Avrupa Sağı, Sola Dönüyor...
CHP, Genel Başkanı ile Meclis’te sergilediği başarılı muhalefet, ilerici ve faydacı orta sol politikaları somutlaştırarak desteklemeli ve toplumun güvenini kazanmalıdır.
Newsweek dergisinin 12 Ekim 2009 tarihli sayısında Stefan Theil, AB ülkelerindeki siyaset değişimini bu başlık altında mercek altına alıyordu. Geçen 27 Eylül’de yapılan Almanya genel seçimlerinde Angela Merkel’in muhafazakâr partisinin Alman Sosyal Demokratlarını (SPD) hezimete uğratarak yeniden birinci parti olması ve sosyal demokratlarla yaptığı koalisyon ortaklığını sona erdirmesi ile Avrupa siyaset sahnesinde çok önemli bir değişim sergilenmeye başladığına değiniyordu. Bu tespit doğruydu ve nerdeyse tüm Avrupa ülkelerinde muhafazakârlar Avrupa siyasetinin egemen gücü konumuna gelmişti. Merkez sağ partiler şimdi Almanya’yı, Fransa’yı, İtalya’yı ve bir zamanlar geleneksel olarak sosyal demokrat partilerin yönettiği Hollanda’yı, Danimarka’yı, İsveç’i yönetmektedir. Sadece İspanya sosyalist bir parti tarafından yönetilmekte, İngiltere’de iktidarda bulunan ve kan kaybeden İngiliz İşçi Partisi’nin de gelecek sene yapılacak seçimlerde seçimi kaybedeceğine kesin gözle bakılmaktadır.
Parti içi kavgalar
Oysa kapitalizmin 1930’dan bu yana en kötü ekonomik krizi yaşadığı günümüzde sol partilerin Avrupa’nın tüm ülkelerinde iktidarda olması gerekirdi. Üstelik denetlenmeyen ekonomik pazarlar nedeni ile bu krizin geleceği Avrupa’nın sosyal demokrat partileri tarafından çok önceden dillendirilmiş, gündeme getirilmişti. Gerçekleşen bu öngörüsünden dolayı Avrupa solunun kendini kutlaması gerekirken parti içi kavgalar nedeni ile gücünü hızla aşındırmaktadır. Buna karşılık Avrupa’nın muhafazakâr liderleri sol partilerin sadece oylarını değil, düşüncelerini de alıp (buna çalma da diyebiliriz) uygulamaya başladılar bile.
Yüksek asgari ücret
Almanya’nın uyguladığı sosyal pazar ekonomisi serbest pazar unsurlarını, güçlü ve yaygın işçi korumacılığı politikasını, pahalı bir sosyal güvenlik uygulamasını içermektedir. İşkolu esasına dayalı yüksek asgari ücret, uzun süreli işsizlik ödenekleri ve sosyal güvenlik haklarında hiçbir geriye gidiş, azaltma yapılamayacağına ilişkin yasa, işçilerin işten çıkarılmasını zorlaştıran yasa (iş güvencesi yasası) ile sosyal pazar ekonomisini desteklemeye devam etmektedir.
Merkel gibi İngiltere’nin David Cameron’u, Fransa’nın Nicola Sarkozy’si, İsveç’in Fredrik Reinfeld’i de, bir zamanlar sosyal demokratların uyguladığı, faydacı (pragmatist) orta yolcu ekonomik politikaların uygulamasını sürdürmektedir. Muhafazakârlar sosyal devlete sımsıkı sarılmalarını “devletin istikrarı” adına yaptıklarını söylediklerinden sosyal demokratlara göre daha inandırıcı olmaktadırlar. Bu partilerin hepsi kendi ülkelerinde kadın hakları, eşcinseller, yabancı işçiler, azınlıklar ve çevre sorunlarını uygulamada öne çıkarmakta, örneğin Sarkozy Senegal doğumlu birisini ve Kuzey Afrika kökenli siyasetçileri kabinede ve bürokrasinin üst kademelerinde görevlendirmekte bir sakınca görmemekte, nitelikli işçi olan göçmenlerin kolayca vize alması sağlanmaktadır. Avrupa siyaset sahnesinin bu yeni aktörleri uygulamaya koydukları bu yeni siyaset modelini ilerlemeci muhafazakârlık veya orta sol ekonomik siyaset olarak adlandırmaktadırlar. Avrupa’nın sağ partileri ideolojilerin solduğunu, bundan böyle yeniliklere uyum sağlayabilen, faydacı politikalar üretenlerin iktidar olacağını iddia etmektedirler.
Ülkemizdeki sağ partilerin ilerlemeci muhafazakâr politikalara itibar ettiği gözlenmemektedir. Aksine iktidar partisinin özelleştirmeler yolu ile ekonomiyi tamamen yabancı şirketlerin sömürüsüne terk ettiği, bunların çok ucuza aldıkları işletmelerde çalışanları işten çıkararak işe başladıkları, diledikleri fiyat politikasını izleyerek hayat pahalılığını tetiklediği, finans, telekom, stratejik mal üretimi alanlarında üretim araçlarının sahipliğini yapan bu şirketlerin ulusal güvenliği tehdit edecek güce eriştiği, iktidar partisi yandaşlarının devlet eliyle ve yasalara aykırı bir biçimde zengin edilmeye çalışıldığı gözlenmektedir.
Gelecek korkusu
Sosyal refah devleti dışlanmış, sosyal güvenlikte çalışanlar ve emekliler aleyhine düzenlemeler yapılmış, işsizlik tehlikeli boyutlara ulaşmış ve gelecek korkusu tüm bireylere egemen olmuştur. İktidar partisi demokrasiyi tek adam totalitarizmine indirgemiştir. Klasik demokrasinin tüm kuralları dışlanarak bağımsız yargı, özerk üniversite, özgür basın , özgür sendika anlam değişikliğine uğratılmış, hukuk yok sayılarak telefon dinlemeleri, Ergenekon adı verilen bir süreçte yurtsever aydınlar sindirilmeye, bir korku cumhuriyeti yaratılmaya çalışılmış ve yandaşlardan oluşan güdümlü bir demokrasi yaratma çabasına girişilmiştir.
Böylesi bir ortamda ülke soluna çok ciddi sorumluluklar düşmektedir. Parlamentoda solu CHP’nin temsil ettiği bir ortamda, CHP tarihi bir misyonu üstlenmek zorundadır. CHP parlamentoda demokratik, laik Cumhuriyete sahip çıkan başarılı bir duruş sergilemektedir ama bu yeterli değildir. CHP değişen ekonomik koşulları göğüsleyen, umutsuz milyonlarca insana umut olacak faydacı ve gerçekçi program çalışmaları yaparak, kendini yenileyerek, gelecek için güven ve umut kaynağı olmalıdır. 1960’lı yıllarda Doğan Avcıoğlu’nun çıkardığı başarılı ve öncü YÖN dergisinde yazılar yazardım; bu amaçla rahmetli Avcığlu’nun ofisine sık gider ve konuşurdum.
Duvarlar dosya doluydu. Ne olduğunu sorduğumda, “olası bir sosyalist iktidar kurulduğunda tüm alanlarda uygulanacak politikaların yasa taslakları” diye yanıtlamıştı. CHP’de bunu yapmalı, gölge kabine kurarak gölge bakanları ile toplumun nabzını tutarak yeni bir sosyo-ekonomik düzenin yasa taslaklarını hazırlamalıdır. CHP, Genel Başkanı ile Meclis’te sergilediği başarılı muhalefet, ilerici ve faydacı orta sol politikaları somutlaştırarak desteklemeli ve toplumun güvenini kazanmalıdır.
Türk solunun siyasetçileri CHP’ye destek olan politikalar üreteceği yerde amipler gibi bölünerek partileşme yolunu seçmektedir. Solun böylesine sorumsuzca bölünmesinin AKP’nin daha uzun süre iktidarda kalmasını sağlayabileceği unutulmamalıdır
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin açıklamaları sahaya nasıl yansıdı?
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- PKK Suriye’nin Silahlı Kuvvetleri Oluyor
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- CHP ne yapmalı?
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Ölü ve yaralılar var!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!