Başta yara sandı ama...
Alt dudağında 6 ay önce küçük bir yara çıkan Yahya Gürel (70), eczaneden aldığı merhemleri kullanmaya başladı. Yaranın günden güne büyümesi üzerine yemek yemekte ve konuşmakta zorlanan yaşlı adam tedavi için İstanbul'da yaşayan kızlarının yanına geldi. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Zafer Çiftçi tarafından muayene edilen yaşlı adamın dudağında 2.5 santimetre çapında bir tümör olduğu belirlendi. Küçük bir yara iken ikinci evre alt dudak kanserine dönüşen tümör, boyun bölgesine sıçramadan yapılan 3 saatlik cerrahi operasyonla alındı.
Yaranın nedeninin bir tümör olduğunu öğrendiğinde çok korktuğunu ifade eden Yahya Gürel, hastalığın en büyük nedeninin sigara olduğunu belirterek, "33 yıl boyunca sigara kullandım, 1987 yılında bıraktım. 31 yıldır sigara içmiyorum, sigaranın zararlı etkileri yavaş yavaş görülmeye başladı. Sigaranın üzerinde bile 'sağlığa zararlıdır' yazıyor. Özellikle gençlerin sigaradan uzak durması lazım. Ben de etrafımdaki gençlere 'içmeyin' diyorum ama maalesef dinletemiyorum" dedi. Babasının günden güne iyileştiğini belirten kızı Meral Süslü ise kısa süreden böylesine etkili bir tedavi beklemediğini ve sonuçtan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
"GEÇ KALSAYDI HAYATİ RİSKİ YÜZDE 50 ARTACAKTI"
Alt veya üst dudak kanserlerinin ağız ve çevresinde görülen kanserlerin yüzde 50'sini oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Zafer Çiftçi, "Dudak kanserleri beyaz ırka ait erkeklerde, sigara ve alkol kullananlarda ve uzun süre güneş altında çalışanlarda daha sık görülür. Dudak kanserleri sıklıkla alt dudakta ortaya çıkan küçük bir kabarıklık veya yara şeklinde belli eder. Bu tür lezyonların doğru ve zamanında teşhis edilmeleri hem hastanın sağ kalımı hem de dudak bölgesine yapılacak cerrahi sonrası ortaya çıkacak kozmetik görünümüm iyileştirilmesi açısından çok önemlidir. Tanı ve tedavide daha fazla gecikme yaşanması durumunda, sağ kalım şansı yüzde 50 oranında azalır. Bu durum dudak fonksiyonlarında ve görünümünde kayıplara da neden olabilir" diye konuştu.
ANA TEDAVİ CERRAHİ
Bu tür vakalarda erken teşhis ve tedavinin önem taşıdığının altını çizen Doç. Dr. Çiftçi, "Bu tür yarası olan kişiler geç kalmadan bir uzman görüşü alsınlar. Ana tedavi burada cerrahi. Ameliyat edilemeyecek hastalarda kemoterapi ve ışın tedavisi kullanıyoruz. Erken evrede yapılacak cerrahi operasyon erken evrede hastanın sağ kalım oranını artırıyor. Hem de hastalığın tekrarlamasının önüne geçiyor" ifadelerini kullandı.
"GEÇ KALSAYDI HAYATİ RİSKİ YÜZDE 50 ARTACAKTI"
Alt veya üst dudak kanserlerinin ağız ve çevresinde görülen kanserlerin yüzde 50'sini oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Zafer Çiftçi, "Dudak kanserleri beyaz ırka ait erkeklerde, sigara ve alkol kullananlarda ve uzun süre güneş altında çalışanlarda daha sık görülür. Dudak kanserleri sıklıkla alt dudakta ortaya çıkan küçük bir kabarıklık veya yara şeklinde belli eder. Bu tür lezyonların doğru ve zamanında teşhis edilmeleri hem hastanın sağ kalımı hem de dudak bölgesine yapılacak cerrahi sonrası ortaya çıkacak kozmetik görünümüm iyileştirilmesi açısından çok önemlidir. Tanı ve tedavide daha fazla gecikme yaşanması durumunda, sağ kalım şansı yüzde 50 oranında azalır. Bu durum dudak fonksiyonlarında ve görünümünde kayıplara da neden olabilir" diye konuştu.
ANA TEDAVİ CERRAHİ
Bu tür vakalarda erken teşhis ve tedavinin önem taşıdığının altını çizen Doç. Dr. Çiftçi, "Bu tür yarası olan kişiler geç kalmadan bir uzman görüşü alsınlar. Ana tedavi burada cerrahi. Ameliyat edilemeyecek hastalarda kemoterapi ve ışın tedavisi kullanıyoruz. Erken evrede yapılacak cerrahi operasyon erken evrede hastanın sağ kalım oranını artırıyor. Hem de hastalığın tekrarlamasının önüne geçiyor" ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke