarda, tüm milletvekillerinin tek tek ne yönde oy kullanacağına dair analizlere yer verildi.
 

Muhafazakar bölgeleri temsil eden milletvekillerinin kaygısı

Bazı Demokratların tasarıya "hayır" deme eğilimleri ya da kararsızlıklarının altında yatan en önemli nedenleri ise, kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinde özellikle muhafazakar bölgeleri temsil eden milletvekillerinin sandalyelerini kaybetmeleri kaygısı, federal fonların kürtaj için kullanılmaması talepleri, reformun bütçeyi nasıl etkileyeceği, yasa dışı göçmenlerin dahil edilip edilmeyeceği gibi endişeler oluşturdu.

Demokratların sıkı markajı, hafta içinde meyvelerini vermeye başladı. İlk olarak, tasarıya bir önceki oylamada "hayır" oyu veren Demokrat Parti Ohio milletvekili Robert Kuchinich, kararını değiştirdiğini ve bu sefer "evet" oyu vereceğini açıklaması, Demokratlara moral ve iyimser bir hava sağladı.

Demokrat Parti içindeki kürtaj karşıtı isimlerin başını çeken Bart Stupak ve diğer bir grup milletvekilinin de tasarıya "hayır" deme eğilimleri, Beyaz Saray'ın bugünkü açıklamasının ardından "evet"e döndü. Beyaz Saray'ın, Sağlık Reformu Tasarısının geçmesinin ardından, federal fonların tecavüz, ensest ya da annenin tehdit altında olduğu durumlar dışında kürtaj için kullanılmayacağını teyit eden bir talimat yayınlayacağını açıklamasından sonra, söz konusu milletvekilleri tasarıyı destekleyeceklerini bildirdiler.

Cumhuriyetçiler ise, tasarıya şiddetle karşı çıkıyor. Tasarının bütçeye ek yük getireceğini, vergi yükünü artıracağını, hastalara daha az seçim şansı bırakacağını, kapsamının çok geniş olduğunu ve hükümeti fazla müdahil hale getireceğini savunan Cumhuriyetçi milletvekilleri, tasarı üzerindeki çalışmalara yeni baştan başlanmasını istiyor.

Sağlık reformu tartışmaları, Amerikan halkını da tam anlamıyla bölmüş durumda. Kamuoyu anketlerindeki genel eğilim, halkın büyük çoğunluğunun pakete karşı çıktığı yönünde olsa da, paketin bazı unsurlarının halktan destek gördüğü, reformun etkilerinin kamuoyunda olumlu biçimde hissedilmeye başladığı oranda bu desteğin artabileceğine işaret ediliyor.

Kongre'nin önü, son günlerde tasarıya karşı çıkanların protesto gösterilerine sahne olurken, reforma lehte bakan bazı Demokrat milletvekillerine, hatta bazı siyahi milletvekillerine karşı ırkçılığa varan sözlü sataşmalarda bulunulduğu gözlendi.
 

Sağlık reformu neler getiriyor?

Üzerinde 9 aydır siyasi mücadeleler verilen Sağlık Reformu Paketi, ABD'de Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 16'sını teşkil eden, 2,5 trilyon dolar büyüklüğündeki sağlık sektöründe, 1965 yılında yaşlılar ve engelliler için başlatılan hükümet destekli sağlık sigortası programından bu yana en büyük değişiklikleri ihtiva edecek.

Tasarının yasalaşmasıyla 32 milyon sigortasızın sigorta kapsamına alınması ve böylece Amerikalıların yüzde 95'inin sigortalı olması öngörülüyor.

Paket, sigorta şirketlerinin, daha önceki sağlık koşullarını gerekçe göstererek insanları sigortalamayı reddetmesini ya da sigortayı keyfi olarak iptal etmesini yasaklıyor.

Sağlık sigortasını zorunlu hale getiren ve buna uyulmaması halinde cezalar öngören paket, yoksullara sağlanan sağlık sigortasının kapsamının genişletilmesi ve bu kesimler için kaynak aktarılmasını içeriyor.

Sigorta şirketlerinin primleri hızlı bir şekilde artırmasını yasaklayan pakette, sigorta edinmek isteyenlerin farklı planlar arasından seçim yapabilecekleri devlet temelli poliçeler yaratılması, bireylerin ve küçük işletmelerin bir araya gelip sigorta hizmeti alabilecekleri pazarların yaratılmasını da öngörülüyor.

Paket, bünyesinde 50'den fazla işçi çalıştıran şirketlerin de çalışanlarını sigortalatmasını zorunlu tutuyor. Ayrıca velilerin, çocuklarını 26 yaşına kadar kendi sigorta kapsamlarında tutabilmelerini de içeriyor.

Partiler üstü bir organ olan Kongre Bütçe Dairesi, paketin ilk 10 yılda 940 milyon dolara mal olacağı, ancak aynı dönemde bütçe açığını 138 milyar dolar azaltacağı tahmininde bulunundu. Demokrat liderler, ikinci on yılda ise bütçe açığının 1,2 trilyon dolar azalacağını dile getirirken, Obama bunun 1990'lı yıllardan bu yana bütçe açığındaki en büyük azalmayı oluşturacağını ifade ediyor.
 

ABD'de sağlık sistemi nasıl işliyor?

ABD, gelişmiş ülkeler arasında vatandaşlarına kapsamlı sağlık sigorta sistemi sunmayan tek ülke konumunda bulunuyor. Genel anlamda özel şirketlerin kontrolündeki sağlık sigortasından, primlerin çok yüksek olması nedeniyle yaklaşık 50 milyon Amerikalı yararlanamıyor.

Devletin müdahalesinin çok sınırlı olduğu sistemde çoğu kişinin sağlık sigortasını ya işverenden ya da özel şirketlerden temin etmesi gerekiyor.

Sigortası olmayan birinin, hastalanması halinde çok yüksek tedavi masraflarını kendisinin ödemesi gerekirken, bu durumun ülkede birçok iflasa neden olduğu belirtiliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler