Arınç: Herkes karara saygı göstermek zorunda
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Biz, kimsenin mahkum olmasından kimsenin tutuklanmasından şahsen sevinen, el çırpan insanlar değiliz ama bir yargı kararı var ve buna herkes şu anda saygı göstermek zorunda" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Ergenekon davasında bugün açıklanan kararları değerlendirerek; "Bu konuda hükümetimizin bir görüşü olamaz. Adalet Bakanımız konuyla ilgili bilgi verdiler. Türkiye için önemli bir dava. Ergenekon terör örgütü iddiasıyla açılan bir dava. İçersinde asker kişiler var, rektörler, seçilmiş milletvekilleri, gazeteciler var. Beraat edenler oldu, ceza görenler oldu. Herkese geçmiş olsun .Bu karar bir yargı kararı. Ve yargıda anayasamızın 3 erkten birisi olan bağımsız yargı kararı. Mahkeme, bugün verdiği kararla dosyayı kapatmış oldu. Bazı kararların bazı kişiler için çok fazla olduğu söylenebilir şüphesiz. Yakıştırılanlar vardır, yakıştırılmayanlar vardır. Kararların pek çoğunda tek suç yok. Kararı beğenmek ya da beğenmemek noktasında değiliz, bir yargı kararıdır. Bu yargı kararına hepimiz uymak mecburiyetindeyiz. Şu anda kesinleşmiş bir hüküm yok, ancak önemli bir aşamadayız. Türkiye son yıllarda böylesi bir davayla karşılaşmamıştı. Biz kimsenin mahkum olmasından, tutuklanmasından, şahsen sevinen, el çırpan insanlar değiliz. Ama bir yargı kararı var ve herkes buna saygı göstermek zorundadır" dedi.
Arınç, sanık veya yakınları tarafından yapılan eleştirilerin daha çok duygusal olduğunu düşündüğünü söyleyerek; "Önemli olan siyasetçilerin ve 3. kişilerin maksadını aşan ifadeler kullanmaması ve olaya daha objektif bakabilmesidir. Şimdilik herkese geçmiş olsun demekten başka ifade edeceğimiz bir husus yok" dedi.
'Kılıçdaroğlu'nun sözü tümden yanlış'
Arınç, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kararlar hakkında 'Kararlar gayrimeşrudur' sözünü de değerlendirerek; "Maksadını aşan bir söz, bir genel başkana yakışmaz. Ama bilelim ki Kılıçdaroğlu bundan daha ağırlarını da yargılama sırasında söylemişti. 'Bu örgüt nerede, bana adresini gösterin gidip üye olayım' deyinceye kadar. Ondan önceki genel başkanın bu örgüte avukatlık yapmaya kalkışmasına kadar, CHP'nin pek çok milletvekilinin, bugün zannediyorum sayıları 30 civarındaymış, oraya giderek mahkeme basmaya varıncaya kadar yaptıkları eylemleri hepimiz biliyoruz. O konuşulanlara, yapılanlara bakıldığı zaman bugünkü sözü biraz daha hafif kalıyor. Ama tümden yanlış. Hiçbir siyasetçi Türkiye'deki adli yargıyı, mahkemeleri böylesine ağır sözlerle suçlayamaz" ifadelerini kullandı.
'Görülüyor ki yargı bizim sözlerimize bağlı değil'
Bir gazetecinin Başbakan Erdoğa'ın İlker Başbuğ için 'tutuksuz yargılanmalı" dediğini ve Başbuğ'un müebbet hapis cezası aldığını hatırlatması üzerine Arınç şunları söyledi; "Görülüyor ki yargı bizim sözlerimize bağlı değil, yargı kendi dosyasına bağlı, kendi vicdani kanaatiyle karar veriyor. Beğenelim, beğenmeyelim bizim bir kişi veya bir grup hakkında söylediğimiz söz, yargıya gerekçe teşkil edecek sözler değildir. Yargı, kendi elindeki deliller ve bu konuda kendi vicdani kanaatiyle bir mahkeme hükmü tesis etmeye çalışıyor."
'Kanunsuz gösterilere hiçbir zaman izin verilmeyecektir'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Eylül ayında sokak eylemlerinin yeniden başlayacağı iddiaları içinse şunları söyledi; "İlgili kurum ve kuruluşlar kendilerine düşen görevi yapıyorlar. Bağıra bağıra gelen şey, zaten istihbarat veya özel bilgi sayılmaz. Düşünün ki "Silivri'yi işgal et" mesajları, arkasından gelecek olanlar açıktır. Güvenlik güçleri olsun, istihbarat örgütlerimiz olsun gelişmelere karşı her an teyakkuz halindeler. Kanunsuz gösterilere, yasadışı örgütlerin ortalığı yakıp yıkmasına hiçbir zaman izin verilmeyecektir. Biz bu örgütlerle nasıl olsa başederiz, gücümüz bunlara fazlasıyla yetiyor. Yeter ki masum insanlar veya farklı duyarlılıkla ortaya çıkan gruplar, bu örgütlerin ekmeklerine yağ sürmesin, oyununa gelmesin. Yeter ki siyasetçiler, bu örgütlerin önünde ve arkasında bulunmasın. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu, sonuna kadar bütün topluluklara toplantı yapma, gösteri yapma, protesto yapma haklarını veriyor. Bunları yerince kullanmak varken, tahribata yönelmek, ölümlere, yaralanmalara yol açmak, ülkeyi adete huzursuzluk ülkesi haline getirmeye çabalamak, elbette karşı olduğumuz budur. Bunların ne yapacağı konusu, şimdi konuşanlar değil, yapılacak şey bunlara izin vermemektir. Bunu herkes böyle bilsin .'Silivri'yi işgal et' dedikten sonra Silivri'de yapılacak olanlar belliydi. Bugün, birçoğu kıpırdayamadan, sadece bağırmakla kaldılar.Biz 'şu yapılacak bu yapılacak' gibi bir endişe içinde değiliz, yeter ki masum insanlar ve ülkemiz bir zarar görmesin."
Egemen Bağış: Şimdi savunanları görelim!
Türkiye Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzarekeci Egemen Bağış, Twitter hesabında “Ergenekon diye bir örgütün varlığı ve bu örgütün meşru hükümeti devirmek için darbe planladığı tescillendi. Şimdi savunanları görelim!” diye yazdı.
Ergenekon davasında açıklanan kararlara ilişkin soruları yanıtlayan Türkiye Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, darbe girişimleri ve bu girişimlere tevessül edenlerin mahkeme önünde yargılandıklarını belirterek, "Ülke olarak demokrasi ve hukukun üstünlüğü adına tarihi bir gün yaşıyoruz. Bugün, Ergenekon'un bir terör örgütü olduğu resmen kabul edilmiştir. AB sürecinde ilerleyen bir ülkenin kararlılığı ve iradesiyle de uyumlu bir dava olmuştur. Bu yargılama sürecinin, Turkiye'nin AB sürecine de katkıda bulunacağına inanıyorum" değerlendirmesini yaptı.
Mahkeme kararlarını tasdik edecek merci olmadığını vurgulayan Bağış, Ergenekon davasında açıklanan kararların temyize açık olduğunu ve yargı sürecinin de devam ettiğini hatırlattı.
Kararların Türkiye, gelecek nesiller ve demokrasi için "hayırlı bir gelişme" olduğunu dile getiren Bağış, "Keşke bu darbe girişimleri, çok daha önceden yargılanmış olsaydı. 1960 darbesi yargılansaydı, 1971 olmazdı. 1971 yargılansaydı,1980 darbesi yaşanmazdı. 1980 darbesi yargılansaydi, 28 Şubat sürecini yaşamazdık. Keza 28 Şubat'ı zamanında yargılasaydık, 27 Nisanlar yaşanmazdı. Dolayısıyla, bu yargılama sürecini gecikmiş ama ülkemizin ileri demokrasi mücadelesi adına çok önemli bir adım olarak görüyorum" diye konuştu.
'Bu dava, Türkiye'nin ileri demokrasi mücadelesinin davasıdır'
Ergenekon davasının bir demokrasi ve hukuk davası olduğuna işaret eden Bağış, netice olarak hukukun üstünlüğü ilkesine herkesin saygı duyması gerektiğini vurguladı. Bağış, "Bu dava, Türkiye'nin muasır medeniyet yolculuğunun, ileri demokrasi mücadelesinin davasıdır. Bu dava, milletin davasıdır. Bizim ve bizden önceki dönemlerin yaşadığı karanlıkları çocuklarımızın, torunlarımızın, gelecek nesillerin yaşamaması adına, bu dava son derece önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kimsenin bu kararlara saygı duymaktan başka bir seçeneği olamayacağının altını çizen Bağış, kararları siyasileştirme ve bu kararlar üzerinden yeni bir kışkırtma hevesi içinde olanların da millet nezdinde bu sorumsuzluğun bedelini ödeyeceklerini kaydetti.
"Tarih, demokrasinin yanında duranlarla, karşısında duranlar arasındaki ayrımı çok net yapacaktır" diyen Bağış, şöyle devam etti: "(Hani neredeymiş bu terör örgütü, gösterin üye olacağım) diyenler artık nereye başvuracaklarını ögrenmiş oldular. Maalesef, mahkeme eşkıyalığına soyunup, buradan bir iktidar devşirebileceklerini sanan bir muhalefetle karşı karşıya olmamız bir talihsizliktir. Nerede bir hukuksuzluk varsa orada CHP, ayrıkotu gibi bitiveriyor. Önce bu örgütün avukatı oldular, sonra üyesi olacağım dediler. Şimdi ise çıkan hukuki karar uzerinden ülkeyi kaosa sürüklemeye, yeni bir kalkışma hareketi kışkırtmaya çalışıyorlar. Demokratik yol ve yöntemleri bir kenara atıp mahkeme eşkıyalığına soyunmuş bir CHP'nin, Türkiye'nin iktidarına aday olduğunu iddia etmesi ironiktir. Demokrasi fukarasi olan CHP, böylece hukuka saygısının da olmadığını da bir kez daha ilan etmiş oldu."
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!