''Adalet bakanlığı, yargı bağımsızlığı için tehdittir''

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ''yargı bağımsızlığı''nın Cumhuriyet tarihinde bugün olduğu kadar hiçbir dönemde tartışılmadığını savunarak, ''Adalet Bakanlığı'nın, yetki ve görevlerini kullanması yargı bağımsızlığına tehdittir. Adalet Bakanlığı'nın, yetkilerini kullanmaması yargı bağımsızlığının yaşaması için yeterlidir'' dedi.

''Adalet bakanlığı, yargı bağımsızlığı için tehdittir''
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.01.2010 - 13:49

Ankara Barosu'nca düzenlenen Uluslararası Hukuk Kurultayı kapsamında gerçekleştirilen, ''Erklerin Ayrılığı ve Yargı Bağımsızlığı'' konulu çalıştaya, MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel İnceoğlu katıldı.

Faruk Bal, anayasa değişikliği tartışmalarıyla Cumhuriyet'in temel değerlerinin tartışılmaya açıldığını savunarak, parlamenter demokrasi, yargı bağımsızlığı ve hakim teminatının yaşanan tartışmaların dışında tutulması gerektiğini belirtti.

Anayasaların, devlet, toplum ve birey üçgeninde, ''Demokrasi ile cumhuriyeti uzlaştıran, devlet ile toplumu barıştıran ve bireyin temel hak ve özgürlüklerini genişleten'' bir yapıda hazırlanmasının en doğru yaklaşım olacağını öne süren Bal, ''Anayasa hazırlamada dünyanın en zengin ülkesi Türkiye'nin, anayasa çalışmalarında başkalarının tecrübelerine ve akıl hocalığına ihtiyacı bulunmadığını'' dile getirdi.

Bal, yasamayı denetleyen, Anayasa Mahkemesi ile yürütmeyi denetleyen idari yargının her türlü baskıdan uzak tutulmasını isteyerek, ''Anayasa tartışmalarında 'niçin devlet kuruldu?', 'niçin cumhuriyet ile yönetiliyoruz?' soruları soruluyor. 'Sivil anayasa' derken Cumhuriyet felsefesi ile mücadele ifade edilmek isteniyor'' diye konuştu.

MHP'li Bal, ''AKP, tek parti devletine doğru kararlı yürüyüşünde, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin yararlandığı bir hukuk nizamı yaratmaya çalışıyor. Yargı bağımsızlığı, AKP'nin istediği ölçüde bir bağımsızlığa doğru gidiyor'' dedi.

Prof. Dr. İnceoğlu da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, Adalet Bakanı ile bakanlık müsteşarının HSYK'de olmasının herhangi bir sorun oluşturmadığını öne sürdü.

ABD'deki yüksek yargı organlarına üye seçimi hakkında bilgi veren İnceoğlu, bu ülkedeki bazı eyaletlerde yargıçları halkın seçtiğini, bazı eyaletlerde ise yargıçların başkanlar tarafından seçildiği bilgisini verdi.

HSYK'ye Meclis'in üye seçmesi halinde demokratik meşruiyetin tartışmalı hale geleceğini savunan İnceoğlu, şayet Meclis'in HSYK'ye üye seçmesi yoluna gidilmesi halinde, seçilecek üyenin yargıç olmamasını, avukatlar ya da akademisyenler arasından bir üyenin seçilmesi gerektiğini savundu.
 

''Yargıya ihanet belgelerinin orijinalleri elimizde"

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Eminağaoğlu da Türkiye'de ''yargı bağımsızlığının en çok tartışıldığı ve ihlal edildiği bir dönemin yaşandığını'' öne sürerek, ''Yargıya ihanet belgelerinin orijinalleri elimizde, ama gerçekliği tartışılır demokrasiye ihanet belgelerinin peşine düşülmekte'' diye konuştu.

''Adalet Bakanlığı, yargıya inancı olmayan bakanlık durumuna gelmiştir'' görüşünü dile getiren Eminağaoğlu, ''Adalet Bakanlığı, yetki ve görevlerini kullanması yargı bağımsızlığına tehdittir. Adalet Bakanlığı'nın yetkilerini kullanmaması yargı bağımsızlığının yaşaması için yeterlidir'' dedi.

''AK Parti iktidarının yasalardaki yetkilerini hukuk dinlemeden kullandığını'' ileri süren Eminağaoğlu, şöyle konuştu: ''Ben telekulak ile ilgili başvuruyu yaptığım zaman soruşturma geçiriyorum. O soruşturmayı soruşturan savcı soruşturma geçiriyor, TİB'e tespite giden yargıç soruşturma geçiriyor, TİB'de tespit yapılmasına karar veren yargıç soruşturma geçiriyor. Siz de bu süreçte yargı bağımsızlığını gözeterek görevinizi yapmaya çalışıyorsunuz. Siyasi iradenin beklentileriyle örtüşmeyen iş ve işlemlerde bulunan yargıç ve savcılar ihraç istemiyle karşı karşıyadır. Siyasi iradenin beklentileriyle örtüşen kararları verenler yüksek yargıda üyedir.''

Eminağaoğlu, Cumhuriyet Mitingleri'ne katıldığı için soruşturma geçirdiğini öne sürerek, ''Laik olarak ihraç istemiyle karşı karşıya kalıyorum, Türkiye Cumhuriyeti savcıları hangi niteliklere sahip olacak bunu da sayın Adalet Bakanlığı'ndan duymak istiyorum'' şeklinde konuştu.

Yasaların uygulanmasında ciddi sorunlar olduğunu ifade eden Eminağaoğlu, yargı reformu için Anayasa'da değişiklik yapmadan, yasalarda yapılacak önemli değişikliklerle sorunların önemli bir bölümünün çözülebileceğini vurguladı.


''Yeni anayasa için kimseden bir şey öğrenmemize gerek yok''

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü de Türkiye'de 1960'lı yıllardan bu yana anayasaların tartışıldığını ve bu yüzden hazırlanacak anayasa için kimseden bir şey öğrenmeye gerek olmadığını söyledi. Mengü, 61 ve 82 anayasalarının ''şekli olarak askerlerin anayasası olmadığını'' belirterek, 1961 Anayasası'nın, sivillerin dönemin konjektürüne göre hazırladığı en özgürlükçü anayasa olduğunu kaydetti.

''Sivil anayasa'' kavramının ''devletin temel değerlerini, laiklik ve Cumhuriyeti tartışmak için ortaya atılan bir kavram'' olduğunu savunan Mengü, şöyle konuştu:
''Anayasa'nın nasıl değiştirileceği Anayasa'nın içinde yazılı. Anayasayı değiştirmek için darbeye gerek yok. Anayasa'nın ilk 4 maddesi, temel maddeleri bile daha da güçlendirilmek için değiştirilebilir, ama bunları yok etmeye yönelik bir değişiklik yapılamaz'' dedi.

1982 Anayasası'nda 95 maddenin değiştirildiğini ama ''82 Anayasası'nı yapanların yargılanmalarına izin vermeyen'' Geçici 15. maddenin hiç değiştirilmediğine dikkati çeken Mengü, ''Bu madde diğerlerinden daha kalıcı hale gelmiş ama adı geçici kalmış'' diye konuştu.

CHP'li Mengü, anayasa değişikliği tartışmalarında hukukçu olmayan kişilerin de ''akıl hocalığı'' yaptığını belirterek, ''İhtisası iktisat olan bir kişi bize anayasa hakkında fetva veriyor. Okuduğu 40 sayfa anayasa metni, bize 'anayasa şöyle olmalı' diye akıl veriyor'' şeklinde konuştu.

HSYK üyelerinin seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Şahin Mengü, avukatların da HSYK'ye üye seçmesi gerektiğini vurguladı. Mengü, hakimlerle ilgili en iyi denetlemeyi avukatların yapacağını savunarak, avukatların Türkiye'nin her yerindeki yargıçlar hakkında bilgi sahibi olduğuna işaret etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler