"Başbakan'ın icraatları otoriter rejimlerde görülür"

Türker, yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan'ın konferanstaki ''Anamuhalefet partisi ve malum medya, hiçbir konuda ortak paydasının olmadığı marjinal öğrenci gruplarının reklamını yaparak, bu grupları hükümete karşı cesaretlendirerek, bilsinler ki İMKB'nin içerisinde prim yapamazlar, orada kaybederler'' sözlerini ''talihsizlik'' olarak nitelendirdi.

Bu açıklamayla Başbakan Erdoğan'ın, borsada işlem gören medya gruplarının hisse senetlerine yönelik bir duruş sergilediğini öne süren Türker, şunları kaydetti: ''Büyük olasılıkla da İMKB'de faaliyette bulunan uzmanlara, bu hisselere karşı tavır almaları yönünde adeta direktif verilmiştir. Erdoğan'ın bu söylemi, basın özgürlüğüne karşı en önemli ekonomik baskılardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sayın Başbakan'ın İMKB'de söyledikleriyle, Bakan Mehmet Şimşek'in Wikileaks'te söylediklerinin birbirinden farkı yoktur.

Başbakan, Türkiye'de yalnız medyayı değil, sermayeyi de şekillendirmek istemektedir. Bu tavırlar, otoriter rejimlerde görülen, basına ve sesini çıkaranlara karşı tahammülsüzlüğünün belirtisidir. Borsada işlem gören medya gruplarının uğrayacakları zararı Başbakan'ın tazmin etmesi söz konusu olacaktır. Başbakan, Sermaye Piyasası Kanunu'na göre de suç işlemiştir.''

Türker, tazminat iddialarıyla ilgili de konuştu

Türker, ''Mavi Marmara saldırısında ölenlerin bedelini kimse ödeyemez. Meselenin sadece tazminata indirgenmesi doğru değil'' dedi. Türkiye'nin dış politikasının barışa dayalı olduğunu ve uluslararası politikalarını buna göre yönlendirdiğini anımsatan Türker, ancak son dönemde, Türkiye-İsrail ilişkilerinde sorunlar yaşandığına değindi. Türker, Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesinin bölge güvenliği ve bölgede yaratılan katma değerin bölüşümü açısından önemli olduğunu ifade etti.

İki ülke arasındaki ilişkilerin çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Türker, İsrail'in ödün vererek sorunun çözümü için adım atmasını istedi. Türker, ''Mavi Marmara saldırısında ölenlerin bedelini kimse ödeyemez. Meselenin sadece tazminata indirgenmesi doğru değil. İsrail'in bu olaydaki tutumu kabul edilemez'' diye konuştu.