Annelere seslendi: Sesinizi çıkarın!

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hedefine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı aldı.

Kılıçdaroğlu'nun salona gelişinde, "Halkın umudu Kılıçdaroğlu", "Başbakan Kemal" sloganları atıldı.

Örgütlere teşekkür

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurultay sonrası ilk grup toplanısında örgütlerine hem teşekkür etti hem de, "Örgüt demek disiplinli ses çıkarmak demektir. Örgüt demek kendi içinde kavgalı bir görüntü vermemek demektir. Böyle bir görüntüye artık izin verilmeyecektir. Herkes söyleyeceğini söyledi. Onlar geride kaldı. Yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz artık. Halka umut vermemiz lazım, güven vermemiz lazım. Bunun yolu ortak söylem geliştirmek. Ortak söylem geliştireceğiz" dedi.

Sesi kısıldı

Kılıçdaroğlu, konuşmasına, "Sesim dolayısıyla özür diliyorum, malum, iki gün arka arkaya çok güzel görkemli, CHP'nin kimliğine, tarihine yakışan bir kurultay yaptık" diyerek başladı.

"Başbakan sen daha çok rahatsız olacaksın"

Kurultayın görkemli geçmesinin, verilen mesajların Başbakan'ı rahatsız ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Buradan söylüyorum, Sayın Başbakan daha sen çok rahatsız olacaksın" diye seslendi. Kendi tarihlerine uygun, demokrasiye, geleneklere uygun bir kurultay sonucunda parti tüzüğünü değiştirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, örgütlere de teşekkür etti. CHP Genel Başkanı, "Bu tarihe dönüşüme imza atan, katkı veren bütün CHP örgütlerine teşekkürlerimi sunuyorum. Örgütümüzü kutluyorum, sağduyunun ne olduğunu, değişime neden ihtiyaç duyduğumuzu, halka giderken demokrasi ve özgürlük türküleriyle gitmek için 'önce siz kendi içinizde demokrasiyi getirin' sorusuna muhatap kalmayacak şekilde tüzüğümüzü değiştirdik. Artık demokrasi ve özgürlük CHP'de olacak" dedi.

"Böyle bir görüntüye artık izin verilmeyecektir"

Kurultayda birkaç kez altını çizdiğini ve bir kez daha vurgulayacağını ifade eden CHP Genel Başkanı, şu uyarıyı yaptı:
"Disiplin örgütlerin işidir. Örgüt demek disiplinli ses çıkarmak demektir. Örgüt demek kendi içinde kavgalı bir görüntü vermemek demektir. Böyle bir görüntüye artık izin verilmeyecektir. Herkes söyleyeceğini söyledi. Onlar geride kaldı. Yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz artık. Halka umut vermemiz lazım, güven vermemiz lazım. Bunun yolu ortak söylem geliştirmek. Ortak söylem geliştireceğiz."

Değişimin, dönüşümün, devrimin mimarının CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Siz bakmayın hileli reklam kampanyalarına" dedi.

"Bir babayiğit çıksın"

Kılıçdaroğlu CHP'nin özgeçmişini anlatarak, "CHP'nin özgeçmişine bakalım, Ulusal Kurtuluş Savaşını verdi. Cumhuriyeti ve devleti kurdu CHP'li kadrolar. Çok partili hayata geçti ve demokrasiyi getirdi bu ülkeye. CHP'nin özgeçmişi bu. Bu özgeçmiş şanla şerefle doludur. Herkes bunu böyle bilsin. Tarihine baksın, çok iyi okusun. Devleti kuran partidir, özgürlüğü, demokrasiyi getiren partidir. Bir babayiğit çıksın söylesin ki, bizim özgeçmişimizde böyledir, söyleyebilir mi, bunu söyleyecek bir babayiğit var mı, olamaz da zaten" dedi.

Erdoğan'a yanıt

CHP'nin özgeçmişinin şanla şerefle dolu olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bir de öbür tarafa bakıyorum, geçmişinden utanan, siyasi mezhebi gayri sahih olan, ne olduğu belli olmayan, ülkenin 10 yıllık iktidarında gelinen noktaya bakalım, geçmişinden utanan birisi kalkmış CHP'nin görkemli tarihine eleştirirse bu güven verir mi bu topluma. O tarihin içinde senin ataların da var. Sen önce kendi atalarının geçmişine ihanet ediyorsun. Ülkenin 10 yılda geldiğine bakın. AKP statükocu bir parti oldu" dedi.

AKP'nin geçmişte halkı "değişim yapacağız" diyerek aldattığını savunan Kılıçdaroğlu, "Hatta öyle bir noktaya getirdiler ki Sosyalist Enternasyonal'den biz davet alıyoruz, CHP'yi çıkaracaklar, buyur başvur bakalım seni alıyorlar mı almıyorlar mı? Herkes şunu iyi bilsin değişimin ve dönüşümün adresi CHP'dir" dedi.

"Gel, seni Uludere'ye götüreyim"

Başbakan'ın Uludere'ye gidişini ertelediğini ifade eden CHP Genel Başkanı, "Sayın Erdoğan Uludere'ye gidişini gene ertelemiş, kar var tipi var. Buradan sesleniyorum. Sayın Erdoğan, Sayın Başbakan Uludere'ye gidemezsen, gidemiyorsan gel Kemal kardeşine, ben seni kar da olsa tipi de olsa söz veriyorum seni Uludere'ye götüreceğim" dedi.

 

"Gittin Erbakan'ı arkadan hançerledin'

Başbakan'ın 28 Şubat nedeniyle yaptığı konuşmalara yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"28 Şubat dolayısıyla epey konuşmuş, 28 Şubat oldu biz mağdur olduk. İnanıyor musunuz, ne dedik tam bir yalan makinesi, tam bir yalan makinesi yani 28 Şubat'ta sen mi ödedin bedeli, eğer bir mağdur arayacaksan, yüzüne karşı postmodern bir darbe yapıldıysa onun mağduru rahmetli Erbakan'dır, yüzüne karşı yapıldı sen ne yaptın, gittin Erbakan'ı arkadan hançerledin. Kalkmış ahlak dersi veriyorsun. Sen kendi liderini arkadan hançerleyen adamsın, Erbakan'dan helallik istedin mi sen önce onu söyle, o sana hakkını helal etti mi? Şimdi kalkmış ben 28 Şubat'ta mağdur oldum geç onları, 28 Şubat seni başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı. El bebek gül bebek sizi aldılar, aldılar seni hazırladılar getirdiler."

"Sözde hapiste yaşadı"

Başbakan'ın hapis yattığı günleri hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Hapiste yaşadın sen sözde. Buzdolabı, çamaşır makinesi, koltuklar, yatçekler hepsi var, bir de yanına hizmet vermek için birisini gönderdiler, kebapları tutun bilmem neleri. Git sen Silivri toplama kampını bir gör bakalım, yüreğin yetiyorsa" dedi.

 

"Erbakan milliciydi"

"Hakkını verelim rahmetli Erbakan milliciydi" diyen CHP Genel Başkanı, "Kendi ülkesinin çıkarlarını savunurdu, sen ise kendi ülkesinin çıkarlarını pazarlayan adamsın" diye konuştu.

"Bana yalancı demiş, cahil adam ne diyeceksiniz" diyen Kılıçdaroğlu, "Ben ona yürüyen yalan makinesi diyorum" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Tipik örneğini vereceğim. Ne demişti, CHP'li belediyeler yaptıkları ihalelerle PKK'ya kaynak aktarıyor demişti, çık açıkla dedim, adam gibi adamsan, namuslu adamsan çık bu belediyenin ismini açıkla, açıkladı mı, çünkü yalan söylüyor. İki, gensoru verdik, geldi mi, gelmez, çünkü yalancı adam, kaçmayıp ne yapacak, yalanı çıkacak. Buradan söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan'ı yalan makinesine bağlasalar samimi söylüyorum 24 saat öter."

4+4+4 teklifi için annelere seslendi

4+4+4 teklifini hatırlatan Kılıçdaroğlu, annelere şöyle seslendi:
"Bütün annelere sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın geleceği sizin ellerinizden alınıyor. Sesinizi çıkarın anneler. Sesinizi çıkarın. Milli Eğitim Bakanı kim? Bilgi hırsızlığından mahkum olan kişi."

CHP Genel Başkanı konuşmasını "Hangi ahlaktan söz ediyorsun sen Recep Tayyip Edoğan. İntihal ile bilgi hırsızlığa yapan birisini Milli Eğitim Bankalığına oturtan bir insan nasıl bu ülkeye ahlak dersi verebilir" diye sürdürdü.

CHP'li milletvekillerine de seslenen Kılıçdaroğlu, "CHP milletvekilleri eğitim konusuna önem verin. Eğitim olayının sağı solu olmaz, etnik kimliği olmaz" dedi.

Üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına da seslenen Kılıçdaroğlu, "Eğer siz üniversite istiyorsanız, Sabancı Üniversitesi ve birkaç üniversite daha var. Onların yaptığı çok güzel çalışmalar var. Son derece güzel. Siyasetçilerin o raporu okumalarını isterim. Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Kör kuyulara atmamalıyız o çocukları biz. Niye tartışmıyoruz. Türkiye'nin en temel sorununu tartışmıyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Başbakan yine kükremiş,'TÜSİAD niye buna karşı çıkmış.' Kim düşüncesini açıklarsa, onları kutluyorum. Kim suskunluğa kendini mahkum ederse, onlar bu ülkenin saygın yurttaşları, kurumları değildir. Yunus Emre'den söz ettim diye beyefendi şaşırmış. Sen Yunus Emre'nin ne olduğunu bilmezken ben Yunus Emre'yi biliyordum Erdoğan."

CHP Genel Başkanı konuşmasının sonunda da, "Ortak söylem geliştirmeliyiz. Halka daha fazla gideceğiz. Sorunlarını dinleyeceğiz" diyerek bitirdi.