BDP'den protesto, TSK'den katılım

TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in açılışının 92. yıldönümü dolayısıyla özel gündemle toplandı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanacak TBMM Genel Kurulu'nu izlemek üzere Meclis'e geldi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Yargıtay 1.Başkanı A.Nazım Kaynak, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, kuvvet komutanları, eski parlamenterler ve pek çok ülkenin büyükelçisinin izlediği oturumda TBMM Başkanı Cemil Çiçek bir açılış konuşması yaptı. Tutuklu milletvekilleri sorununun bir şekilde siyasi parti uzlaşmasıyla çözülmesi gerektiğinin altını çizen Çiçek, şöyle devam etti:

"Halk iradesinin çiğnenmesi ve kesintiye uğraması, en büyük zararı demokrasiye ve millete vermektedir. Milli egemenliği çiğnetmemek, Meclis'in hukukunu ve milletin egemenliğini korumak temel görevimizdir. Milli iradeye yönelik girişimler bu ülkenin kuruluş felsefesine ve halkın iradesine yönelik girişimler olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çok partili hayat işleyen bir demokratik sistem, burada tecessüm eden milli irade bizim en büyük kazancımızdır. Bunu korumak ve demokrasimizi geliştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz acı tecrübelerden sonra bunu hepimiz tam bir samimiyetle kabul etmeliyiz."

"Hızlı bir değişim sürecinde olduğumuz açıktır" diyen Çiçek, yeni dönemlerin yeni sorunlar ortaya çıkardığına işaret ederek, "Her geçen gün yeni sorunlarla karşılaşmaktayız. Çok değişik sebeplerden ve yargılama süreciyle ilgili sıkıntılardan dolayı olsa da bugün bir temsil sorunu yaşamaktayız. Konunun tüm yönleriyle değerlendirilerek birlikte bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu sorunun sebepleri ve kaynakları farklı da olsa, bedelinin siyaset kurumu ve bizler ödemekteyiz. Bunca sorunumuz varken bir de bu sorumlulukla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Çocukların, kavgaların hakim olduğu, sürekli sorunlar çıkaran bir demokrasiyi hak etmediklerini vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti:
"Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli emanetlerden biri, yeni Anayasa ve özgür bir Türkiye'dir. Yeni Anayasa milletimize ve çocuklarımıza karşı borcumuzdur. Bugün dünya ve Türkiye değişmiştir. Bizim koşullarımız ve demokrasi standartlarımız da değişmektedir ve değişmek mecburiyetindedir. Yeni Anayasa bizim için yeni bir sayfa yeni bir Türkiye'dir. Yeni Anayasa, geçmişimizle ve aynı zamanda geleceğimizle bir yüzleşmedir; yanlışlarımızla, eksiklerimizle bir muhasebedir. Meşru bir zeminde Meclis ikliminde bir toplumsal sözleşme metni çıkarma çabasıdır. Milletin temsilcileri millet adına demokratik bir Anayasa yapacaklardır. Siyaset kurumu, sivil toplum örgütleriyle toplumsal aktörlerle birlikte diyalog içerisine bir Anayasa yapmak durumundadır.
Yeni Anayasa'yı yapamadığımız takdirde çok şey kaybedeceğimizin hep beraber farkında olmamız gerekmektedir."

TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in açılış konuşmasını yapmasının ardından sırayla Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kürsüye çıktı. Liderler konuşmalarında şu mesajları verdi:

Erdoğan: Meclis artık darbelerle hesaplaşıyor

“Bu Meclis artık darbelerle hesaplaşan bir Meclis'tir. Bu Meclis iradesine yönelik her tülü saldırıya göğüs geren bir Meclis'tir. Yürütme ve yargı erkleri ile bugün de tam istikbalimizin teminatıdır.

Meclis'e yönelik her türlü müdahale ve girişim bu ülkenin istiklaline yönelik olacaktır. Milli iradeye ve demokratik rejime kastedenler er veya geç Meclis'ten, milletten ve yargıdan gereken cevabı alacaktır ve almaktadır. Meclis'e yönelik hiçbir müdahale planına göz yummadık.  Bizden sonra gelenler de Meclis'in büyüklüğüne halel getirmeyeceklerdir.

İlk Meclis’te ortaya konan manzara açıktır. Bu ülkenin her bir ferdi farklılık gözetilmeden bu ülkenin ferdidir. Vatanımıza ve milletimize yönelik her türlü terör faaliyetini istiklalimize yönelik saldırı olarak görür ve savunuruz. Bu topraklar üzerinde nifak tohumları yeşertmek isteyenler bilsinler ki ektikleri tohum hiçbir zaman filize dönemeyecektir.

Bu topraklar üzerinde hesabı olan çevrelere maşalık yapanlar kirli emellerine asla ulaşamayacaktır. TBMM dünyanın tüm ülkelerine karşı samimi ve dostane bir yaklaşım içindedir. TBMM dostu için dost, düşmanı içinse azamettir. Bölgemizde ve dünyada barıştan, huzurdan başka hiçbir emelimiz olmadığını dostumuz da düşmanımız da bilmelidir.

Dış politikamız barış üzerine inşa edilmiştir. Özgürlükleri kısıtlayan, halkına zulmeden yönetimlere karşı sessiz kalamayız. Hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadığını herkes çok iyi bilmelidir."

CHP'li Düzgün'den Erdoğan'a tepki

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, Erdoğan kürsüde konuşurken yerinden, "Tutuklu vekiller hakkında ne düşünüyorsunuz Sayın Başbakan" diyerek tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu: Tutuklu vekiller demokrasi ayıbı

"Bu Meclis doğrudan Milletin iradesiyle kendini kurmuş bir Meclis'tir. Halkın iradesinin somutlaşmış halidir. Bu Meclis devrimci bir Meclis'dir. Meclis'in şekil ve yönetimine karar veren Meclis'tir.

20. yüzylın başında yapılan devrimler tarihe karıştığı halde Türkiye Cumhuriyeti devrimi tarih yazmaya devam ediyor. Bizim bir toplum sözleşmemiz vardır: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Çağdaş Türkiye'yi, bugün ulaştığı düzeyi millet egemenliğinden bağımsız tanımak mümkün değildir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları hemen demokrasi denemelerine girişmişlerse bunun temel sebebi millet hakimiyetine duyulan samimi inançtır. Egemenliğin halka devriminin Avrupa'ya maliyeti iki dünya savaşıdır. Örnekleri çoğaltabiliriz. Egemenliği millete vermek her dönemde karşı karşıya olduğumuz bir sorunsaldır.

Biz nasıl bizden öncekileri yargılyorsak bizden sonrakiler de bizi yargılayacaktır. Geçmişi de yargılasanız sağlıklı yargılama yöne geleceğe dönük olandır. Halkın iradesiyle seçilen vekillerin halen tutuklu olmaları bir demokrasi ayıbı olarak karşımızda durmaktadır.

23 Nisan milletimizin parlamenter sisteme olan inancının sembolü olan bir tarihtir. Yasamanın sesini kısmak isteyenler bilmeli ki bu Meclis işgalcilere boyun eğmemiş, sonunda hep yetkilerini yeniden kazanmıştır. Meclis'in yetkilerine göz dikenler bu hususu akıllarından çıkarmasınlar.

Bu cumhuriyeti kuranlar savaşımlarını bile hukuk içinde yürütmeye gayret etti.
İktidar kudretinin Meclis ile hukuk ile sınırlandırılması Cumhuriyetin doğal evriminin kaçınılmaz sonucudur. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır "

Bahçeli: Sorumluluklarımızın farkında olmalıyız

TBMM her şeyden evvel bağımsızlığa duyulan bağlılığın adı ve tanımıdır. Milli varlığın mukaddes bir bütün olduğunun ispatıdır. Fedakarlık burada zirveye tırmanmış, vatan ve millet sevgisi buradan özgürlük kıvılcımını tutuşturmuştur. Milletimizin ruh hali, taşıdığı yüksek erdemler TBMM'nin doğasında başlıca faktörler arasında yer almıştır.

Egemenliğin mutlak sahibi Türk milletinin temsilcileri olarak sorumluluklarımızın farkında olmalıyız. Küresel plan ve senaryolara sözcülük yapanlar Meclisimizin muhterem hatıralarından ders çıkarmalıdır. Batı'nın bölünme senaryolarını Müslüman alemine kabul ettirmeye çalışanlar iyi niyetli olmayanlardır .Kardeşlik bağlarımızı koparmak isteyuenlere verilen her taviz eninde sonunda yıkımı ve çözümü sağlayacaktr ki buna izin vermemiz söz konusu değildir. Kolay zahmetsizdir ama ömür kısadır.

Türk milleti tam 92 yıl önce demokraside karar kılmış, bunun dışındaki her yol ve tercihe kapalı olduğunu ispat etmiştir. Darbe düşünceleri Meclis'imizin birikimlerine saygısızlık anlamına gelecektir.

Komutanlar Meclis'te

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları ilk kez 23 Nisan özel oturumunda.  2007 genel seçimlerinden sonra BDP'nin TBMM'deki varlığını gerekçe gösteren Genelkurmay  Başkanı ve kuvvet komutanları 23 Nisan özel oturumuna katılmıyordu. 

BDP'den protesto

BDP de, Pozantı olayları, çocuk istismarı ve tutuklu vekilleri göstererek kutlamaları protesto ettiği için özel oturuma katılmadı.