"Bayram değil, seyran değil"
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son dönemde Türkiye hakkında methiye dizmeye başladığına dikkat çekerek, "Bayram değil seyran değil, IMF Türkiye'yi niye övüyor" diye sordu. IMF'le anlaşma yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Özgenç, "Türkiye'nin tekrar borç yükü altına girip hazinesinin başkaları tarafından didiklenmesini istemiyoruz" açıklamasında bulundu.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son dönemde Türkiye hakkında methiye dizmeye başladığına dikkat çekerek, "Bayram değil seyran değil, IMF Türkiye'yi niye övüyor" diye sordu. IMF'le anlaşma yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Özgenç, "Türkiye'nin tekrar borç yükü altına girip hazinesinin başkaları tarafından didiklenmesini istemiyoruz" açıklamasında bulundu.
IMF'nin Türkiye'nin etrafında "borç vereyim de kurtul" diyen tefeci gibi dolaşmasını istemediklerine dikkat çeken Özgenç, IMF'nin müdahaleleri nedeniyle devletin kasasının bereketinin gideceğini iddia etti.
Özgenç, 750 milyar dolarlık kaynağı ile 186 üyesi bulunan IMF'nin, krizin başladığı tarihten günümüze kadar ancak 157 milyar dolar kredi kullandırılabilmiş olduğunu belirterek, IMF'nin çok zorda kalmış ülkelerden başka müşterisi olmadığını ileri sürdü. Özgenç, küresel krizin başladığı ve en çok etkilenen ülkelerin başında gelen ABD'nin, IMF'nin en büyük ortağı olmasına rağmen "one cent" bile kredi kullanmamış olduğuna dikkat çekti.
IMF'nin 63 yıldan bu yana program uyguladığı ülkelerin büyük bir bölümünün borç sarmalı ile içinden çıkılamaz bir hale düştüğüne işaret eden Özgenç, "IMF'nin dayatmacı politikalarından dolayı gelişemeyen bu ülkelerin, içinde oldukları tablonun farkına varmalarıyla borçlarını vadesinden önce ödeyerek ekonomik bağımsızlığa kavuşan ülkelerin başında olanlardan Brezilya, şimdi fona destek veriyor. AB ülkeleri arasında Macaristan'dan sonra Romanya IMF ile anlaşan ikinci ülke. AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise İzlanda, Ukrayna, Belarus, Ermenistan ve Gürcistan gibi ekonomisi bozulmuş ülkelerin haricinde, birkaç gelişememiş 3'üncü dünya ülkelerinden başka kimsenin kapısını çalmadığı IMF'nin elindeki fonu kullandırmak için habire Türkiye'nin yollarını aşındırması bizimle anlaşmaya varmak içindir" dedi.
IMF politikaları Türkiye'de işsizliği arttırdı, istihdamı düşürdü
Geçmişte IMF ile yapılan stand-by anlaşmalarında ve uygulamadaki dayatma politikaları ile ithalata dayalı büyüme modeli yüzünden Türkiye'de istihdamın düştüğüne, işsizliğin arttığına dikkat çeken Özgenç açıklamasına şöyle devam etti: " Oysa biz üreterek büyümenin gayreti içerisinde olmayız. İmalat sanayimiz gelişmeli, büyümeye mani olarak gördüğümüz IMF ile bu sebep ile anlaşma yapılmamalıdır. Ayrıca işi bozulmuş batmak üzere olan tüccarın etrafında dolaşarak 'Borç vereyim de kurtul' diyen tefeci gibi, IMF'ninde Türkiye'nin etrafında dolaşmasını da hazmedemiyoruz. Nasıl ki esnafın kasası başkaları tarafından karışıldığında 'bereketi gider' diye biliyorsak, Devlet hazinesinin de aynı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin 28 Eylül'de dünyanın en önemli sayıldığı söylenen ekonomik toplantılarından birine ev sahipliği yapacak olması IMF ile anlaşma da yapılabilir anlamı taşımaz dolayısıyla toplantı yapılabilir ama anlaşma olmamalı. Çünkü tekrar borç yükü altına girip hazinemizin başkaları tarafından didiklenmesini istemiyoruz."
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği