Bahçeli'den BDP'li vekile ağır söz
MHP Genel Başkanı isim vermeden BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'e yönelik, "Taşıdığı milletvekilliği görevini içine sindiremeyen ve layıkıyla benimsemeyen bu çürümüş şahıs..." dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, tutuklu milletvekillerine değinerek, "Halen tutuklu bulunan milletvekillerinin mağduriyetleri kalıcı olarak giderilmeli, tutukluğun adı konulmamış infaza dönüşmesi artık engellenmelidir" dedi. Bahçeli, şöyle konuştu:
"TBMM Başkanı'nın, çözüm bulma konusunda parti guruplarıyla temaslarda bulunması olumlu netice vermeli ve diyalogla millet iradesini temsil eden ve aralarında İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan'ın da bulunduğu değerli isimler Meclisimizdeki yerlerini almalıdır.
Başbakan Erdoğan'ın bizim sorunumuz değil diyerek ipe un serme çabası, en başta milletimizin sandıktaki tercihine haksızlık olacaktır.
Unutulmamalıdır ki, millet iradesini çarpıtarak, milli egemenliği yanlış ve kasıtlı yorumlayarak siyasi hırslarına payanda yapmaya kalkışan kim olursa olsun ilk önce karşılarında bizi bulacaktır.
Mazeret olarak sığındıkları çoğunlukçu sapmayla, Türkiye'nin sırtına hançer vurmaya, Türk milletinin kardeşliğini sakatlamaya heveslenenler; Ulus'taki tarihi ve milli coşkunun hala var olduğunu ve gerekirse tekrar yeni bir kurtuluş mücadelesi vermekten kaçınmayacağını akıllarından çıkarmamaları gerekmektedir."
"Kartpostal milliyetçiliği"
Konuşmasında "kartpostal milliyetçiliği" benzetmesi yapan Bahçeli, şöyle dedi:
"Yeri gelince milliyetçi kesilen, yeri gelince küreselci olan, kimi zaman BOP'çu kimi zaman Türkiyeli olarak kendisini takdim eden, karar ve uygulamalarında Ankara'nın menfaatinden daha çok başka başkentlerin projelerini savunan kararsız ve dengesiz zihniyetlerin, Milli Mücadele mührünü barındıran kutlu Meclisimizin saygınlığını içtenlikle benimsemeleri bize göre çok zordur.
Bunların;kartpostal milliyetçiliği yapmaları kendilerine yetmeyecektir.Panayır milliyetçiliğine soyunmaları bir şey kazandırmayacaktır.Dekor ve süs milliyetçiliğiyle istismarda sınır tanımamaları eninde sonunda hesap vermelerine engel teşkil edemeyecektir."
Türkiye'nin gittikçe derinleşen ve genişleyen bir kavga ve tahammülsüzlük ortamını yaşamakta olduğunu kaydeden Bahçeli, "Devamlı arkasına bakan, gerideki olaylara yanlı ve tarafgir bir şekilde takılan, kin ve öfkesiyle geleceğin ufkunu karartan AKP zihniyeti, dayanışma ve kardeşlik hissiyatının dejenere olduğunu bir türlü fark edememektedir.Gaziantep'te bir doktor kardeşimizin hunharca ve alçakça katledilmesinin sebeplerini de bu karanlık iklimde aramak lazımdır.Şifa dağıtan, sahip oldukları bilgi ve deneyimleri hastalarını iyileştirmek için kullanan doktorlarımızın ve sağlık görevlilerinin karşılaştıkları kaba ve vahşi saldırıları buradan şiddetle kınıyorum. Bu ibretlik vaka AKP'nin sağlık politikalarının eseri ve az önce de vurguladığım anlam bunalımının hazin bir örneğidir" diye konuştu.
"Taşıdığı milletvekilliği görevini içine sindiremeyen ve layıkıyla benimsemeyen bu çürümüş şahıs..."
Konuşmasında isim vermeden BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'den bahseden MHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde acil tıp uzmanı olarak görev yapan bir doktorumuzun da, bölücülüğün Meclis uzantısı bir partinin milletvekili tarafından şiddete maruz kalmasını da nefretle telin ediyorum.
Taşıdığı milletvekilliği görevini içine sindiremeyen ve layıkıyla benimsemeyen bu çürümüş şahsın, yalnızca mesleğini yapmakla meşgul olan bir kardeşimize el kaldırmasının ve dağdaki arkadaşları gibi vahşiyane bir tutum içinde hareket etmesinin karşılıksız bırakılmamasını temenni ediyorum.
Bu olay, kimi zaman polise tokat atan, kimi zaman da doktora saldıran bu zihniyetin besin kaynağının ne olduğunu açıklıkla göstermiştir.
Kaba güç gösterisi ile kamu görevini yerine getirenlere karşı uygulanan kirli ve aşağılık niyetlerin cevapsız bırakılmaması bizim en acil istek ve beklentimizdir.
Bu anlayışın, dağdaki eşkıyalıkları yetmiyormuş gibi, kamuya ait yerlerde görev yapanlara el kaldırmaları ve darp etmeleri insanlığın neresinde bulunmaktadır?"
Meclis'i de göreve çağıran Bahçeli, "Türkiye Büyük Millet Meclisi bu saldırgana duyarsız kalmamalı, hukuk bu çapulcunun yakasını bırakmamalıdır.Şayet önlem alınmaz, gerekli tedbirlerde gecikme yaşanırsa; önüne gelen milletimize hizmet ve yardımla meşgul olan çalışanlarımıza orman kanunlarını uygulayacak ve bunu da kendilerinde hak olarak görecektir" dedi.
Hükümetin "Sağlıkta Dönüşüm Projesi"nin vatandaşın gözünü boyamak için uydurulmuş temelsiz ve içi boş bir adım olduğunu iddia eden Bahçeli, "Sağlık politikalarını yürüten bakan, çirkine güzel elbisesi giydirerek durumu ve vaziyeti kurtarmanın fırsatçılığında ve derdindedir.İnanıyorum ki, gün gelecek tüm gerçekler ortaya çıkacak, bu defa da AKP'nin sağlığı bir daha iyileşmemek üzere sandık marifetiyle bozulacaktır" dedi.
Teröre karşı 5 maddelik öneri
MHP Genel Başkanı, terörün sona ermesi için beş maddelik bir çıkış yolu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"PKK terörüyle Kürt kökenli kardeşlerimizi kesinlikle ayrı tutacak bir dikkat, basiret ve bütünlükçü bir milli politika kurgulanmalıdır.
AKP hükümeti yıkım projesinden vazgeçmeli ve bölücülüğü hedefine alan çok yönlü politikalar tayin etmelidir.
PKK militanları terör eylemlerine hiçbir şart ileri sürmeksizin derhal son vermelidir.
Örgüt elebaşları da dahil, tüm militan kadro silahlarıyla dağdan inip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olmalıdır.
Bunlar, Türk adaletinin kendileri hakkında vereceği hükme katlanmalıdır.
Bunun dışındaki her yöntem, AKP'nin egemenlik haklarımızı, devlet olmaktan kaynaklanan şerefimizi ayaklar altına alması ve teröre peşkeş çekmesi demek olacaktır ki, çok açık söylüyorum; bunun adı da hıyanetten başka bir şey olmayacaktır."
Başbakan'a yanıt
"Dikkatimizi çeken asıl noktalardan birisi de, peşmerge ağzının, Başbakan Erdoğan'ın PKK'ya yönelik olarak sarfettiği; 'Silahı bırakırlarsa operasyonlar durur' ibareleriyle paralellikler içermesidir" diyen Bahçeli, "Başbakan'ın bu sözünde, gizli mesajlar vardır.Bu ifadede, teslimiyet ve masaya davet vardır.Bir tarafta üçbuçuk terörist diyerek küçümsediklerini, diğer tarafta muhatap kabul eden zillet yer almaktadır" diye konuştu.
Son zamanlarda üç askerin Şırnak'ın Uludere ilçesinde, iki askerin Amasya'da, bir askerin de Hakkari'de şehit olmasıyla anaların bir kez daha ağladığını kaydeden Bahçeli, şöyle dedi:
"Başbakan Erdoğan taviz verdikçe bölücü caniler şımarmakta ve ölüm saçmaktadır.Bununla birlikte, Başbakan Erdoğan'ın bölücü terör maşalarına karşı, 'Silahı bırakırsınız masaya gelirsiniz' ifadelerinin üzerinden de çok geçmemiştir.
Başbakan Erdoğan şayet peşmergeyle PKK terörü konusunda benzer görüşlere sahip olduğunda ısrarlı ise, o zaman değişenin kim olduğunu, iki taraftan hangisinin taviz verdiğini ve eski konumundan kimin ayrıldığını da izah etmek durumundadır.
Buna göre kanlı terör örgütünün destekçisi ya Barzani'dir ya da Başbakan'ın bizatihi kendisi ve hükümetidir."
Konuşmasında Başbakan'ı Barzani'nin Türkiye ziyareti konusunda da eleştiren Bahçeli, "Bize göre Kandil Dağı'nın bekçisi ve bakıcısı peşmerge reisiyle Irak, Suriye ve PKK meselelerini konuşmak, kediyle ciğer hakkında konuşmaktan farksızdır.Vampirle kan müzakeresi yapmak, canavarla avı hakkında fikir alışverişlerinde bulunmak, peşmergeyle terör konusunda uzlaşmaya girmekten daha vahim değildir.Başbakan Erdoğan bunları bilemeyecek ve göremeyecek kadar gerçek durumdan ve zeminden kopmuştur.Kendisinin peşmerge reisiyle aynı üslubu benimsemesi, benzer manalara gelen konuşmaları bir defa AKP'nin nasıl bir açmazın içinde olduğunu da açıklıkla resmetmektedir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın sözlerini hatırlattı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçmişteki sözlerini hatırlatan MHP Genel Başkanı, "2007 yılının Şubat ayında peşmergenin 'Kürdistan'a alışın' sözlerini 'muhatap almıyorum' diyerek tepki gösteren dönemin Dışişleri Bakanı, bugünün de Cumhurbaşkanı olan Sayın Gül'dür.
Barzani'yi kast ederek; 'Ortadoğu'daki irrasyonel liderlik ve maksimalist hayalperestliğin halkların başını daima belaya soktuğunu' dile getiren, ama bugün de bu eli kanlı şahsı Çankaya Köşkünde gülücükler saçarak misafir eden yine Sayın Gül'dür.
Peşmergenin; 'Türkler Kerkük'e girmeye kalkarsa, biz de Diyarbakır'a ve diğer şehirlere karışırız' ifadeleri karşısında; 'Barzani'ye cevabı göreceksiniz' diyen ve dönemin ABD Dışişleri Bakanı'na bunu şikâyet etme aczini gösteren de Sayın Abdullah Gül'den başkası değildir" dedi.
"Anlaşılmaktadır ki, bir yanda PKK'yı kollayan, diğer yanda ise yıkım projesini destekleyen peşmerge başı, Okyanus ötesinden aldığı talimat listelerini AKP'ye bildirmiş, buna birlikte boyun eğeceklerini iletmiştir" diyen Bahçeli
cevap bekledikleri soruların olduğuna dikkat çekerek, şu 5 soruyu sordu:
"Peşmerge reisi hangi senaryonun bir parçasıdır ve AKP'ye neyi kabul ettirmeye çalışmaktadır?
PKK'nın koruyucusu olan bu şahısla gerçekte neler görüşülmüş ve hangi sözler verilmiş ya da alınmıştır?
Kürdistan'ın kurulması konusunda Barzani ile Başbakan Erdoğan arasında adı konulmamış bir mutabakat sağlanmış mıdır?
Irak Merkezi Yönetimiyle köprülerin atılmasında, bu ülkenin parçalanma hesabı var mıdır ve Barzani'ye bu konuda destek mahiyetli herhangi bir umut verilmiş midir?
PKK'nın kaçaklılık yoluyla finansman sağladığı biliniyor ve bununla ilgili sorunlar ortada duruyorken; sınır ötesinden kaçak mal girişinin bir numaralı failiyle nasıl olurda bir araya gelinmiş ve devlet başkanı muamelesi yapılmıştır?
Biz bu sorularımızın cevaplarını, dünyayı kurtarmaya soyunan, ama vakti geldiğinde kendini kurtaramayacak olan 'One Minute'çü kurnazlıktan beklediğimizi bu vesileyle de ifade etmek istiyorum."
Başbakan Erdoğan'ın geçen haftaki konuşmasında yer alan 28 Şubat sürecine ilişkin, "O dönemin karanlık ve sisli günlerinde yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık, hep ya sabır derdik. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" ifadelerini kullandığına işaret eden Bahçeli, şöyle dedi:
"Peki Sayın Başbakan, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik kötürüm tablosundan dolayı yumruklarını sıkanlara, dudaklarını ısıranlara, ya sabır diyenlere karşı şimdi sen ne diyeceksin?
Gün gelecek bugün arşa ulaşan ahlar, beddualar ve yenilen haklar Başbakan ve partisinin yakasından tutacak; o zaman yumrukları sıktıran, sabırları taşıran uygulamaların hakkından gelecektir.
Merak etme Sayın Başbakan, gün gelecek tekrar dudağını ısıracağın, ya sabır diyeceğin zamanlar inşallah gelecektir.
Bunu da, Allah'ın izniyle aziz milletimizin desteğini alacak olan Milliyetçi Hareket Partisi sağlayacaktır."
Bahçeli, konuşmasının sonunda milletvekilleriyle sekizerli guruplar halinde bir hafta sürecek olan yemekli toplantılara bu akşam itibariyle başlayacaklarını belirterek, "Yeni Anayasa süreci, darbe soruşturmaları, uluslararası ilişkilerin ulaştığı seviye, bölgemizde yaşanılan gelişmeler ve komşu ülkelerle olan ilişkiler ana gündem maddeleri olarak değerlendirmeye alınacaktır" dedi.
Türkkan'ın misafiri
Bu arada grup toplantısının küçük bir konuğu vardı. MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın kucağında oturan küçük çocuk herkesin ilgi odağı oldu. Türkkan, "Metehan'ın babası Somali'de askerlik yapmış. Oradan gelirken Metehan'ı kardeşlerin yanına almış, kardeş olmuşlar. Kocaeli Gölcük'ten, Kocaeli Yörüklerinden" dedi.
Metehan, grup toplantısında Bahçeli ile de tanıştı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı