Ankara Barosu'nda yeniden Demokratik Sol dönemi
Ankara Barosu’nun 64. Genel Kurulu, genel seçim havasında tamamlandı. Seçimleri ‘Demokratik Sol’ listesi ile oyların yarısına yakınını alarak mevcut başkan Hakan Canduran kazandı. Genel Kurul’a ise AKP’li Mehmet Ali Şahin’in oğlu Baroda Birlik Grubu adayı Cem Şahin’in binlerce liralık reklam kampanyası damga vurdu.
Ankara Barosu’nun 64. Genel Kurulu, cumartesi gece yarısına kadar süren toplantıda gruplar kendilerini tanıtırken, avukarların yeni döneme ilişkin önergeleri oylandı. Yaklaşık 14 bin aktif avukatın kayıtlı olarak çalıştığı Ankara Barosu’nda bugün ise seçim heyecanı vardı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gerçekleştirilen Genel Kurul’da Demokratik Sol Avukatlar Grubu (DSAG) adına mevcut başkan Hakan Canduran, Baroda Birlik Grubu adına Cem Şahin, Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Fazıl Çağrı Kuş, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu adına Nuraay Özdoğan, Savunma Hareketi adına Gökçe Bolat, Baroda Reform Hareketi adına Ali Selek ve Önce İlke Grubu adına Erol Aras, Ankara Barosu başkanlığı için yarıştı.
Başkanlık adaylarının 10 kişilik yönetim kurulu, 5 kişilik disiplin kurulu, 3 kişilik denetleme kurulu ve 46 kişilk Barolar Birliği delege adaylarının yer aldığı listeler havalarda uçuşurken, rekabetin doruk noktasına ulaştığı seçimde listelerin renkleri bile kura yöntemi ile belirlendi. Seçmen avukatlar, oylamanın yapılacağı salona girene kadar adayların ve seçim kampanyası çalışanı avukatların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Seçmenleri üniversite girişinde karşılayan adaylar, meslektaşlarına son dakika vaatlerini sıraladı.
Yüksel’e ‘işkenceci’ tepkisi
Önceki genel kurullarda tepki gösterilen eski DGM savcısı Nuh Mete Yüksel’in yeniden seçim alanına gelmesi avukatların tepkisine neden oldu. Avukatların protestoları ile karşılaşan Yüksel, “Avukat değil işkencecisin” sloganlarıyla protesto edilerek genel kurulun yapıldığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden çıkarıldı.
Binlerce liralık seçim harcaması
Seçim alanı olarak kullanılan Ankara Üniversitesi içi ve çevresinde ise eski TBMM Başkanı, eski Adalet bakanı ve AKP milletvekili olan Mehmet Ali Şahin’in Baroda Birlik Grubu adayı olan oğlu Cem Şahin’in seçim kampanyası damga vurdu. Ankara Büyükşehir Belediyesi adına katıldığı davalar ile bilinen Şahin’in, üniversite çevresinde bulunan bilbordlar, binalar ve yüzlerce bayraklarla yaptığı seçim yatırımı diğer adayların çalışmaları yanında dikkat çekti. Seçimler için binlerce liralık yatırım yapan Şahin’in bu çalışmaları ise avukat meslektaşlarının “Biz Ankara Barosu seçimine gelmek isterken, sanki genel seçime yönlendiriliyoruz gibi” tepkileri ile karşılaştı.
‘Genel seçim yatırımı’
Ankara Barosu başkanı Hakan Canduran, Şahin’in seçim faaliyetlerini eleştirerek, “Baroda Birlik grubu adayı arkadaşımız sanki genel seçime hazırlanıyor gibi, metro duraklarında, bilbordlar kiralanmış. Nasıl oluyor bu anlamıyorum ama çok avukatlık etiğine uyan bir tavır değil” tepkisini gösterdi. Avukatların birçoğunun bu durumdan rahatsız olduğunu dile getiren Canduran, “Sanki 2017’de yapılan bir seçimin ön yatırımı gibi hissedildi. Çok tepkililer, çevredeki binaları bile kaplamışlar. Bu kadar büyük abartılarla, artık avukatlık etiğinin dışına çıkılarak hareket edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
‘Ankara Barosu buna prim vermez’
Şahin’in bu kadar yatırımla bile seçimden başarılı çıkmasının mümkün olmadığını aktaran Canduran, “Ankara Barosu avukatları buna prim vermez. Ama siyaseten kendini tanıtmaysa, evet kendini Ankara halkına tanıttı. Ankara Barosu’nu kullanarak tanıttılar bu hoş birşey değil” dedi.
‘Disiplin soruşturması başlatılmalı’
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar grubunun başkan adayı Nuray Özdoğan’da yaşananlara, “Bizler avukatız, bizler kamu hizmeti görüyoruz. Bizler reklam şirketi değiliz. Kimilerinin babasının siyasi iktidardaki gücünü kullanarak belediyenin bilbordlarını kiralamak suretiyle, avukatlık kanununda yer alan reklam yasağına aykırı bir şekilde reklam yapılmasını eleştiriyoruz. Biz seçime avukatlar arasında giriyoruz, seçim alanı dışında bilbordların kiralanarak reklamın yapılması yasalara aykırı. Bu konuda disiplin soruşturması başlatılması gerektiğini savunuyoruz. Önce biz hukuka uymak zorundayız.”
Baroda yeniden Demokratik Sol kazandı
Seçimleri ‘Demokratik Sol’ listesi ile mevcut başkan Hakan Canduran kazandı. Baroya kayıtlı 14 bine yakın avukattan 10 bininin oy kullandığı yarışta, Demokratik Sol grubundan Canduran 5 bin 19, Baroda Birlik Grubu adına AKP’li Mehmet Ali Şahin’in oğlu Cem Şahin bin 313, Milliyetçi Avukatlar adına Fazıl Çağrı Kuş bin 40, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar grubundan Nuray Özdoğan 939, Savunma Hareketi’nden Gökçe Bolat 552, Baroda Reform Hareketi’nden Ali Selek 390, Önce İlke DSA Grubu’ndan Erol Aras 229 ve Bülent Turhan Gündüz 18 oy aldığı öğrenildi.
ÇHD Başkanı Kozağaçlı: Beraber namaz kılanlar birbirlerine tecavüz ediyor Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Ankara Barosu’nun Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, cezaevindeki işkence ve tecavüz iddialarına değinerek, “Paralel devlet mensubu denilen hakimlere, savcılara, askerlere, polislere sistematik işgence uygulanıyor. Adliye mescidinde beraber namaz kılanlar, hapishanelerde bu insanlara tecavüz ediyorlar. Bu insanların tırnaklarını söküyorlar emniyette. Kalın bağırsak ameliyatı olmuş insanlar gördüm, makatlarına sokulan eşyalar nedeniyle” dedi. Ankara Barosu’nun işkence karşısında çaresiz kaldığını belirten Kozağaçlı, ülke genelinde yapılan işkence iddialarına karşı “birbirine yaptılar diye üstünden geçemeyiz” diyerek baro yönetimini eleştirdi. |
‘OHAL damgasını vurdu’ Mevcut baro yönetimini uygulamaları nedeniyle eleştiren Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar grubunun başkan adayı Nuray Özdoğan, Genel Kurul’a ilişkin “OHAL sürecinde bu seçimi yapıyoruz. Dolayısıyla ohal süreci ve bu baskıcı süreç damgasını vurmuş oldu genel kurula. Özellikle şu anki Ankara Barosu yönetimi ve Barolar Birliği yönetiminin ne yazık ki son dönemde Saray’dan yana açıklaması ve özellikle Adli yıl açılışını sarayda yapma gayreti ve tepki üzerine geri çekilmiş olması çok tartışılan başlıklar oldu. Son dönemde işkencenin yaygınlaşmış olması, 90lı yıllardaki işkence yöntemlerinin yeniden gündeme gelmesine karşın Barolar Birliği başkanının ‘işkence yok’ demesi dün genel kurulda çok tartışılan başlıklar oldu” değerlendirmesinde bulundu. Baroda kadın vurgusu OHAL sürecinde Ankara Barosu’nun ‘amasız’ hukuk devletinin savunması gerektiğini belirten Özdoğan, “Hukuğun, temel hak ve özgürlüklerin yanında bir baro için aday olduk. Kadın kotası uyguladık. Yüzde 50 kadın kotası uygulayarak adaylarımızın çoğunluğunu kadınlardan oluşturduk. Dün cinsiyetçi söylemlerde bulunan, kadın düşmanı söylemlerde bulunan avukatların disipline sevk edilmesi önergemiz kabul edildi. Bu kadınlar açısından bir başarı” dedi. Kadınların baroda temsili konusunda ciddi sorunlar olduğunun altını çizen Özdoğan, “Özellikle, Türkiye’de 79 tane baro var ve, sadece 5 kadın başkan var. Bu bir trajedi. Eşitlikten, adaletten bahseden bir hukuk örgütünde kadının nasıl temsil edildiğinin de göstergesi bu. Barolar Birliği’nin tarihinde ise hiç kadın başkan yok. Kadının simgesel olarak listelere konulması değil, karar mekanizmalarında daha etkin olarak yer alması gerekiyor” ifadelerini kullandı. |
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!