Balbay'a destek

CHP ve sivil toplum örgütleri Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın tutuklanmasını protesto ederek, Balbay serbest bırakılıncaya dek her gün Cumhuriyet önünde eylem yapma kararı aldılar. Balbay'ın tutuklanmasının somut bir "hukuksuzluk" olduğunu belirten sivil toplum kuruluşları sözcüleri, Ergenekon soruşturması adıyla yapılan tutuklamaların "Türkiye'nin bağımsızlığından, bütünlüğünden yana olanlarla hesaplaşma davası haline geldiğini" vurguladılar.

Balbay'a destek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.03.2009 - 13:44

CHP İl Örgütü ve İlçe Kadın Kolları, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, 68’liler Birliği Vakfı, Türkiye Gençlik Birliği, Yurtsever Hareket, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve İstanbul CUMOK üyeleri Cumhuriyet Gazetesi'ne gelerek destek ziyaretinde bulundular, Balbay’ın serbest bırakılmasını istediler. Ellerinde, Cumhuriyet gazeteleri ve Balbay’ın kitapları olan grup, “Balbay Çıkacak Yine Yazacak” pankartı açarak, “Mustafa Çıkacak Yine Yazacak”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Ergenekon Tertibi Amerikan Oyunu” sloganları attı.

Grup adına basın açıklamasını yapan Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, Cumhuriyet ilkelerine bağlı olduğumuz için buradayız diyerek, “Yapılan yanlış bilgilendirmeler sonucunda Balbay tutuklandı. Bizler Kadın Kuruluşları Birliği olarak 3 Mart'ta kendisiyle birlikteydik. Yüzlerce kadın onun konuşmasını dinledik” dedi. Türkiyenin geçtiği bu kötü süreçte demokratik hukuk ilkelerinin işlenmesini istediklerini ifade eden Arat, “Bizler sivil toplum örgütleri olarak hergün saat 11.00 ile 13.00 arasında gazetenin önünde olarak Balbay’a destek olacağız ve Türkiye’nin geleceği için sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.
“Tepkiler büyüyor...”

 

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Aydeniz Alisbah Tuskan:

Biz hukuk devleti anlayışı dışındaki tüm anlayışı reddediyoruz. Balbay, kaçan biri değildi, ikametgahında bulunan bir kişiydi. Balbay’ın bu şekilde alınmaması gerekirdi. Bu olayda bir hukuksuzluk söz konusu. Bir siyasisilik söz konusu. Suçlu suçsuz ayrımı yapılmadan yerel seçimler öncesi iktidara karşı çıkan tüm sesler baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bu durum demokrasi ve hikuk devleti anlayışı ile hiç bağdaşmıyor. Bu ve benzer davalardaki tutuklanma süreçlerinde yapılan hukuksuzluklara ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurular yapıldı. Burada verilecek karar mutlaka Türkiye’nin aleyhine bir karar olacaktır.
 

Yurtsever Hareket Sözcüsü Bedri Baykam:

Mustafa Balbay’ın tutuklanma gereği olarak öne sürülen her iddia esasında Türkiye’nin belirli ve malum çevrelerinin işbirliği ile demokrasi, düşünce ve bası özgürlüğünü kaldırmaya yönelik hareketlerinin açık bir kanıtıdır. Balbay’ı tutuklama gerekçeleri aslında demokrasiyi ve Anayasa’nın temel maddelerini yok etmeye kalkışmanın iddianamesinde yer alacak konulardır.
 

Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Güler Yalçın:

Cumhuriyet gazetesinde Uğur Mumcu’nun köşesini devralmış olan Mustafa Balbay’ın araştırmacı, gerçekçi ve mücadeleci kimliği adeta suç unsuru olarak kullanılmıştır. Cesur ve kararlı duruşu, demokrasive insan haklarını zedeleyen bir tutumla tutuklanarak cezalndırılmıştır. İktidar zaafı korkuya dönüşmüş, korku baskıyı doğurmuştur. Ülkemiz ve Cumhuriyet’imiz adına çok tehlikeli olan bu tutumu şiddetle kınıyoruz.

Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Mehmet Kunt:

Hukuk devletinin ayaklar altına alındığı, sözün bittiği noktadayız.
 

Birleşmiş Milletler Türk Derneği Başkanı Rahmi Kumaş:

Ergenekon soruşturması kapsamında Balbay’ın anlatımına başvurmak için sabah erkenden, ailesini de sıkıntıya uğratan biçimde evinden zorla alınıp götürülmesi çok üzücüdür çünkü kendisi çağrılması halinde gidecek uygar bir aydındır. Bu soruşturma ile insanların sabaha karşı evlerinden alınıp götürülmeleri 12 Eylül ortamına neredeyse rahmet okutacaktır. Bu soruşturma ile korku, sindirme, yılgınlık ortamı yaratılmaktadır. Bu uygulama Cumhuriyet’e, basın özgürlüğüne bir baskıdır.
 

Türkiye Gençlik Birliği Kurucu Başkanı Adnan Tükkan:

Bu dava Türkiye’nin bağımsızlığından, bütünlüğünden yana olanlarla hesaplaşma davası haline geldi. Biz Cumhuriyet’in bağımsızlığından ve bütünlüğünden yanayız. Türkiye’de kim Büyük Ortadoğu Projesi’ne, Avrupa Birliği’nin dayatmalarına karşı çıkıyorsa, onların bir şekilde Ergenekon davası ile ilişkilendirildiğini görüyoruz.
 

DSP Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı Zeki Bingöl:

Balbay, Uğur Mumcu gibi değerli insanların yetiştirdiği önemli bir yazardır. Balbay eğer suç işleyen bir kimse olsaydı, ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra Türkiye’de kalmaya devam etmez, yurtdışına kaçardı. Adalet tecelli ettiğinde ilgililer, ona yapılanın haksızlık olarak düşündüğümüz bu durumun hesabını verecektir.
 

Yazar Orhan Kemal’in kızı Yıldız Yorgancıoğlu:

Balbay çok sevdiğimiz bir insan, bir gazeteci. Haksızlığa uğradı. Böyle bir iktidardan başka birşey beklemekte mümkün değil zaten. Balbay alnının akıyla en kısa zamanda çıkacak ve yine yazacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler