Başarılı seçimin ardından fiili saldırı: Yükselişe yumruk

Yeni aşama

Çubuk’ta gerçekleşen olay artık taciz ve yumurta fırlatılması aşamasını geçmiş, farklı bir evreye geldi: Fiili saldırı. Benzer cenaze törenlerini izleyenler yakından bilir, şehit yakınları kimseyi rahatsız etmez. Çünkü onlar kendi acılarını yaşamaktadır. Başka bir şeyi düşünecek durumda değildirler. Ancak duyarlılıkları kolayca yönlendirilebilecek bir grup da her cenazede bulunur. Tören alanında bulundurulan çok sayıda güvenlik görevlisi ise bu grubun tepkisine, “şehit yakını” gerekçesiyle müsamaha gösterir. Bu müsamaha Çubuk’taki saldırı sırasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “mesajınızı verdiniz” tavrında vücut buldu. Oysa risk büyüyebilir, cenaze törenlerindeki “azgınlığa” artık izin verilmemeli...

Saldırının psikolojisi

Ülkenin sosyal psikolojisiyle son seçimin son gününe kadar çok oynandı. Topluma bu kadar “terörist”, “Kandil’den talimat alıyor”, “Pensilvanya’dan talimat alıyor” telkini yüklerseniz, kontrol elden kaçabilir.
Cumhuriyet gazetesinin dünkü birinci sayfasına bakan dikkatli gözler, bu konuda önemli mesajlar alabilir. Başyazıdan başlayalım. Uyarı şöyle:

“Bu saldırı aynı zamanda siyasal iktidara karşı bir tuzaktır.” Evet, tuzaktır, bu saldırıya sığınarak kimse kazanamaz. Bu kapsamda, “Aldığın oy oranına göre oraya gidecektin” değerlendirmesi de kabul edilebilir değil. Her siyasi lider kendisine ülke haritasında sınır mı çizecek?

Gazetemizin manşeti “Demokrasiye linç.” Evet, bu yumruk barışa atılmıştır. “Demiri soğutmak” hedefse, adli makamlar hızlıca sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Gazetemizin eteğinde ise “Yeni nesil siyaset” başlığı var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun alışılmadık bir kalabalığa konuşan fotoğrafı çok şey anlatıyor.

CHP’nin ayak sesleri bunlar. Siyasi mücadeleyi kendi kulvarının dışına taşımamak lazım. Yükseliş yumrukla engellenmeye çalışılmamalı...