"Artık hiçbirimizin can güvenliği yok!"

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Bozdağ'a yanıt

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın sözlerini hatırlatan İnce, "Sayın Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemeler ihtiyaç olduğu sürece vardır, ihtiyaç bitince kapatılır, gibi bir laf etti. Bunun Türkçe meali şudur. Son muhalif tutuklanana kadar son muhalifi içeri tıkana kadar bunlar sürecek, sonra gereğine bakacağız demektir" dedi.

"Kenan Evren ile Recep Tayyip Erdoğan aynı kafadır, aynı mantıktır"

AKP'nin ucu kendine dokununca yasa çıkardığını iddia eden İnce, şöyle dedi:
"Nerden biliyoruz, naylon faturacılıktan bir bakan suçlanınca naylon faturacılara af, göreve getirdikleri insanlar tazminata mahkum olunca yasa çıkarıp tazminatları devlete ödettiriyorlar. Şimdi de suç işleme görevi verdikleri kişilere koruma kalkanı oluşturmak istiyorlar. Başbakan ülkeyi teslim almanın hukukunu yaratıyor. Teslim aldı zaten bütün kurumlar diz çöktü, bütün kurumlar fethedildi şimdi Başbakan bunun hukukunu yaratmak istiyor.
Bu iktidar Anayasanın geçici 15. maddesini kaldırmakla övünüyordu, şimdi AKP geçici 15. maddeler oluşturuyor. 12 Eylülcüler yargılanamazdı, şimdi de Başbakan'ın adamları yargılanamayacak. Kenan Evren ile Recep Tayyip Erdoğan aynı kafadır, aynı mantıktır."

"Artık bu ülkede hiçbirimizin can güvenliği yoktur"

"Artık bu ülkede hiçbirimizin can güvenliği yoktur" diyen İnce, "Bu ülkede hukukun üstünlüğü yoktur. Anayasa fiilen yoktur. Bu ülkede devletimizin güvenliği yoktur. Buna karşı çıkan bizlerin de başına nelerin geleceğini, buna karşı çıkan bizlerin başına bu çetelerin neler getirebileceğini önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz" şeklinde konuştu.

"Ne idüğü belirsiz bir görevle ne idüğü belirsiz insanlar görevlendirilecek"

MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklifi eleştiren CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, "Ne idüğü belirsiz bir görevle ne idüğü belirsiz insanlar görevlendirilecek" dedi. Öztürk, şöyle dedi:
"Başbakan tarafından basın mensuplarının ortadan kaldırılma görevini yerine getiren adam hakkında dava açılması izni kime bağlı, Başbakan'a bağlı. Veya herhangi bir kişiyi görevlendirip ana muhalefet partisini ortadan kaldırın, pekala diyebilir. Siz bu ülkede TSK'nın en üst kademesinde görev yapa komutanları hapse atıyorsunuz. Genelkurmay Başkanı'nı hapse atıyorsunuz. Peki Başbakan'ın yapmayacağı konusunda hukuki bir güvence var mıdır? Umarım Genel Kurul'da AKP milletvekilleri akıllarına başlarını alırlar."

"Sayın Arınç'ın aklına ihtiyacımız yok"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerini hatırlatan bir basın mensubunun, "Teklif kabul edilirse Anayasa Mahkemesine götürür müsünüz?" sorusuna İnce, şöyle dedi:
"Sayın Arınç'ın aklına ihtiyacımız yok. Biz sağduyu sahibi olmasını istiyoruz önce AKP milletvekillerinin. 1 Mart Tezkeresi'nde AKP içerisinde bazı milletvekillerinin sağduyu sahibi olarak ret oyu verdiklerini biliyorsunuz. Bugün aynı şeyi AKP içerisindeki milletvekillerinden bekliyoruz. Kulislerde bu yasanın doğru olmadığını söyleyen AKP'li milletvekilleri var. Genel Kurul'a girdiklerinde gelecek seçimde liste korkusuyla ülkenin güvenliğini, insanların can güvenliğini tehlikeye atan Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan uzaklaştıran bu yasaya oy vermeyeceklerini düşünüyorum. Önce buna inanıyorum. Ama biz bütün direncimizi göstereceğiz, İçtüzüğün ve Anayasanın bize verdiği hangi yetki varsa onu kullanacağız. Ondan sonrası Sayın Cumhurbaşkanı var önce, neden Sayın Cumhurbaşkanını es geçip doğrudan Anayasa Mahkemesine gidiyorsunuz. Bu ülkede bütün doğruları CHP mi yapacak. Önce AKP içindeki milletvekillerine sesleniyoruz, önce onlar hayır oyu versin. Onlar onu yapamıyorsa Sayın Cumhurbaşkanı var. Sayın Cumhurbaşkanı Çankaya noteri mi, AKP noter mi? Sayın Cumhurbaşkanı veto etsin. En son aşaması bizim Anayasa Mahkemesine gitme hakkımız. O aşamaya gelmeden bakalım oraları geçebilecek mi, onun için peşinen bir şey söylemem mümkün değil."

"Yargıya müdahalenin daniskası yapılmıştır"

"HSYK'nın, Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya hakkında inceleme başlatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da Öztürk, "Yargıya müdahalenin daniskası yapılmıştır. HSYK bugüne kadar Zekeriya Öz başta olmak üzere bir sürü savcı Ceza Muhakemesi Kanunundaki usule uygulamadıkları nedenle haklarında şikayet olmasına rağmen hiçbir işlem yapmayan HSYK bu savcıyla ilgili hiçbir şikayet olmamasına rağmen basındaki bilgileri ihbar kabul ederek şikayet başlatmıştır. Bu da HSYK'nın iktidar tarafından yönlendirildiğinin, yönetildiğinin somut göstergesidir" yanıtını verdi.

İnce'de, "Hukuk tarihimize, siyasi tarihimize birinci Sarıkaya olayında ne dedi hükümet ikinci Sarıkaya olayında ne dedi, bence bu hükümetin ikiyüzlüğünün en güzel göstergesidir" diye konuştu.