Allianoi konusu abartılmış!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yazlık evinin bulunduğu Antalya'nın Demre ilçesinde, dinlenmenin yanı sıra fırsat buldukça yöredeki antik kentleri geziyor ve arkeolojik kazı alanlarında incelemeler yapıyor. Günay, antik Andriake Liman Kenti'ni gezisi sırasında gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.

Ertuğrul Günay, İzmir'in Bergama ilçesindeki Allianoi Antik Kenti'ne ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine, Allianoi konusunda bilimsel kurulların çok uzun süreden beri, çok dikkatli incelemeler yaptıklarını anımsattı. Uygulamalarda bu raporlar doğrultusunda hareket edildiğini kaydeden Günay, şunları söyledi:

''Allianoi konusunda abartılı bir kamuoyu duyarlılığı geliştirildi. Atılan her adıma çevreden, yargıdan müdahale isteniyor. Allianoi konusundaki duyarlılığı paylaşıyorum. Nihayet defalarca ifade ettiğim gibi orada 15 yıl önce ihale edilmiş, yıllar önce yapısı gövdesi tamamlanmış bir baraj var. Çevre halkının su tutulması ihtiyacı var. O barajdan yararlanmak istiyor. Bölgedeki yaşayanlar, tarımcılar ve yerleşenler. Kurul kararları doğrultusunda orada önlemler almaya çalışıyoruz. Basında haberler gördüm 'üzerleri çimentoyla kapatıldı' diye. Arkadaşlarımı yerinde incelemeler yapmaları konusunda talimatlandırdım. Bildiğim kadarıyla Horasan harcı kullanılıyor. Yapılara zarar vermeyecek maddeler kullanılması konusunda dikkatli davranıyorlar. Allianoi zaten uzunca bir süredir toprak altında idi. Sondaj kazıları sırasında ortaya çıktı.

Şimdi burada (Andriake Liman Kenti) bir kazı alanındayız. Burada yüzlerce yıldan beri toprak altında olan yapıları son iki yıldan bu yana ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Buradan çok fazla Türkiye'nin haberi yok. Çünkü Allianoi gibi burayı sürekli gündemde tutmaya çalışan kamuoyu uyarma mekanizması burayla ilgili çalışmıyor. Burada gördüğünüz çıplak gerçek şudur; yüzlerce yıldır toprak altında olan yapılar, yapı izleri olduğu gibi ortaya çıkıyor. Allianoi'de, bilimsel kurulun görüşü doğrultusunda, 50 yıl, 60 yıl toprak altında zarar gelmeyeceğini burada yaşadığımız örnekle kanıtlıyoruz.''
 

Başkanlık sistemi tartışmaları

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, ''Başkanlık sistemi tartışmalarına bir hukukçu olarak ne diyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine de başkanlık sisteminin Türkiye için çok ciddi bir model değişikliği olacağını ifade etti.

Türkiye'nin anayasal sisteminin baştan itibaren parlamenter demokrasiye doğru kurgulandığına değinen Günay, şöyle devam etti:

''Ben bu sistemin parlamenter demokrasi olduğunu düşünüyorum. 1982 Anayasası'nda cunta başkanı aynı zamanda devlet başkanı olduğu için anayasanın oylanması ile birlikte yarı başkanlık sistemini çağrıştıran bazı yetkiler devlet başkanında toplanmıştı. Şimdi yapılması gereken devlet başkanının yetkilerini artırmaktan çok parlamenter demokrasinin kurallarına uygun bir biçimde cumhurbaşkanın, devlet başkanının, devletin ve milletin birliğini, bütünlüğünü, bağımsızlığını temsil eden temsili de biraz tarafsız konuma taşımak ve parlamenter sistemin eksikliklerini gidermeye çalışmaktır.

Türkiye'deki seçim sistemi parlamenter demokrasiyi büyük ölçüde zedeliyor. Merkezi bir sitem var büyük ölçüde. Doğrudan doğruya parlamenterler seçim bölgelerini değil parti merkezlerini temsil eden bir görüntü taşıyorlar. Anayasada parlamenter sistemin sağlam temellere, anayasanın değişmez hükümleri çerçevesinde demokratik, laik, sosyal hukuk devleti çerçevesi içerisinde parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi gerekiyor. Başka arkadaşlarım da açıklamalar yaptılar. Şu anda bizim AK parti olarak başkanlık sistemi arayışımız ve tartışmamız yok. Demokrasilerde her düşünce ortaya atılabilir. Her düşünce etrafında tartışma yapılabilir.''
 

Okul boykotu

Günay, ''okul boykotu'' ile ilgili bir soruya karşılık da ''Güneydoğu halkının önemli bir bölümünü temsil etmeye çalıştıklarını söyleyen siyasi kadrolar ve onların arkasındaki onlarla işbirliği, karar birliği, fikir birliği içinde olduğu anlaşılan yasa dışı çevreler halka büyük kötülük yapıyorlar'' dedi.

Bu çevrelerin halkı, Türkiye'nin ekonomik ve demokratik gelişmesinin dışında tutmaya çalıştıklarının altını çizen Günay, bundan bölge halkının zarar gördüğünü kaydetti.

Günay, ''Eğitim sürecinde de bu anlayışın yansımasını görmek, beni gerçekten üzüyor. Hangi nedenle olursa olsun, çocuklar derslerinden bir saat, bir gün bile uzak tutulmamalıdır. Bence bu bölgede dersleri bir hafta, on gün azaltmayın, çoğaltın demeleri, imkanlarını, öğretmenlerini, içeriğini çoğaltın demeleri daha mantıklı olurdu ama mantıklı değil, duygu ve öfkeyle hareket ediyorlar'' diye konuştu.

İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ:

Günay'a istifa çağrısı