Bir kadın, bir direniş...

Orhan Tekeoğlu’nun son çektiği belgesel, yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki bir dağda yıllarca tek başına yaşayan bir Karadeniz kadınını konu alıyor.

Bir kadın, bir direniş...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.08.2020 - 06:00

İnsan hikâyelerini anlatmayı seven yönetmen Orhan Tekeoğlu, “Fatma Kayacı’nın Bilinmeyen Hikâyesi” adlı yeni bir belgesele imza attı. Fatma Kayacı, yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki bir dağda yıllarca tek başına yaşayan bir Karadeniz kadını.

Bu öykü, 1980’li yılların ortalarında, yaylada yanında kalan sara hastası 15 yaşlarında yeğeni Ali Haydar’ın ateşe düşerek ölümünden kendisini sorumlu tutan akrabalarına küsen Fatma Kayacı’nın, yalnızlığa ve yoksulluğa itilmesinin öyküsü.

Tonya’nın Karakısrak Yaylası’nda kendine bir dünya kuran Fatma Kayacı, yaşadığı alanı adeta bir ormana çevirmiş. Her diktiği fidana, yeğeni Ali Haydar’ın adını veren Kayacı tam bir çevreci.

Tek bir ağaç bile kestirmeyen Kayacı, aynı zamanda bir aktivist. Yaz, kış bu yaylada tek başına yaşayan bir kimsesiz aslında. Onu herkes tanıyor. Tonya’da yılın kadını seçiliyor, yollar karla kaplı olduğundan ödülü verilemiyor.

Fatma Kayacı’nın bilinmeyen hikâyesini merak ettiğini söyleyen Tekeoğlu, “İki yıl önce onu yaylasında ziyaret ettim. Yıllar önce çok sayıda inek beslermiş, şimdilerde bir köpeği ve bir kedisi var. Yaşadığı evi görünce ve hikâyesini dinleyince, belgesel yapma hastalığım yeniden nüksetti. Fatma Kayacı ile çok samimi ve çok içten görüşmelerimiz oldu. Yüreğinde gizli tuttuğu sırlarını paylaştı bizimle. Çok zor bir coğrafyada, çok zor koşullarda yaşadığı yalnız hayatını, çok samimi bir şekilde anlattı bize” diyor.

Aslında Fatma Kayacı’nın hikâyesini dinleyen her bir belgeselcinin onunla bir belgesel çekme hayali kurmak isteyeceğini belirten yönetmen, “Çok sarsıcı bir hikâye, çok güçlü bir kahraman, müthiş bir doğa. Yıllar önce yaşanan bir olaydan sonra yaşadığı toplumsal baskıya direnen, ailesinin onu yalnızlaştırmasına kızan ve kendini dağ başında izole eden bir kadının hâlâ ruh sağlığının yerinde olması çok şaşırtıcı. Yaşı 90’a dayanmasına rağmen, olayları daha dünmüş gibi hatırlaması çok ilginç. Çekimler sırasında çekim ekibine hizmet etmeye kalkması, yiyeceklerini bizimle paylaşmak istemesi ve gerçekten çok samimi davranması bizi çok duygulandırdı” diyor.

Ekip, çekimlere, Tonya’dan yaklaşık 20 kilometrelik bir yayla yolunu kat ederek gitmiş. Arabadan indikten sonra, tüm çekim malzemelerini sırtlarına alıp dik bir patika yoldan yaklaşık yarım saat yürüyerek yaşadığı eve ulaşabilmişler. Çekimler boyunca da hep böyle devam etmiş.

Tekeoğlu, “Çekimleri bitirdikten sonra, tüm Karadeniz bölgesinde yaşanan yağmur ve sel felaketlerini duyunca, zamanlama konusunda ilk kez kendimizi şanslı hissettik” diyor.

Tekeoğlu’nun ilk yaptığı belgesel İFAKAT, bir kadın hikâyesi... Geçen yıl Türkiye’nin 7 bölgesinde 7 yoksul kadının başarı hikâyelerini anlatan 7 KİBELE belgeselini de çekti.

Belgeselin görüntü yönetmenliğini Serdar Güven yapıyor Tekeoğlu, “Güven, tam bir doğa tutkunu. Serdar Güven ve yardımcısı Soner Günaydın’ın da titiz ve sabırlı çalışmaları için teşekkür ediyorum. En büyük teşekkür, bu belgesellerin ortaya çıkmasında birinci derecede etkili olan eşim ve aynı zamanda yapımcım olan Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu’na gitsin. Projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı,Tonya Belediyesi, Araklı Belediyesi, EKBA Holding-Cihan Ekşioğlu, Fongogo VE DESTEKÇİLERİ, Çebi Vakfı, TÜMBİFED Federasyonu-Cemil Bilge, Benjamin Button kadınları destek verdi” diyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler