"Başbakan hem yavuz, hem hırsız"
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, partisinin grup toplantısında, "tehditle kazandılar"diyen Başbakan Erdoğan'a tepki göstererek "Başbakan acz içerisinde, çaresiz. Mevcut başarısızlığını ve tattığı yenilgiyi nasıl örtbas edeceğinin telaşı içerisinde. Yani hem yavuz hem hırsız" diye konuştu.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 29 Mart seçimlerinin ardından toplanan ilk Meclis grup toplantısında, konuşmasının büyük bölümünü seçim sonuçlarını değerlendirmeye ayırdı. Seçimden sonra; "tehditle kazandılar"diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tepki göstererek, "Başbakan acz içerisinde, çaresiz. Mevcut başarısızlığını ve tattığı yenilgiyi nasıl örtbas edeceğinin telaşı içerisinde. Yani hem yavuz hem hırsız" diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in "Ermenistan sınırına dayandılar" sözüne tepki gösteren Türk, "Bu zihniyet Ergenekon zihniyetidir. Öyle görülüyor ki; Ergenekon içerde de olsa zihniyeti hâlen siyaset içinde aktiftir. Üstelik bu siyaset AKP'nin içine de nüfuz etmiştir" dedi. Seçim sonrası bölgede çıkan olayları ve olaylar sırasında polisin halka yönelik tutumunu eleştiren Türk hükümete "Bir kez daha hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz: Halkın üzerinden elinizi çekin. Halkın sandıktan çıkan iradesine saygılı olun." diye seslendi.
Türkiye'nin 30 Mart sabahına demokrasisi daha da güçlenmiş bir şekilde uyandığını belirten Türk, partisinin aldığı oy oranını ise "seçim zaferi" olarak nitelendirdi. Seçim çalışmalarını yürüten milletvekillerine, parti teşkilatlarına ve göreve başlayan belediye başkanları ile il genel meclisi üyelerine teşekkür eden Türk, seçimlerde Türkiye demokrasi tarihine çok önemli bir not düştüklerini ve katkı yaptıklarını söyledi. DTP'nin "zaferi"nin sadece partinin değil Türkiye demokrasisinin de bir zaferi olduğunu belirten Türk, Urfa -Halfeti'de çıkan olaylarda yaşamını yitiren Mustafa Dağ ve Mahsun Karaoğlan'ın ailesine başsağlığı dileyerek "Zulüm ejderha olsa da, asla abad olmayacaktır. Bunu artık herkesin görmesi gerekir." dedi.
"Muhalefetin güçlenmesi iktidarın rotaya sokulması için önemli"
Yerel seçimleri bir referandum olarak nitelendirmenin mümkün olduğunu söyleyen Türk, şöyle konuştu:
"Ülkeyi milliyetçi-otoriter tek parti rejimine doğru sürüklemeye çalışan AKP, önemli oranda geriletilmiştir. Bu demokratik toplumsal muhalefetin gelişimi açısından önemli bir aşamadır. Hangi siyasi yelpazede yer alırsa alsın muhalefetin konumunu güçlendirmesi, iktidarın daha doğru bir rotaya sokulması açısından hayati önemdedir. Halk gerekli uyarıyı yapmış ve 'gerekirse AKP'yi iktidardan ben düşürürüm' mesajı vermiştir. Özellikle bu sonuçları iktidardaki AKP'nin çok iyi algılaması ve gerekli dersi çıkarması elzemdir. Sandıktan çıkan sonuç AKP açısından çok ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır. Eğer AKP gerekli dersi çıkarmaz, politikalarını gözden geçirmezse ilk genel seçimlerde daha ciddi bir çözülmeyle karşı karşıya kalmaktan kurtulamayacaktır."
"Partimizin bölgedeki birinciliği tartışmasızdır"
"Engellemelere, yıldırma politikalarına ve AKP etrafından oluşturulan devlet ittifakına rağmen" bölge seçmeninin iradesini ortaya koyarak DTP'ye ezici bir üstünlük kazandırdığını savunan Türk, "Genel sonuçlar itibariyle partimizin Bölge'deki birinciliği tartışmasızdır. Bu sonuç, halkımızın ve demokrasinin bir zaferidir. Yok sayılan, dışlanan, dili, kimliği, kültürü inkar edilen bir halkın özgürlük ve demokrasi yürüyüşünde çok önemli bir kilometre taşıdır." diye konuştu.
"Tugay komutanları, emniyet müdürleri, AKP ile çalıştı"
Başbakan Erdoğan'ın söylediği gibi barış içinde bir yarış olmadığını, bölgede DTP ve 'AKP etrafından ordusuyla, polisiyle, valisiyle, yargısıyla ittifak kuran bir devlet sistemi' olduğunu öne süren Türk "Asker ve güvenlik güçlerinin açık açık Bölge'de AKP lehine çalıştığına tanık olduk. Oralardaki Tugay Komutanları, Emniyet müdürleri açık açık DTP seçimi kazanmasın diye bütün güçlerini bir blok olarak yığdı. İşte bu durum, AKP'nin, içişleri ve kamu yönetimini ne düzeyde kendi iktidarının aleti haline getirdiğinin açık resmidir." dedi.
"Emanet oylarımız geri döndü"
Halkın demokratik iradesinin baskın çıktığını kaydeden Türk, 22 Temmuz'da AKP'ye giden emanet oylarının büyük oranda geri döndüğünü söyledi. Medyanın seçim sürecinde DTP'ye 'izolasyon' uyguladığını savunan Türk, "Bu noktada basın da sürdürdüğü bu tek yanlı yayınla sınıfta kalmıştır. Bu vesileyle basını sorumlu ve objektif yayıncılığa çağırıyorum." dedi.
"Kürt sorununu terörize etmeye çalışan politikalara onay çıkmadı"
Kürtlerin iktidara "benim irademi muhatap almadan Kürt sorununu çözemezsin" dediğini ve "Al TRT Şeş'i ver kimliğini" şeklinde dayatılan "teslimiyetçi politikalara" boyun eğmediğini kaydeden Türk, "Kürt sorununu terörize etmeye çalışan, sorunu sadece 'aş-iş' sorunundan ibaret gören, halkın kimliksel, kültürel taleplerini yok sayan politikalara 29 Mart'ta onay çıkmamıştır. Eğer başarıya ulaşsalardı, 'Kürt sorunu bitti' diyeceklerdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Devlet ve hükümet artık Kürt sorunu gerçeğiyle yüzleşmek, bu soruna siyasal çözüm üretmek zorundadır. Sandık, çözümü çok ciddi bir biçimde dayatmaktadır. Bu açıdan seçim sonuçları doğru okunmalıdır." diye konuştu.
Çiçek'e "Ermenistan sınırına dayandılar" tepkisi
Türk, konuşmasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in "Ermenistan sınırına dayandılar" şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi. Çiçek'in sözlerini "ırkçı" olarak değerlendiren Türk, "Bu Kürt sorununu çatışma çizgisinde tutmaya, terörize etmeye çalışan geleneksel siyasetin bir tezahürüdür. Bu aslında iflas etmiş bir siyasettir. Ama nedense birileri halen bu eski köhnemiş zihniyette ısrar etmek istiyor. Bu zihniyet Ergenekon zihniyetidir. Öyle görülüyor ki; Ergenekon içerde de olsa zihniyeti halen siyaset içinde aktiftir. Üstelik bu siyaset AKP'nin içine de nüfuz etmiştir." diye konuştu.
"Başbakan hem yavuz, hem hırsız"
Başbakan Erdoğan'ın seçimlerin ardından söylediği "tehditle kazandılar" sözüne de tepki gösteren Türk, "Gerçekten Başbakan acz içerisinde. Çaresiz. Mevcut başarısızlığını ve tattığı yenilgiyi nasıl örtbas edeceğinin telaşı içerisinde. Yani hem yavuz hem hırsız. Ortada bir tehdit varsa ki-haddi hesabı yok-bu AKP'nin yarattığı tehdittir."diye konuştu. Türk, seçim sonrası çıkan olaylarda polisin bölge halkına yönelik tutumu konusunda hükümete "Bir kez daha hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz: Halkın üzerinden elinizi çekin. Halkın sandıktan çıkan iradesine saygılı olun." çağrısında bulundu.
Obama'nın ziyareti
Konuşmasının sonunda ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyaretine de değinen Türk "Dünya kapitalizmi bir kere daha adil toplum, demokrasi, diyalog ve uzlaşı değerlerini hatırlamak zorunda kaldı. Başka türlü, kendini koruması ve sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye'nin bu yaklaşımdan çok ciddi bir ders çıkarması gerekir. Bir bölge gücü olmanın yolu, iç barışını sağlamaktan geçer. Türkiye, eğer Kürt sorunu başta olmak üzere diğer temel sorunlarını demokrasi ile yani tartışarak ve uzlaşarak çözerse, bu süreç tüm Ortadoğu'da domino etkisi yaratacaktır. Barış ve demokrasi ile güçlenmiş bir Türkiye'nin işte o zaman öncülüğü ve Bölge liderliği gerçek hale gelir." şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması