Bengü'nün olgunluk halleri

Yaşadığı müzikal buluşmalar, sahne tecrübeleri, müziğin derinine inmek Bengü'yü olgunlaştırmış. Bu durum son albümü İki Melek'e de yansımış. İki Melek'i kariyerinde ve yaşamında olgunluk döneminin başladığı albüm olarak tanımlıyor ve diyor ki; "Kendimi sevdiğim bir döneme girdim. Artık çok daha güçlüyüm. Neyi isteyip neyi istemediğimi çok iyi biliyorum."

Bengü'nün olgunluk halleri
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.07.2009 - 07:49

Bengü, geçen yıl çıkardığı “Gezegen” albümünden sonra son albümü “İki Melek”i de yine temmuz ayında çıkardı. İki Melek’te Bengü, ruhunun daha da derinliklerine iniyor. Yaşamında en önemli iki kavram olarak tanımladığı aşkı ve huzuru anlatıyor şarkılarında. Acıyı uzaklaştırarak içinde ne varsa onu haykırıyor. Artık ne eleştirilere kulak asıyor, ne de hakkında söylenenlerden gocunuyor. “Söylenenleri hazmedip kendimi telkin edebiliyorum” diyor. Bu da başka bir olgunluk hali onun için. Bengü’ye göre bu albüm de o olgunluk evresinin sonucunda ortaya çıkmış. En güvendiği ve en çok arkasında durduğu albüm. Bengü’yle yaz enerjisi taşıyan albümünü konuştuk.

- Tam bir yıl aradan sonra çıkardınız İki Melek’i. Nasıl tanımlarsınız bu albümü?


İki cümleyle anlatmakta çok zorlanırım. Çok yoğun bir hazırlık süreciydi. Ve albüme hazırlanırken bende çok büyük değişiklik oldu. En güvendiğim, arkasında durduğum, “evet budur” dediğim bir albüm oldu. Hem çalıştığımız ekiple hem de müzikalitasiyle. Popüler müzikte sürekli üretmek gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki boş şeyler çıkarıp sadece “yapmak” için değil. Üretime devam ederek insanlara yeni şeylerle ulaşmak gerekiyor. Hep yenilik ve yeni üretimler. Bundan sonra da böyle devam edecek.
 

Sahnede büyüdüm

- Son bir yıl içinde ne yaşadınız da hem müzikal anlamda hem de ruhsal olarak böyle bir dışavurum oldu?

Müzikal buluşmalar diyebiliriz. Karşıma çıkan her insandan birçok şey öğrendim. beş yılda yaşanacakları bir yılda yaşadım. Çok sayıda konser verdim. Sahnede daha fazla büyüdüm. Öncelikle Avrupa Müzik’le buluşmam, yıllar sonra Sinan Akçıl’la bir araya gelişim ve üç şarkısını almam... Müziğin çok büyük bir kavram olduğunu zaten biliyordum ama bu kadar içine, derinine girmek, yeni şeyler öğrenmek etkiledi beni. Çok değerli bestecilerle bir araya geldik. Hatta ilk kez bu albümde iki bestem var.

- Peki bu albüm hangi döneminizi yansıtıyor?

Beşinci albümüm. Müzik hayatımda ve kariyerimde olgunluk dönemimin başladığı albüm olarak tanımlayabiliriz. O yüzden de çok kıymetli. Ben de 30’lu yaşlara yaklaştığım için daha güvenli, kendimle daha barışık hissediyorum. Kendimi sevdiğim bir döneme girdim. Çok daha farklı bakıyorsunuz olaylara. Artık çok daha güçlü olduğumu farkediyorum. Neyi isteyip neyi istemediğimi çok iyi biliyorum. İnsanlara çok daha kolay “hayır” diyebiliyorum. 30’da başka bir sürece giriyorsun. Ruhsal bir olgunluk da söz konusu.

- Serdar Ortaç, pop müzikte önemli bir isim ve size destek veriyor. Kendi tarzınızı oluşturmada onun etkisinde kaldığınızı düşünmüyor musunuz?

Ben öyle görmüyorum. Pek çok şarkıcıya beste veriyor. Ama bende başka duruyor Serdar’ın besteleri. Bu güzel bir buluşma. Onu Serdar Ortaç olduğu için değil, Serdar olduğu için seviyorum. Onun gölgesinde kalma gibi bir kaygı taşımadım hiçbir zaman. Ayrıca albümümde tek şarkı yok ki. İnsanlar Bengü kimliğini beğeniyor. Bu süreçte Serdar da benim destekçim.

- İki Melek’te aşk ve huzurdan söz ediyorsunuz. Nedir peki onların sizdeki yeri?

Hayatımdaki en önemli iki şey. En başta huzuru ararım çünkü huzurluysanız her şey yolunda gidiyor. Aşk ise olmazsa olmazlarım arasında. Hiçbir zaman “aşkı sevmiyorum, inanmıyorum” demedim. Aşk vardır, emek ister ve çok kıymetli bir şeydir. Aşk baştacımız olmalıdır. Ben aşkı hep dolu dolu ve hakkını vererek yaşadım.
 

Hiç uçlarda olmadım

- Aşkın neresinde duruyorsunuz peki?

Her kıyısında, her yerinde. İçimde büyüyor şu an. Bununla besleniyor zaten insan. Ne garip şey değil mi? Belki de en güçlü duygu hayatta aşk. Bizi yöneten, hükmeden, ayakta tutan şey. “Aşka inanmıyorum” diyenlere de ben inanmıyorum.

- Deli bir tarafınız da var mıdır? Aykırı uçların kadını mıdır Bengü?

Hiç uçlarda olamadım. Normal tarafta olmaya dikkat eden bir tipim. Tabii ki sanatçı olduğum ve sanatla uğraştığım için bir tarafımda delilik var. Ama genelde düz yollarda yürümeyi seviyorum. Batıp çıkmak bana göre değil. Daha sakin ve mülayim bir hayatı tercih ediyorum. Yolum düz olsun, nereye gittiğimi bileyim.

- Uzun bir süre üzerinize yapıştırılan seksi etiketi konuşuldu. Biraz virajlı bir yol bu tabii. Fiziğin, müziğinizin önüne geçtiğini düşündünüz mü, nasıl etkilendiniz bu durumdan?

Bu bir bütün aslında. Tüm dünyada da böyle yapılıyor. Renkli bir platform ve biz her renge bürünebiliriz. Nasıl bir çikolatanın ambalajı varsa, benim de her seferinde farklı bir ambalajım olacak. Rihanna’yı üç gün önce farklı bir kıyafetle beş gün sonra bir eşortmanla görüyorsunuz klipte. Bu bir pakettir. Kendinden bir şey kaybetmeden, belirgin ve konuşulacak şekilde sunmak gerekiyor. Sonuçta pop müzik yapıyoruz. Yoluma baktığım zaman hiçbir zaman bir olumsuzluk yaşamadım. Çünkü müziğe gerçekten emek veriyorum. Ve üretiyorum. Hiçbir şey bu üretimin önüne geçemez. Onu gölgeleyemez.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler