Anabol, kozalak reçeliyle dünyaya açılacak

Bolu'da 15 ev hanımının girişimi ile kurulan ve ilk etapta elişi ürünleri yapan Bolu Elişi Hatıraları Derneği (BEHDER), kozalak reçeli ve kızılcık tarhanası ile önce Türkiye sonra da dünya pazarına çıkmayı hedefliyor. Behder'in faaliyetleri hakkında bilgi veren BEHDER Başkanı Güler Burkucu, derneklerinin kuruluş amacının ilk etapta Bolu'ya özgü elişi ürünleri yaparak Bolu'nun tanıtımı yapmak olduğunu, ama daha sonra Bolu'ya özgü yemekleri de yapmaya başladıklarını kaydetti.
 

Patentli ürünler

Özellikle Türkiye'de çok az bilinen kozalak reçeli, kızılcık tarhanası ve kızılcık karavusu (Kızılcık özü) üzerinde durduklarını dile getiren BEHDER Başkanı Güler Burkucu, bunların yanında eriştenin domatesli ve ıspanaklı çeşitlerini de yaptıklarını belirtti. Kozalak reçeli ve Kızılcık tarhanası için Anabol markası altında patent çalışmalarını başlattıklarını da ifadelerine ekleyen Burkucu, ''Dernek üyesi ev hanımları ile Bolu'yu ve Bolu'nun yöresel ürünlerini ön plana çıkarmak için çalışıyoruz. Bunun için de dernek olarak yöresel ürünlerimizin hazırlandığı bir ortam oluşturduk. Burada, sadece Bolu'ya özgü ürünleri yapıyoruz. Bunlardan şimdilik kozalak reçeli, kızılcık tarhanası, kızılcık karavusu, eriştenin domatesli ve ıspanaklı çeşitleri ile kabaklı gözleme yapıyoruz. Bu ürünlerimizden kozalak reçeli, kızılcık tarhanası ve kızılcık karavusu için Anabol markası altında patent alma çalışmalarımıza başladık'' diye konuştu. Şu anda büyük çaplı bir pazarlarının olmadığını kaydeden Burkucu, ''Dernek olarak katıldığımız fuarlarda ürünlerimizi gören kişi ve kurumlar bizden ürün istiyorlar. Birkaç gün içine İstanbul'a ürünlerimizden göndereceğiz. Bunun yanında Ankaralı bir iş adamı ürünlerimizi Amerika'da tanıtacak'' şeklinde konuştu.

'Yapılan ürünler tamamen doğal'

BEHDER tarafından Anabol markası altında yapılan ürünlerin tamamen doğal ve el ürünü olduğunun da altını çizen Burkucu, ''Arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız ürünlerin hiçbirinde katkı malzemesi kullanmıyoruz. Kızılcık tarhanası ve karavusu yaparken kullandığımız kızılcıkları kendi ellerimizle işliyoruz. Tarhanayı kuruturken fırın bile kullanmıyoruz, tamamen doğal yollarla kurumasını sağlıyoruz. Yaptığımız eriştelerin hamurunu da kendi elimizle açıp hiçbir fabrikasyona tabi tutmadan elimizle kesiyoruz'' dedi. Burkucu, son olarak, ''Hedefimiz ürünlerimizi tüm Türkiye ve Avrupa ülkelerine ulaştırmak'' şeklinde konuştu.