Babacan'dan Netanyahu yorumu
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İsrail'de Binyamin Netanyahu'nun başbakanlığa gelme ihtimalinin artmasıyla ilgili olarak, "partilerin seçim öncesi ve iktidara gelmesinin ardından uyguladığı politikaların birbirinden farklı olabileceğini" söyledi. Babacan, kendileri için önemli olanın yeni kurulacak hükümetin bölgede barış, istikrar ve çözüm istemesi olduğunu ifade etti.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, bir günlük resmi ziyaret için geldiği Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'de Netanyahu'nun başbakanlığa daha yakın olduğu ve bu durumun bölgedeki barış umutlarını iyice söndüreceği anlamına geldiği" yorumlarının yapıldığının anımsatılması üzerine, şöyle dedi: ''Her seçim döneminde olduğu gibi partilerin seçim öncesi ve iktidara geldikten sonraki uygulamaları arasında farklılıklar meydana gelebiliyor. Dolayısıyla biz şu anda İsrail'deki gelişmeleri yakından izliyoruz. Koalisyon nasıl bir koalisyon olacak, hangi partiler yer alacak? Bu kuşkusuz önemli. Ancak koalisyon kurulduktan sonra bu hükümetin izleyeceği politika hepsinden önemli. İsrail'de çözümden, barıştan yana bir hükümetin iş başına gelmesini ümit ediyoruz. Burada ben herhangi bir parti veya lideri kesinlikle işaret etmiyorum''
Babacan, kendileri için önemli olan konunun yeni kurulacak hükümetin bölgede barış, istikrar ve çözüm istemesi olduğunu belirterek ''Kurulacak hükümetin bu tip politikalar uygulayacağını ümit ediyoruz'' dedi.
Yeni Rusya'nın farkında olmak gerekir
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Nabucco projesinde Rusya'nın yer almasını istediklerini belirterek, ''Rusya bir dışlanmışlık hissine kapılırsa, elinde Nabucco'yu engellemek için enstrümanları var'' dedi. Babacan, gazetecilerin sorusu üzerine, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin çok boyutlu dış politika çerçevesinde düşünülmesi gerektiğini belirterek, ''Bir yandan NATO üyesiyiz, yani bizim ittifakımız NATO ile. Bu önemli'' diye konuştu. Türkiye'nin AB üyelik sürecinde ilerleyen bir ülke olduğunu kaydeden Babacan, ''Rusya ile komşuyuz. Siyasi ve ekonomik ilişkilerimizin çok iyi boyutta olması gerektiğini düşünüyoruz, Bunlar birbirini dışlayan seçenekler değil. Bir NATO üyesi Rusya ile ilişkileri gergin tutmak zorunda değil. Bir NATO üyesi Rusya'yı dışlamak zorunda değil'' şeklinde konuştu.
Babacan, Türkiye'nin tam tersine Rusya ile ilişkilerinde hep işbirliğinin sözcüğünü ön planda tuttuğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Rusya'yı dışlayan, Rusya'yı bir kuşatmışlık hissine sevk eden, ya da Rusya ile rekabet, çekişme havasının oluşturulmasına kesinlikle karşıyız. Geçen hafta Riga'da, bugün buradaki temaslarımda, bunu hep dile getirdim. Özellikle Sovyet dönemlerinde sıkıntı çekmiş doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde Rusya algısı biraz farklı fakat yeni Rusya'nın da farkında olmak gerekir. Bugün karşımızda yeni bir Rusya Federasyonu var. Yeni Rusya Federasyonu ile olan ilişkilerde işbirliğini ön plana çıkarmak lazım. Karışılıklı gerilimi artırmakla tüm taraflar kaybediyor.''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Rusya'ya yaptığı devlet ziyaretinin ikili ilişkiler ve bölgeye verilecek mesajlar açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Babacan, ''Gerek Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ve gerekse Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile hem heyetler arası hem de baş başa görüşmelerde ilişkilerimizin son derece iyi olduğu vurgulandı. Bizim dengeli dış politikamız son derece takdir görüyor'' dedi. Türkiye'nin, Gürcistan ve Rusya arasında ağustos ayında yaşanan savaş sırasındaki duruşunun hem Rusya hem de AB tarafından takdir edildiğini ifade eden Babacan, Ankara'nın, dış politikasından her zaman uluslararası hukuk ve insan haklarını temel alarak hareket ettiğini vurguladı.
'Mavi Akım - 2, üzerinde durduğumuz bir proje'
Babacan bir başka soru üzerine, Mavi Akım-2 boru hattının konuşulan ve üzerinde durmakta oldukları bir proje olduğunu belirterek, ''Gerçi şu anda Mavi Akım boru hattı kapasitesini tam olarak kullanmıyoruz. Bu kapasitenin tam olarak doldurulmasıyla, ikinci bir mavi akım gelebilir. Bunlar üzerinde konuşulan konular'' dedi. Rusya ile Nabucco için de konuştuklarını ve geçen yıl Rusya'ya yaptığı ziyaret sırasında Moskova'yı da projede yer alması için davet ettiğini hatırlatan Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Biz Nabucco'yu rekabet projesi olarak görmüyoruz. Belli bir miktarda Rus gazının Nabucco'ya bağlanmasına bizim hiç bir itirazımız yok. Ayrıca bunu isteriz. Burada önemli olan çeşitlendirmedir. Doğal gaza sahip olan ülkeler için müşteri, tüketici için de kaynakların çeşitlendirilmesi önemlidir. Buna da herkesin saygı duyması ve anlayış göstermesi gerekir. Bu konuları Rusya ile açık açık konuştuktan sonra bir sorun yaşamıyoruz. Nabucco üzerinde çalışmamız Rusları dışlamamız, onlara alternatif bulmamız anlamına gelmiyor. Nabucco ile ilgilenen ülkelere de bu şekilde yaklaşmamalarını söylüyoruz.''
'Nabucco'yu dolduracak gaz şu anda yok'
AB ülkelerinin zaten şu anda Rusya'dan gaz aldığına dikkat çeken Babacan, ''Gaz aldığınız bir ülkeyi dışlama, onlar üzerinde tedirginlik yaratacak bir yaklaşım zaten çok rasyonel değil. Üstelik Rusya Federasyonu bir dışlanmışlık hissine kapılırsa elinde Nabucco'yu engellemek için enstrümanları bulunuyor. Bunu da dikkate almak gerekiyor'' dedi. Babacan, her gaz projesinde mutlaka tedarik edilmesi gereken gaz olması gerektiğini belirterek, ''Nabucco hattını dolduracak gaz henüz sağlanmış değil. Bunu hangi ülkeden nasıl sağlayacağınız, öncelikle kaynağın, sonra da tüketicinin sağlanması gerekiyor. Bu ikisinin de sağlanması için Rusya'nın gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
Yeni ABD yönetiminin Rusya ile ilişkiler konusunda yaptığı açıklamaların ''cesaret verici olduğunu'' kaydeden Babacan, ''Rusya'yı daha saygın muhatap almak, Rusya ile ilişkilerde işbirliğini öne çıkarmak yeni yönetimin sık sık kullandığı kavram. Umarız uygulamalar da bu şekilde gerçekleşir. Eğer bu gerçekleşirse Avrupa için çok iyi olacaktır. Batı ve Rusya ilişkileri açısından çok iyi olacaktır. Türkiye açısından iyi olacaktır'' dedi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Litvanya'daki temaslarının ardından Ankara'ya döndü.
Ali Babacan ve beraberindeki heyeti Esenboğa Havalimanı'nda Dışişleri Bakanlığı yetkilileri karşıladı. Babacan, pazartesi günü ayrıldığı başkent Ankara'dan, önce Yemen'e giderek resmi ziyarette bulunmuş, ardından ise Bahreyn'e geçmişti. Babacan, Bahreyn'den sonra da Litvanya'ya resmi bir ziyarette bulunmuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke