Bağış'tan Bahçeli'ye yanıt

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yazılı açıklama yaparak, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmaya yanıt verdi.
Bahçeli'nin konuşmasının "içerisinde bulunduğu ruh halinin dışarıya vurumu" olduğunu ifade eden Bağış, "Bahçeli konuşurken, kendi tasavvurundaki içe kapanık, vizyonsuz Türkiye'nin profilini çiziyor. Nitekim Sayın Bahçeli'nin tasavvurundaki Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğu, buhran ve krizlerle anılan 1999-2002 yılları arasında Başbakan Yardımcılığı dönemindeki icraatlardan anlaşılmaktadır" ifadesini kullandı.

Bağış, Bahçeli'nin geçmişte içinde yer aldığı hükümet döneminde "sergilediği acizliğin bugün kendisinde AK Parti hükümetinin icraatlarına karşı bir kıskançlık haline dönüştüğünü" belirterek, şunları kaydetti: "Biz elbette kendisinin bizim icraatlarımıza ibretle bakmasını memnuniyetle karşılarız, ancak artık bu kıskançlık halinin gelmiş olduğu nokta, Bahçeli'nin siyasi hayatını da sakıncalı hale getiren bir ruh haline dönüşmüştür. Sayın Başbakanımızın ailelerimize, Sayın Bahçeli konuşurken çocukları ekrandan uzak tutmaları yönünde yaptığı çağrının haklılığı her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır."

Bakan Bağış, daha önce de Bahçeli'yi ziyaret ettiğini ve AB süreciyle ilgili kendisiyle hasbıhal etme fırsatı bulduğunu ifade ederek, "O gün kendisi AB sürecinin bir devlet projesi olduğu ve kendilerinin de desteklediğini ifade etmişlerdi" dedi.

"43 yılda alınamayan mesafeyi 2 yılda kat ettik"

Bahçeli'nin, "her konuda olduğu gibi, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili de yanlış yönlendirilmeye devam edildiği düşüncesiyle" bazı hususları hatırlatmak istediğini ifade eden Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğine ilk üyelik başvurusunun 1959 yılında rahmetli Menderes tarafından yapıldığını ve aradan geçen 43 yıllık süre içinde alınamayan mesafeyi AK Parti'nin 2 yılda kat ettiğini, 2004 yılında üyelik müzakerelerine başlama tarihinin hükümetleri döneminde alındığını bildirdi. Bağış, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Müzakerelere başlama tarihi alınırken bütün Avrupa ülkelerinin Sayın Başbakanımızın etrafında nasıl seferber olduklarını, Türkiye'nin hassasiyetlerinin nasıl AB müktesebatına yansıdığını tarih kitapları yazacaktır. Türkiye 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelere başlarken, Avrupa saatleri durdurmak zorunda kalmıştır. Bugün tamamı hükümetimiz döneminde olmak üzere Türkiye 12 fasılda müzakerelere başlamış ve bunlardan birinin hem açılışını, hem de kapanışını gerçekleştirmiştir. Bütün bunları gerektiğinde masaya yumruğunu vurarak gerçekleştirmiştir."

Egemen Bağış, Bahçeli'nin Başbakan Yardımcılığı döneminde AB uyum süreciyle ilgili gelişmeleri ve çıkarılan uyum yasalarını memnuniyetle karşılayan, hatta bunları çok yetersiz gören biri olarak, Bahçeli'nin samimiyetinden emin olmak için şu soruları kendisine sorma gereği duyduğunu kaydetti: "Eğer AB süreci, Türkiye için bir teslimiyet projesiyse, o zaman neden Sayın Bahçeli içinde bulunduğu hükümet döneminde birçok AB belgesine imza attı? Bahçeli'nin daha sonrasında savurmak için bulduğu, ama o dönemde kullanmak için urgan bulamadığı Başbakan Yardımcılığı döneminde gerçekleştirilen, hatta idam cezasını da kaldıran yasa değişiklikleri AB uyum sürecinin bir gereği değil miydi? Madem AB süreci Türkiye için bir teslimiyet projesiydi de 1959'dan bu yana sizin de dahil olduğunun bütün siyasetçiler, bütün devlet adamlarımız da Türkiye'ye karşı bir hata içinde miydi?"

Bağış, Türk milletinin talep ve beklentileri doğrultusunda bu süreçteki kararlılıklarını Bahçeli istese de, istemese de devam ettireceklerini, milleti hak ettiği çağdaş standartlarla tam olarak buluşturacaklarını da belirterek, "Sayın Bahçeli ve Sayın Baykal istemiyor diye, onlar milletimizi düşünmüyor diye biz ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma gayemizden vazgeçemeyiz ve vazgeçmeyeceğiz" ifadesini kullandı.

HÜKÜMETE 'HABUR' TEPKİSİ