"BDP'li kalleşler..."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

-Fatih Sultan Mehmet ve askerleri bir çağı kapattı ve yeni bir çağı başlattı. Sultan Fatih'i rahmetle ve minnetle yadediyoruz. Kendisine ve neferlerine Allah'tan rahmet niyaz ediyoruz.  Bugün restore edilen Fatih Camisi ve kütüphanesini hizmete açıyoruz. O muhteşem AK Parti İstanbul kongresi için İstanbul il yönetimini yürekten tebrik ediyorum

-Kongremdeki konuşmamda ifade ettim. Diger partiler küçük salonları dolduramazken, biz stadyumda yaptık. Bu milletle olan gönül bağımızın en somut göstergesidir. Elbette kıskananlar olacaktır. Allah nazardan saklasın. Maşallah mazallah diyorum.

Suriye

-Suriye hule'de 50 tanesi elleri arkadan bağlanmak süretiyle öldürülmüş çocuklardı. İnsanlık dışı saldırıları şiddetle kınıyorum lanetliyorum. Masum elli yavrunun vebalı yeter. bu gözü dönmüşlüktür. Aklı insafı izanı tamamen terketmektir. İnsanı insan yapan hangi değer varsa çiğnemektir. sabrın da bir sınır vardır. İnşallah BM'nin de bir sınırı vardır.

-Ülkemdeki bazı siyasi partilerin kalkıpta zalimlerin yanında yeralmasının anlaşılır yanı yok. Zalimle birlikte hareket edenler de zalimlerdir.

Uludere açıklamaları:

- Biz ne kendi aramızda, ne milletimizle aracılar vasıtasıyla konuşan bir parti değiliz. Milletimizle gönül diliyle konuştuk. Medya aracılığıyla iletişim kurmadık. Devletin ve bürokrasinin söylemleriyle konuşan, yapmacık bir hareket değiliz.

Neşat Ertaş'lı örnek

- Ben sevgili Neşet Ertaş’ın, Anadolu’nun Trakya’nın özeti olan şu dizelerini defalarca okudum.
“Dost elinden gel olmazsa varılmaz. Rızanın bahçenin gülü derilmez. Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez. Gönülden gönüle gider yol gizli gizli”

-Biz kalpten kalbe görülmeyen o yolla iletişim kurduk. Gönlümüzle iletişim kurduk. Ben bugün burada medyaya yada siyasetçilere konuşmuyorum. Sadece ama sadece milletime sesleniyorum.Biz kalpten kalbe görülmeyen yol ile iletişim kurduk.

-Ben bugün buarada medyaya ve siyasetçilere konuşmuyorum. Sadece milletime hithaben konuşuyorum. Biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Arzumuzu anlıyor.

-Biz AK Parti olarak, reel politikanın dehlizlerinde kaybolan bir hareket değiliz. Milletimizin değer ve düşünce dünyasını esas alırız. Siyasi hesapalarla değil, insani hassasiyetlerle yürürüz. Biz başarıyı seçimlerde aldığımız oylarla değil, ülkemizin refah ve selameti ile ölçeriz. Takdirini yapacak olan aziz milletimizdir.

-Biz doğru soruları sorduk, doğru cevaplar aradık. Anaların gözyaşını dindirmek için samimiyetin diliyle konuştuk Bugün de hiçbirşeyin üzerini örtmeden gerçekleri aktarıyoruz.

-Şu salondaki kadro Cumhuriyet dönemimin en karanlık dönemlerini aydınlığa kavuşturmak için canını ortaya koymuş bir kadro. Dersim'in 27 Mayıs'ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül'ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat'la yine sizler hesaplaştınız. 27 Mayıs'ın karşısında milletin iradesine siz sahip çıktınız. Buna inanan AK Parti kadrolarıdır. Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamar oğlanına çevirmek isteyenlere çanak tutmayız.

-Sarıkamış'ta ordumuz kendi arasında 4 saat süreyle çatıştı. Dünyanın her ordusunun tarihinde buna benzer trajik örnekler var. Kocatepe muhribi 38 yıl önce kendi uçaklarımız tarafından batırıldı. Benzer olaylarda polis kasten adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanıyor.

Kayseri'deki saldırı

- Biz 30 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Size çok sıradan gibi gelebilir. Ama o bölgeyi bilmeyenlerin anlamasına imkan yoktur. Daha yakın bir zamanda Bingöl'de bir vatandaş dur ihtarına uymadığı için vuruldu. Benzer durumlarda müdahelede bulunan onlarca polis kasten adam öldürmek suçundan yargılanıyor. 1980'lerde , 90'larda son derece sert hukuksuz müdahaleler nedeniyle vatandaşlar ağır bedeller yüklendi. Biz hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi söylüyoruz. Ama mesele bu kadar basit değil arkadaşlar. Buradaki erkek milletvekilleri arkadaşlar hepiniz askerlik yaptınız. Kendinizi ne olur bir anda Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine giden bir aracı takip eden jandarmaların yerine koyun. Jandarma kontrolünde durmamış Ankara'ya doğru hızla ilerleyen aracı takip ediyorsunuz. Güvenlik güçleri o aracı imha edebilirdi. Ya içinde sigara kaçakçısı varsa. Ya mazot  kaçakçısıysa. Ya araç hırsızıysa. Polisin gözüne Yüzde yüz emin olun talimatı ve yargılanacağı aklına geliyor. Çoban zannetik diyen askerle alay ediliyor. İşte Aktütün'de 25 askerimiz şehit oldu.

- Güvenlik güçleri üstünde öyle bir gerilim üretiliyor ki, hata yapmaları için zemin oluşturuluyor. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen iki taraf var.

-İşte insanı hassasiyeti yitirmemiş polisin gözüne Kumrular sokakta işe yeni başlamış insanlar aklına geliyor. Bakın sizlerden bir kez daha rica ediyorum. Ankara'da ulus semtinin önüne gidin. Orada otobüs duraklarında bekleyen vatandaşlara bakın.

-İşte o alçaklar canlı bomba eylemi yapıp 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında? Kimse hatırlamıyor. İsa Kalkır Anafartalar'da işe başlamıştı. 2 ay sonra askere gidecekti. 2 çocuk babası aynı şekilde can verdi. Pınarbaşı'na doğru şüpheli aracı takip edenlerin gözüne bu canlar geldi.

-Birileri diyor ki Uludere'de siz Türk bayrağı mı götürdünüz de, sarılmadı. Siz bu insanların Türk Bayrağına sarılmaya layık olduğunu düşünseydiniz, terör örgütünün bayrağına sardırmazdınız.

"Kılıçdaroğlu'nun tavrı ibretlik bir tavır"

-Kılıçdaroğlu o araç Göksun'dan nasıl Pınarbaşı'na kadar gitti diyor? CHP Genel Başkanının tavrı ibretlik bir tavırdır. Terör konusundaki aymazlığın, istismarın itirafıdır. Çıkıyor o aracı neden durduramadınız diyor. Bu tavır BDP ile birlikte teröre güç veren bir tavır. Daha dokuz gün önce Bitlis Güroymak saldırısını kim hatırlıyor? Oradaki şehitler neden unutuldu? 5 polisimiz 6 vatandaşımız hayatını kaybetti.

'Hata dedik ya otomata mı bağlayacağız'

-Uludere'yle ilgili bir hata olduğunu ifade etmemize rağmen hala,  'Başbakan bir hata yapılmıştır deseydi'. Otomatik mekanizma oluşturup sürekli bunu mu söyleyeceğiz. Dedik ya otomata mı bağlayacağız. Kaybedecek vaktimiz yok.

- İstediğiniz yede istediğinizi konuşun. Adabı aşan diller hiçbir zaman AK Parti iktidarını yıldırmaz, bunu bilin. O sizin hiç olmayan kalitenizi gösteriyor. Bunlar ceset avcısıdır. Bunlar morgtan çıkan cesetleri anaların elinden kaçırmakla meşhurdurlar.

-Uludere'de Gülyazı köyüne 3 km mesafede el yapımı bombayla yaralandı. Bu iş anlatıldığı gibi kolay değil. Dikkat eterseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Haritayla beraber pek de bunların üzerine basmıyor. Bu iş siyasetin malzemesi olamayaçak kadar hassas ve gerilimli bir iş.

"Wall Street Journal sanane ya"

-- İşte Wall Street Journal. Sanane ya? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek senin neyine? Ha biliyoruz ki yaklaşan bir seçim var ABD’de, o da bir yere çalışıyor. Yahudi lobisi de rahatsız. Tezgah içinde tezgahlar kuruluyor. Bunların hepsine Türkiye gerekli dersi sandıkta her zaman verdi, veriyor.

- Biz hiçbir hatayı örtbas etmeyiz ama yargısız infaz etmeyiz. Soruşturmaların nihayetini beklemek en doğru olanıdır. Uludere ciddi şekilde istismar ediliyor. BDP'nin istismarını anlarız. Çünkü onların ipleri Kandil'de. Ama CHP'nin istismarı kabul edilemez. Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek senin neyine.

-Tezgah içinde tezgah kuruluyor. Milletimiz gerekli cevabı sandıkta veriyor. Devlet de hükümet de yapılması gerekenleri misliyle yapmıştır. hiçbir şeyin üzerinin örtüldüğü yok.

-Altı aydır Uludere'nin gündemde kalması kime yarıyor? Mağarada infaz edilenleri sorgulalayanlar neden Uludere'de bu kadar hassas? Uludere üzerinden hükümete son derece sistemli bir operasyon yürütülüyor. Kürt kökenli vatandaşların sorunlarını çözmemesi için planlar yapılıyor.

"BDP'li kalleşler..."

-Türkiye, BDP’li kalleşlerin, PKK’lı kalleşlerin benim subayımı askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye hukuk devletidir. Yanlış yapan bedelini ödeyecektir.

-Güvenlik güçlerini her defasında yargısız infazla suçlayanların, ama terör örgütü tarafından yapıldığı zaman hep beraber sarılıyorlar. Yargısız infaza biz müsaade etmeyiz. Herkeste şu soruyu kendisine sorsun. Altı aydır Uludere’nin gündemde kalması acaba kim çıkar sağlıyor.