Belçika'da siyasi kaos

Siyasi krizlerin sıradanlaştığı Belçika'da 10 Haziran 2007 seçimlerinden zaferle çıkan Flaman Hristiyan Demokrat Yves Leterme, Kral II. Albert tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilse de 2 aydan fazla süren koalisyon müzakerelerinden sonuç alamayınca 23 Ağustos'ta görevi iade etmişti.

Duayen siyasetçilere danışan Kral tarafından 29 Eylül'de ikinci kez görevlendirilen Leterme, koalisyon müzakereleri sonuçlanmayınca 1 Aralık'ta hükümeti kurma görevini tekrar geri vermek zorunda kalmıştı.

Çaresiz kalan Kral'ın yardım istediği eski Başbakan Guy Verhofstadt'ın 21 Aralık 2007 tarihli koalisyon hükümetinde, başbakanlık görevine hazırlanması için başbakan yardımcısı yapılan Leterme'in, 20 Mart 2008'de başına geçtiği hükümet 10 ay yaşayabilmişti.

Küresel krizde iflasa sürüklenen Fortis'in kurtarılması sürecinde usulsüzlük iddiaları nedeniyle 19 Aralık 2008 tarihinde istifa etmek zorunda kalan Leterme, kısa süren başbakanlığı döneminde ülkesinin milli marşını Fransız milli marşıyla karıştırarak ve Belçika'nın bölünmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaparak, Valonların tepkisini çekmişti.

Ülkenin hükümetsiz kalmasıyla zor duruma düşen Kral'ın imdadına bu kez eski Maliye Bakanı Herman Van Rompuy yetişmiş, tecrübeli siyasetçinin 2008 sonunda kurduğu hükümet, geçen yıl ilk AB Konseyi Başkanı olarak atanmasına kadar oldukça uyumlu görev yapmıştı.

Bu arada bir süre geri plana çekilen Leterme, 17 Temmuz 2009'da Van Rompuy hükümetine dışişleri bakanı olarak girmiş ve boşalan başbakanlık görevini 25 Kasım'da devralmıştı.

İkinci başbakanlık döneminde daha uzlaşmacı tavır takınarak Valonların güvenini kazanan Leterme, Belçika'nın bu yılın ikinci yarısında devralacağı AB Dönem Başkanlığı'nı krizsiz atlatıp Haziran 2011'deki genel seçimlere mevcut hükümetle gitmeyi planlıyordu.

Çok parçalı koalisyon hükümetinin siyasi reformlarda başarısız olması ve özellikle Brüksel'in çevresindeki seçim bölgelerinin statüsündeki belirsizlik sorununu çözememesi, Flaman kesimindeki ikinci büyük parti Liberalleri hükümetten çekilmeye zorladı.

Belçika Anayasa Mahkemesi, Brüksel-Halle-Vilvoord seçim bölgesinin statüsü netleştirilmeden yapılacak seçimlerin yasa dışı olacağına karar vermişti. Valon partileri, Belçika'nın bölünmesini kolaylaştıracağı korkusuyla Brüksel çevresindeki seçim bölgelerindeki belirsizlik sorununun çözülmesini istemiyor. Flaman partilerinin atacağı tek yanlı adımların ülkede daha büyük siyasi kriz ve gerginliklere neden olmasından endişe ediliyor.

Belçika basını, hükümetin istifasının ardından masadaki iki seçeneğin "mucize yeni hükümet formülü" ve "yasa dışı erken seçim" olduğunda birleşiyor.