BDP'nin Ortadoğu modeli

Tan, düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki gelişmelere değindi. Suriye'deki Kürtlerin kendi kaderlerini belirlemek adına siyaset sahnesine çıktıklarını belirten Tan, “Bu da normal bir şey. Niye çekiniyorsunuz?” diye sordu. “Türkiye 'deki Kürtlerin Suriye'dekileri örnek alacağı” kaygısının bulunduğunu ifade eden Tan, “Korkunun ecele faydası yok. İnsani, İslami, vicdani ve demokratik kriterlere göre bu barış sağlanmalıdır. Başka çaresi yoktur” dedi. Tan, şunları kaydetti:

“Bundan sonra Ortadoğu 'da 40 milyon Kürdü köle olarak, müstemleke zihniyetiyle, kimliksiz, statüsüz yönetemezsiniz, mümkün değil. Peki ne olacak? Kavga, bölünme istemiyoruz, ayrılık istemiyoruz. Yeni bir Ortadoğu federasyonu istiyoruz. Kim varsa bu coğrafyada, bütün bir Ortadoğu 'nun bütün renkleriyle Benelüks modelinde olduğu gibi vizelerin, gümrüklerin kalktığı, eyaletlerden oluşan bir yeni Ortadoğu federasyonu hepimizin derdine derman olacaktır. Halep'i, Musul'u, Diyarbakır 'ı, İstanbul 'u, Bağdat'ı, Şam'ı, Beyrut'u, Kudüs'ü birbirinden ayıran hiç bir projenin bundan sonra başarılı olma şansı yok. Siz de bir stratejik derinlik varsa kerametinizi ve ferasetinizi burada gösterin.”

"İttihat Terraki mantığı"

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da, son zamanlarda farklı inanca veya etnik gruba mensup kişilere yönelik linç hareketlerinin arttığını öne sürerek “Nerede ne zaman bir Kürt, demokratik bir talepte bulunsa, orada kin ve nefret başlıyor” dedi. Sakık, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye 'nin değişik yerlerinde Kürtlere yönelik baskı ve yıldırma politikalarının arttığını iddia ederken, Malatya ve Muğla'daki olayları buna örnek gösterdi. Muğla'nın Ortaca İlçesi'ne bağlı Dalyan Beldesi'nde çalışan Kürt işçilere yapılan saldırıyla ilgili Belediye Başkanı'nın tutumunu da eleştiren Sakık, “CHP , 'başın düşerse dara, bizi ara' diyordu. CHP 'nin eli sopalı Belediye Başkanı, Kürtlere 'sizi ayaklarınızdan asarım' diye bağırıyor. Sorun Kürtler olunca İttihat Terakki mantığıyla bütün partiler birleşiyor. Nerede ne zaman bir Kürt, demokratik bir talepte bulunsa, orada kin ve nefret başlıyor” diye konuştu.

Malatya 'daki olayın bir davulcuya fatura edilip üstünün kapatılmak istendiğini ileri süren Sakık, “Bize bayrakla, İstiklal Marşı'yla saldıranlar, bizden bayrağa ve İstiklal Marşı'na saygı beklememelidirler. Bize işkence edilecek İstiklal Marşı'na bizden saygı beklenmemeli” şeklinde konuştu. Şemdinli'ye BDP'li iki milletvekilinin sokulmadığını hatırlatan Sakık, “Alanlarda göğüs göğüse çarpışmaların olduğu, hatta Şemdinli'nin havadan ve karadan bombalandığı söyleniyor. İki taraftan da kayıplar var ve bunlar bu ülkenin kayıbıdır” dedi. Sakık, Hükümet'in Şemdinli'de neler olduğuna ilişkin açıklama yapmasını istedi.