"Baro görevinin başında"

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Hasan Kılıç, baro yönetiminin düştüğü yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, “Baro yönetimimiz görevinin başında. Baromuza yönelik 12 Eylül’de bile yaşanmayan bir baskı söz konusu” dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.02.2013 - 12:27

AKP İstanbul Milletvekili Bülent Turan, Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin şikayeti üzerine İstanbul Barosu yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan dava nedeniyle, baro yönetiminin düştüğünü iddia etti. Ancak, dava, baro seçimlerinden önce açılmadığı için İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerini hukuken etkilemeyecek. Baro yönetiminden avukat Hasan Kılıç, “Görevimizin başındayız. Bu iddi zorlama bir yorum. Bunu kabul etmemiz söz konusu değil” dedi. Balyoz davasında görev alan avukatlara yönelik baskılara ilişkin açıklama yaptıklarını, eylemin, Avukatlık Kanunu’ndan aldıkları yetkiye dayandığını vurguladı. Aksi bir durumun Avukatlık Yasası’na aykırı olacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Aslında, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bizlere ‘siz de görevinizi yapıyorsunuz’ şeklinde beyanı olmuştu. Sonradan adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan suç duyurusunda bulunuldu. Yasa değişikliği nedeniyle, bu maddeyle suçlananlar için, hapis cezası değil para cezası isteniyor. Ancak ilginç bir şekilde, baro yönetim kurulu üyeleri hakkında TCK’nin 277. maddesinden yani, ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’ten dava açıldı. İddia, eylemle bağdaşmıyor. Suç oluşturacak kast unsurları yok. Zorlama bir yorum.”

12 Eylül’de bile olmadı

İddianamenin henüz kabul edilmediğini ifade eden Kılıç, “İddianame kabul edilse dahi ortaka suç yok. Avukatlık Kanunu’dan gelen yetki kullanıldı. Dava açılsa bile yüzde 60 oy almış baro yönetiminin düşmesini gerektirmez. Ancak anlaşılıyor ki, ortada böyle bir istek var. Susturulamayan, haksızlıklara karşı doğru bildiğini söyleyen baronun bu tavrına karşı böyle bir istek olduğu görülüyor. AKP milletvekilinin kinle haraket etmesi üzerinde durulması gereken bir konu. Baro doğru bildiğini söylekmekten vazgeçmeyen bir kurum. Başkanlarımızdan Orhan Adli Apaydın’ın ölüm yıldönümü yaklaşıyor. Apaydın cezaevinde yaşamını yitirdi. 12 Eylül döneminde baronun kapısı mühürlendi. Yönetime karşı baskılar tarihsel bir süreç izliyor. Ancak 12 Eylül de bile böyle bir uygulama olmadı” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler