Bayram tatili 9 gün (08.11.2010)
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Kurban Bayramı tatili kapsamında Arife gününü de idari izin olarak belirlediklerini söyledi. Böylece bayram tatili 9 güne çıktı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, "Yarım gün arefe günü yani 15 Kasım öğlene kadar idari izinli sayıyoruz, zaruri personel dışında" dedi.
Bakanlar Kurulu'nun yaklaşık 6 buçuk saat süren toplantısının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Çiçek, Gençlik Ajansı kurulmasına ilişkin bir kanun tasarısının Kurulun gündemine geldiğini söyledi. TÜİK'in son nüfus sayımlarına göre nüfusun Yüzde 52'si 30 yaşın, yüzde 34'ü ise 20 yaşın altında olduğunu kaydeden Çiçek, "Genç nüfus stratejik bir değerdir, bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Gençlere her zaman her hükümet önem vermeye çalışmıştır. Genellikle gençlikle ilgili eğitimin hizmetlerinin yanında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bütçesinden bir kısım imkanlar sağlanmaktadır, bu da daha çok spor alanlarıyla ilgilidir. Bunun ötesinde de müstakil bir gençlik politikasının takibi ve koordinasyonuna ihtiyaç var. Hükümet programımızda hükümler var. 2010 yılında yayınlanan programda bununla ilgili hükümler var. Yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyuluyor. Türkiye Gençlik Ajansı adı altında Türk gençliğine sunulan hizmetleri bütün olarak ele alacak politika belirleme, koordinasyon, işbirliği ve araştırma faaliyetleri yürütecek. İmzaya açıldı" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısında esas olarak istihdam ve işsizlik konularını görüştüklerini kaydeden Çiçek, tüm dünyada işsizlik artarken, Türkiye'de alınan önlemlerle işsizlikteki artışın sınırlı kaldığını kaydetti. İşsizlik rakamlarına da dikkat çeken Çiçek, şöyle devam etti: "2008 yüzde 11, 2009 yüzde 14 iken, 2009'un ikinci yarısından itibaren düşme eğilimine girmiştir. Şubat ayında 16.1 en yüksek döneme çıkmış. Bir önceki yıla ocak ayında yüzde 14.5, şubat 14.4 Mart 13.7 Nisan 12, Mayıs 11, Haziran 10.5, Temmuz'da 10.6'ya inmiştir. İşgücüne katılım; Haziran 2008-2010 döneminde 24 milyon 407 bin iken 1 milyon 832 bin artarak 26 milyon 239 bin olmuştur. İstihdam Şubat 2009 ayıyla, Haziran 2010 döneminde 19 milyon 779 binden 3 milyon 709 bin atarak 23 milyon 488 bin kişiye ulaşmıştır. Muhalefet söylemiyle işsizliğin sanki bizimle başlayan, bizim dönemimizde Türkiye ile sınırlı olarak görülüyor. Tüm dünyada küresel bir kriz yaşanıyor. Tüm dünyada artarken, Türkiye'de genelde bir düşüş vardır. Tabiatıyla hükümet olarak işsizliğin azaltılabilmesi noktasında birçok tedbirleri aldık. Tek bir tedbirle böyle bir sorunu çözmek mümkün değil. İstikrarlı bir şekilde Türkiye'nin büyümesi lazım. Bunun yolu da siyasi istikrardan geçiyor. Siyasi istikrar beraberinde ekonomik istikrarı ve büyümeyi getirecektir. Yeni işgücüne katılım ve yeni iş imkanlarının ortaya çıkmasına fırsat verecektir. İşsizlik sigortası başvuruları 2007'de 246 bin 582 iken 2010 yılında 309 bin 223'ye çıkmıştır. 2009'da bu 597 bin 603'tü. Bu da ekonomideki büyümeye paralel ortaya çıkan tablodur. Türkiye'nin 2023 vizyonu var. Türkiye her alanda bir hedef belirledi. İstihdam konusunda da işgücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi ve işsizlik sorununa kalıcı çözümlerin bulunmasına yönelik istihdam stratejisi hazırlanmıştır. Eylem planı var. Bunlar da ortaya konulmaktadır. 4 eksen üzerinde inşa ediliyor; Eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi, işgücü piyasasının esnekleştirilmesi, Kadınlar, gençler ve dezavantajları grupların istihdamının artırılması, istihdam-sosyal koruma ilişkisinin güçlendirilmesi, önümüzdeki dönemde üzerinde duracağımız konulardır."
'Ne iş olsa yaparım diyen hiçbirşey yapamaz'
Çiçek, bir taraftan işsizlik devam ederken, öbür taraftan da nitelikli eleman sıkıntısı çekildiğine dikkat çekerken, bunun eğitim sistemindeki eksiklikten kaynaklandığını söyledi. Çiçek, "İşsizlik fonundan önemli kaynaklar ayırmak suretiyle insanlarımızın bir beceri, nitelik sahibi olması maksadıyla kurslar açıldı. Bir kısım yerlerde meslek odaları bu işin içerisinde. İşsizliği azaltmanın yolu, insanlarımıza nitelik kazandırmaktan geçiyor. Ne olsa yaparım düşüncesinden çıkıp ben şu işleri yaparım noktasına gelmesi lazım. Bizim de elimize notlar verirler. Ne iş olsa yaparım. Bir kişi ne iş olsa yaparım diyorsa, hiçbirşey yapamaz demektir. İşsiz vatandaşlarımızın buraya müracaat etmesi gerekir" diye konuştu.
'Bizde görüş ayrılığı olmaz'
Hükümet Sözcüsü Çiçek, açıklamalarının ardından soruları da yanıtladı. Prim ve vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusunun Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelip gelmediği yönünde bir soruyu yanıtlayan Çiçek, "Henüz gelmedi, tabiatıyla geldiği anda önemli bir tasarı, kamuoyu da bekliyor. Bunu çıkarırken birçok şeyi de gözetmek gerekecektir. En kısa sürede gündeme getirmeye çalışıyoruz. Geldiği anda da en kısa sürede meclis'e getireceğiz" dedi. Bir görüş ayrılığı olup olmadığı konusunda ise Çiçek'in yanıtı "Bizde görüş ayrılığı olmaz. Biz koalisyon değiliz neticede. Tasarı hükümete geldiği anda da biran evvel yasalaşsın diye TBMM'ye göndermeyi bekliyoruz" şeklinde oldu.
'Yargı ağır işliyor, sabırlı olmak lazım'
Çiçek, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması ve Mehmet Haberal ile ilgili Yargıtay'ın aldığı kararın bundan sonraki süreci nasıl etkileyece ği konularında ise yasal süreç devam ettiği için açıklama yapmak istemediğini belirterek, "Yasaları hazırlayan bizleriz. Yargılama süreci devam ediyor. Sabırlı olmak lazım. Belki biraz yargı ağır işliyor. Görevsizlik kararları var. Eninde sonunda bunlar nihai sonuca bağlanacaktır" dedi.
Şandır'a yanıt
Çiçek, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır'ın Başbakan Erdoğan'a yönelik "O dili koparacağız" sözlerine ilişkin değerlendirmesinde "Üslubu beyan aynıyla insandır" dedi. Kıbrıs konusunda yeni bir anlaşmanın yapılabileceği yönündeki haberlere ise Çiçek'in değerlendirmesi "Kıbrıs sorunu bugüne kadar çözülmediyse, bunun sorumlusu Güney Kıbrıs'tır. Nisan 2004'te çözüm için bir plan sunuldu. Türk tarafı buna evet dedi. Hayır diyen Rum kesimidir. AB'nin yaptığı açıklamalar var. Her defasında bize de gelen bir kısım ziyaretlerde Türk tarafından bir kısım beklentiler var. Herkes verdiği sözlerin arkasında durmuş olması gerekir. 'Hayır' diyenle 'evet' diyeni aynı kefeye koymak adaletsizliktir. Türkiye'den her defasında jest bekleyenlerin biraz da karşı taraftan bu jestleri beklemesi gerekir" şeklinde oldu.
Çiçek, son olarak CHP'nin "Başı örtülülerin kayıt dışı istihdam edildiği" yönündeki iddialarına ise şu yanıtı verdi: "Başı örtülü ister başı açık kayıt dışı çalıştırılıyorsa bu yasalarımızca müeyyidesi olan durumdur. Türkiye'de en çok sıkıntı çektiğimiz konuların başında kayıt dışı istihdam geliyor. Esas olan herkesin kayıt içinde çalışmasıdır. Başörtülü olması da ayrıca değerlendirilecek bir konu değildir."
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin açıklamaları sahaya nasıl yansıdı?
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- PKK Suriye’nin Silahlı Kuvvetleri Oluyor
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- CHP ne yapmalı?
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Ölü ve yaralılar var!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!