"Bağımsız bir yargı hepimize lazım"

Bağış, Avrupa Birliği Bakanlığı Ortaköy Ofisi'nde, ''Küresel Sorunlar Platformu Yaz Okulu'' öğrencileriyle sohbet toplantısına katıldı.

Bir öğrencinin, ''Özel yetkili mahkemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Bağış, özel yetkili mahkemelerle ilgili alınan kararın bazı çevreler tarafından temkinle, bazı çevreler tarafından da tedirginlikle karşılandığını söyledi.

Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Gerçekten de bu konularda herkes rahat olsun, müsterih olsun. 3. Yargı Reformu Paketi içerisinde alınan kararların her biri, her bir madde, Türkiye'yi AB standartlarına daha da yakınlaştıracak maddelerdir. Biz Meclis'te reform yasalarını hazırlarken, 'şuna yarar mı, buna yarar mı?' diye bir ayrım içerisine kesinlikle girmiyoruz. Tam aksine, Türkiye'nin her bir vatandaşının bağımsızlığından olduğu kadar, tarafsızlığından da şüphe duymayacağı bir yargı mekanizmasına kavuşmamız gerektiğine olan inancımızla bu adımları atıyoruz. Yargı hepimize lazım. Sağcıya da lazım, solcuya da lazım, askere de lazım, sivile de lazım, doğuluya da lazım, batılıya da lazım, kadına da lazım, erkeğe de lazım ama yargının tarafsız ve bağımsız olduğundan da hepimizin emin olması lazım ki, yargı hepimizin sığınacağı bir liman olsun.''

Bağış, kendisinin ''Bu ülkede millet neyse vekili de o olmalıdır'' dediği için Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığını anımsatarak, ''O karanlık günleri, o trajikomik günleri geride bırakmış olmamız gerektiği inancıyla bunu söylüyorum'' dedi.

''Herkes için adalet''

Türkiye'de bazı davalarda tutukluluk sürelerinin uzun olduğunu kaydeden Bağış, ancak bu sürelerin uzun olduğu tek ülkenin de Türkiye olmadığını söyledi.

Bunlarla ilgili birtakım reformları gerçekleştirirken, 'birilerine yarar mı?' anlayışına girilmemesi gerektiğine dikkati çeken Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tam aksine, 'herkes için adalet' dememiz lazım. Eğer kanunlarımızı çiğneyen, suça bulaşmış, çete kurmuş, demokratik yollarla iktidara gelmiş bir hükümeti gayri demokratik yollarla, darbelerle indirmeye kalkmış birileri varsa, tabii ki cezalarını almalılar ama yaşla kuruyu da ayırt etmemiz lazım. Bu konulardaki hassasiyetimizden de kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Sonuçta birileri, 'biz de bunun intikamını alacağız' söylemleri içine giriyorsa, o söylemlerin hedefinde olanlar da yine biziz, bu iktidarın mensuplarıdır, bu iktidarı iktidara taşıyan kitlelerdir. Sonuçta biz siyaseti şahsımız için yapmıyoruz, bireysel makamlar için yapmıyoruz, toplum için, halk için yapıyoruz. Onun için Türkiye'nin şeffaf, gerçekten demokrasi standartlarında, AB standartlarında bir yargıya kavuşmasını çok önemsiyorum. Herkes müsterih olsun, rahat olsun, tarafsız ve bağımsız bir yargı hepimize lazım.''

Bir gazetecinin, ''Bir Türk turist kafilesi, Almanya'nın Münih havalimanında Schengen vizesinde çıkan bir sorun nedeniyle ülkeye sokulmadı ve geri gönderildi. Bu, tam da vizelerin kaldırılmasının gündeme geldiği bir zamana denk geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Bağış, Schengen'in kurallarının beli olduğuna işaret ederek, bu kurallara göre vizeyi veren ülkenin ilk ziyaret edilen ülke olması gerektiğini kaydetti.

Bağış, Schengen vizesini Almanya Başkonsolosluğu'nda almayıp, Yunanistan veya İtalyan Başkonsolosluğu'ndan alan bir kişinin, önce vizeyi aldığı ülkeyi ziyaret etmesi gerektiğini, ardından diğer Schengen ülkelerine geçebileceğini bildirdi.

''Hedefimiz, 75 milyonun AB ülkelerine vizesiz girebilmesini sağlamak''

Egemen Bağış, şunları dile getirdi:
''Bu arkadaşlarımızın koşullarını bilmiyorum. Bana henüz onlardan gelen herhangi bir bilgi olmadı. İkinci girişleri mi, vizeyi aldıkları ülkeye gidip oradan mı geçmeye çalıştılar yoksa başka bir ülkeden aldıkları halde Almanya'ya mı gitmeye çalıştılar, onun detaylarını öğrenelim sonra yorum yapalım. Ama bizim hedefimiz, 75 milyon vatandaşımızın tamamının AB üyesi ülkelere vizesiz girebilmesini sağlamak. Onun için çalışıyor, çabalıyoruz ve 30 yıldır yapamadığımız bir şeyi iki hafta önce yaptık. AB üyesi 27 ülkenin AB Komisyonu'na Türkiye ile vize muafiyet müzakerelerine başlama yetkisini vermesine vesile olduk. Bunu başardık, sonraki süreçte de üzerimize düşeni yapacağız, AB de üzerine düşeni yapacak. Bir yandan AB'nin ve bizim ortak sorunumuz olan yasa dışı göçle mücadelede gerekli adımları atacağız, bir yandan da bizim vatandaşlarımıza vizesiz Avrupa seyahatinin önünü açacağız.''

Bir öğrencinin, AB Bakanlığı'nın öğrenciler için mükemmel olanakları olduğunu fakat bunun duyurusunun yapılmadığını ya da yetersiz olduğunu söylemesi üzerine Bağış, AB sürecinde Türkiye'nin yaptığını çok anlatmadığını, bu konuda mütevazı davrandığını, aslında daha çok anlatılmasının sağlanması gerektiğini söyledi.

Bağış, ''Türkiye'nin yaptığı reform kadar başka bir ülke yapsaydı, yeri göğü inletirdi'' dedi.

Bu arada Bağış, misafir olarak ofisine gelen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı İbrahim Çağlar'ı da öğrencilerle tanıştırdı.

Çağlar, öğrencileri 12 Temmuz'da yapılacak İTO'nun Meclis toplantısına davet etti.