AKP'li Miroğlu'ndan Tahir Elçi'ye destek

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin "PKK terör örgütü değildir" sözleri nedeniyle tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakılmasının ardından aynı görüşü daha önce dile getirdiği için tartışma konusu olan AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, hakkındaki eleştirilere yanıt verdi. T24'ün sorusunu yanıtlayan Miroğlu, "Tahir Elçi benim hem kişisel olarak dost olduğum bir insan, hem de Musa Anter cinayetinde benim hâlâ avukatlığımı yapan bir insan. Tahir Elçi PKK şiddeti ve terörünü övüyormuş gibi bir sonuç çıkarmak hukuki bir anlayıştan kaynaklanmıyor, siyasi bir şeyden kaynaklanıyor" dedi. Miroğlu, "Türkiye’de bir insanın “PKK terör örgütü değildir, PKK’nin bir siyasi programı var bunu harekete geçirmek istiyor” demesini ben şahsen  düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendiririm" ifadesini kullandı.

"Dün neyi savunduysam bugün de aynı şeyi savunuyorum" diyen Miroğlu, "PKK de IŞİD de dünyanın en acımasız terör yöntemlerini uygulayan iki örgüttür. Ama bu onların ortaya çıkış sebeplerini, dayandıkları sosyolojiyi tartışmamızı niçin devre dışı bıraksın" diye konuştu.

Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan MHP İstanbul Milletvekili adayı Mehmet Aslan'ın açıklamalarına ilişkin de konuşan AKP'li Miroğlu, "Bütün herkes bilsin bu insan benim muhatabım olamaz. Niye olamaz; çünkü kimse kusura bakmasın böyle Gazino kültüründen filan gelen insanlarla ne PKK’yi ne Türkiye’nin herhangi bir siyasi sorununu tartışmam" dedi.

AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun T24'e yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

"PKK’yle arasına mesafe koymuş bir Kürt aydınıyım ben"

Ne medya doğru dürüst işini yapıyor ne de bu tartışmayı yapanlar bu tartışmayı yapıyor. Benim “PKK terör örgütü değildir“ lafım; yani böyle bir cümleyle falan ifade edilecek şeyler değil. O bağlamından kopardığın zaman böyle bir şey çıkar. Biz aslında o programda PKK’yi filan da tartışmadık. Doğrusunu isterseniz IŞİD tartışma konusuydu. Ben tabii biraz düşünsel, biraz felsefi bir tartışma olabilir mi diye bir takım şeyler söyledim. Tabii bu bağlamından koparıldığında ortaya çıkan bu. Benim üzerimden böyle bir tartışmanın başlaması bir kere son derece ironik. Niçin ironik; çünkü ben 200-2008’den bu yana PKK’nin şiddet ve terörü için gerek kalmadığını ve 90’lı yılların PKK’sinin olmadığını söylüyorum. Zaten bu bakımdan PKK’yle arasına mesafe koymuş bir Kürt aydınıyım ben. Silahları gömmek diye bir kitabı ben tam da PKK’nin “Devrimci halk savaşı yürütüyoruz”  dediği bir dönemde yazdım. Dolayısıyla benim üzerimde bu tartışmanın dönmesinin tek bir amacı var. Terörle, terörizmle mücadele üzerinden siyasi istikbal sağlamak bu ülkede maalesef çok zor bir şey değil. Bunu yapan bir parti var o da Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

"PKK de IŞİD de dünyanın en acımasız terör yöntemlerini uygulayan iki örgüttür"

MHP’de politika yapan insanlar bizi PKK’nin ifade ettiği bütün sosyolojik tarihi gerçeklerden kopartarak meseleyi sadece bir terörizm vakası olarak toplumun tartışmasına sevk ediyorlar. Bunu ben doğru bulmuyorum. Bugün de bulumuyorum, dün de doğru bulmuyordum. PKK de IŞİD de dünyanın en acımasız terör yöntemlerini uygulayan iki örgüttür. Ama bu onların ortaya çıkış sebeplerini, dayandıkları sosyolojiyi tartışmamızı niçin devre dışı bıraksın. Benim söylediğim bu. Dolayısıyla lafı dolandırmaya hiç gerek yok. Ben siyasi tavrımla ve bugün savunduğum görüşlerle, içinde bulunduğum partiyle bütün bunlara baktığınız zaman PKK’nin şiddetinin ve terörünün bir an önce sona ermesi, Türk siyasetinin normalleşmesini isteyen bir insanım. Benim üzerimden kimse böyle bir tartışmayı yürütmesin. MHP, siyasi varlığını bugün PKK’nin yürüttüğü şiddet politikalarına, yani terörizme borçludur. PKK hareketi Türkiye’de siklah bıraktığı andan itibaren Türkiye’de MHP’nin temsil edebileceği herhangi bir parti falan kalmayacak.

"Gazino kültüründen gelen insanlar muhatabım olamaz"

Bunu şimdi daha yeni politikaya girmiş Mehmet Aslan galiba dün CNN’de dile getirmiş. Bütün herkes bilsin bu insan benim muhatabım olamaz. Niye olamaz; çünkü kimse kusura bakmasın böyle Gazino kültüründen filan gelen insanlarla ne PKK’yi ne Türkiye’nin herhangi bir siyasi sorununu tartışmam. Ama MHP’nin entellektüel camiası eğer bu Mehmet Aslan’ın savunduğu fikirlerdeyse onlar suç duyurusunda bulunsun, gidelim Türk milliyetçiliğinin Türkiye’de Kürt meselesi söz konusu olduğunda çinde bulunduğu çıkmazı tarihi duruşmalarla anlatalım bu halka. Eğer bugün PKK varsa bunun en büyük müsebbibi inkarı hâlâ sürdürmeye devam eden hâlâ Kürt kimliğini tanımayan MHP’dir.

"PKK terör örgütü değildir" görüşü düşünce özgürlüğüdür; Tahir Elçi'ye yapılan hukuki değil!

Tahir Elçi benim hem kişisel olarak dost olduğum bir insan, hem de Musa Anter cinayetinde benim hâlâ avukatlığımı yapan bir insan. Musa Anter dosyası hâlâ devam ediyor. Ve ben dosyanın mağduruyum. Benim avukatlığımı yapıyor. Dolayısıyla Tahir Elçi’yi hiçbir şekilde bu fikrinden dolayı; fikri ne olursa olsun bir örgüt hakkında bir tanımlama yapıyor. Ama bu tanımlamadan yola çıkarak sanki Tahir Elçi PKK şiddeti ve terörünü övüyormuş gibi bir sonuç çıkarmak hukuki bir anlayıştan kaynaklanmıyor, siyasi bir şeyden kaynaklanıyor. Ve ben şunu da söyleyeyim; bir AK Parti’li milletvekili olarak bunun bizim meselemiz olmadığını ifade ediyorum. Yani bir insan Türkiye’de “PKK terör örgütü değildir, PKK’nin bir siyasi programı var bunu harekete geçirmek istiyor” demesini ben şahsen  düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendiririm. Ama bir insan PKK’nin şiddetini ve terörünü eğer övüyorsa bu ne demokrasiye ne de düşünce özgürlüğüne sığar. Tahir Elçi’yle ilgili bu sürecin çok yanlış ve demokrasiye bir şey kazandırmadığını  düşünüyorum.

"Dün neyi savunduysam bugün de aynı şeyi savunuyorum"

PKK’yi ve IŞİD’i sadece bir terör örgütü olmaktan ibaret olarak görmeyelim. Bunların uyguladığı terörü eleştirelim, ama bunların sosyolojk olarak, tarihi olarak ne ifade ettiğini neden bu şiddetin ve terörün toplumun bir kesiminde karşılık  bulduğunu tartışmak ne ayıptır ne günahtır. PKK gibi bir örgütü sadece terör örgütü gibi görmek bugün meseleyi çözmeye yetmiyor. Ben dün neyi savunduysam bugün de aynı şeyi savunuyorum.