'Biz sıfır zam mı veriyoruz?'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bugün gerçekleştirilen memur eylemlerine yönelik olarak "Biz sıfır zam mı veriyoruz? Allah aşkına herkesin vicdanlarına sesleniyorum" dedi.

'Biz sıfır zam mı veriyoruz?'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.05.2012 - 10:17

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Habertürk TV'de canlı yayına katıldı. Bugün gerçekleştirilen eylemler hakkında görüşünün sorulması üzerine Bakan Faruk Çelik, "Biz sıfır zam mı veriyoruz? Allah aşkına herkesin vicdanlarına sesleniyorum. Başta memur kardeşlerim olmak üzere. Biz hükümetiz, sorumluluğumuz var. Memurlara karşı da sorumluluğumuz var. Vatandaşa karşı da sorumluluğumuz var. Şimdi dünya ülkelerinde olduğu gibi sıfır zam verirsiniz, enflasyon farkını vermezsiniz, enflasyonun altında bir ücret verirsiniz. Dolayısıyla vatandaşınızı, çalışanınızı enflasyona ezdirirsiniz. Bunun karşılığında dersiniz ki 'iş bırakıyorum' dersiniz. Şimdi biz Türkiye'ye baktığımızda iş bırakmayı gerektirecek hangi gerekçe var. Bu iş bırakmanın kime faydası var. Biz de bu vatanın insanları olarak, bu keskin cümlelere bir cevap arayalım. Enflasyon altında bir zam söz konusu mu? Değil. Oldu mu bugüne kadar? Olmadı" diye konuştu.

'Toplu sözleşme masasında verdiğimiz yüzde 7.6'

Bakan Çelik, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinin üzerinde bir zam artışı öngördüklerini kaydetti. 2012'de Merkez Bankası'nın öngörüsü yüzde 6.5 enflasyon olarak gerçekleşeceği yönünde olduğunu belirten Bakan Çelik, "Bizim toplu sözleşme masasında verdiğimiz ise yüzde 7.6 . Yüzde 3.5 birinci yarıda, yüzde 4 ikinci yarıda olmak üzere Birinci 4 ikinci 3.5 olmak üzere yüzde 7.6'lık bir zam vermiş olduk" dedi.
 

'3+3 zam yapılacağı dünya tarafından biliniyor'

2012 yılı bütçesinin açıklandığını, onaylandığını, yürürlüğe girdiğini belirten Bakan Çelik, orada enflasyon hedeflerinin belli olduğunu kaydetti. Toplu sözleşme süreci bugüne ertelendiği için, görüşmeden sözleşmeye geçildiği için yasanın geçmesinin beklendiğini vurgulayan Bakan Çelik, "Yasada Mayıs ayında ancak toplu sözleşmeye geçilmesini sağladı. 3+3 zam yapılacağı, memurlar tarafından, 74 milyon tarafından, dünya tarafından biliniyor" diye konuştu.

'Yüzde 7.5+7.5'un ek maliyeti 20 milyar lira'

"Hükümet olarak 3+3 olan bütçemizdeki memur ve emekli zamlarına farklı bir teklifle çıkmamız çelişki olur" diyen Bakan Çelik, onun için teklifi bu şekilde sunduklarını bildirdi. Masada yüzde 16'lar, yüzde 10+10'lar, sonra yüzde 7.5+7.5 diye zamlardan bahsedildiğini ifade eden Bakan Çelik, "Bakın yüzde 7.5 +7.5'un maliyetinin ne olacağına ilişkin kesin rakamlar yok ama asgari 20 milyar TL'lik yeni bir ilave maliyet getirecek bütçeye. Şu anda toplu sözleşmede teklif ettiğimiz yüzde 3.5+4'ün 3+3'e ilave olarak 1 milyar 25 milyon TL arasında ilave maliyet sağlıyor. Ayrıca toplu sözleşme çerçevesindeki tüm maliyet ise 1.5 milyar TL" şeklinde konuştu.
 

'Aksi takdirde yeni vergi koymak zorundasınız'

Bakan Çelik, enflasyonun 2012 yılı için hükümetin verdiği yüzde 7.5'un üzerine çıkması halinde 1 Ocak itibarıyla tüm kamu çalışanlarına ve emeklilere farkı vereceklerini bildirdi. 2011 yılında 2.7'lik enflasyon farkı oluştuğuna dikkat çeken Bakan Çelik, 2.7'lik enflasyon farkını kamu çalışanlarına ve emeklilerine vermeye başladıklarını kaydetti.

Son 10 yıllık dönem içerisinde toplam enflasyon oranının yüzde 35.3 olduğuna dikkat çeken Bakan Çelik açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bizim ortalama ücret artışımız ise yüzde 228. Bunu kamu çalışanları ve konfederasyon başkanları ve sendika temsilcileri toplantılarımızda ifade ettiler. Bugün yaptığımız aynı şey. AKP hükümeti bunun dışında bir yöntem izlemiyor ki. Kamu çalışanlarını, vatandaşımızı enflasyonu ezdirmek gibi bir politikamız olmamıştır. Ama ben bir şey rica ediyorum. Bu ülke bizim. 74 milyonun, hepimizin. Dolayısıyla burada herkes sorumluluğunun bilincinde olması gerekiyor, başta hükümet olarak. Biz bu zamları daha farklı bir şekilde, rastgele bir şekilde, bugünü kurtarmak için yüksek perdede açığa verebilirsiniz. Ama bu verdiğiniz zamlar unutmayalım ki petrol kuyumuz yok, doğalgaz kuyumuz olmadığına göre 74 milyondan topladığımızı millete veriyoruz. 74 milyondan topladığımızı millete verirken çok iyi hesap yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde yeni vergi koymak zorundasınız. Vergi oranlarını yükseltmek zorundasınız. Yüksek faizle Hazine'nin borçlanmasını sağlayacaksınız. Bu çocuklarımıza ve torunlarımıza yapılan en büyük kötülüktür. Ekonomideki bu eski Türkiye defterini kapattık. Biz bu sayfayı açmayız, bizden de bu sayfayı hiç kimse açmayı istemesin."

 

'Titiz bir çalışma yaptık'

Toplu sözleşme görüşmelerinde pazarlığın büyük bir bölümünün ücret üzerinden yapıldığını belirten Bakan Çelik şu açıklamalarda bulundu: "Bir kere şunu kabul edelim. Gelenek oluşacak. Oluşacak olan bu çalışma sisteminin gelecek toplu sözleşme görüşmelerine temel oluşturacak olması nedeniyle titiz bir çalışma yaptık. 11 hizmet kolunda ayrıntılı bir şekilde, hangi konular hizmet koluna girer diye çalışmalarımızı derinleştirdik. Sonucunda 56 talep hizmet kollarında hizmet kollarında karşılık buldu. Ayrıca sosyal tarafların, konfederasyonların, sendikaların farklı birçok talepleri de oldu. Ama biz 56'sının bu sözleşmenin konusu olduğunu net bir şekilde kendileriyle paylaştık. Ondan sonra gelirle ilgili görüşmelere geçtik. Gelirle ilgili görüşmelerde, bizim bütçemizde yüzde 3+3 zam var. Bunun üzerinde pazarlıklar üzerine bunun yüzde 3.5+4 olarak, 2013'te ise 2+3 olan zammı 3+3 noktasına taşıyabileceğimizi söyledik. Fakat konfederasyonların ve sendikaların ücret zammı işte asgari yüzde 7.5+7.5 olduğu için, yüzde 10'larda kaldığı için sosyal haklarla ilgili, diğer alanlarla ilgili yaygın bir çalışma yapma imkanı kalmadı. Oran birinci derecede önem arz etti. Biz diğer sosyal haklarla ilgili düzenlemeler yaptık. 4/C'lilere 1 ay daha çalışma imkanı getirdik. Kamu çalışanlarındaki sözleşmeli ve kadrolu olanlar arasındaki yemek konusunda yaşanan bir sıkıntıyı birlikte çözdük. Gecikme zammını çözdük. Ayrıca emekli olacak memurlara ödenecek tazminatta bir artış getirdik. Yani o konularda da bir takım şeyler yaptık. O konular daha yoğun tartışılabilirdi."

'2011'den kalan ücret zammı da bütçede yok'

Bakan Çelik, 2012 yılında memur zamları çerçevesinde bütçeye 4 milyar TL'lik ek yük geldiğini vurguladı. Bakan Çelik, "2011'den kalan ücret zammı da bütçede yok. 2.5 milyar TL oradan. 1.5 milyar TL'de bu bütçeden gelen fark var. Yani 4 milyar TL'lik 2012 bütçesine ek yük var" dedi.
 

'Çok aceleci bir karar'

Memur eylemlerinin çok aceleci bir karar olduğunu söyleyen Bakan Çelik, "15 Haziran'da zamlı maaşları aldıkları zaman memurlarımız kabul edeceklerdir. 5 aylık gecikme farkları ve aylık zamları aldıkları zaman bu hakkı bize verecekleri inancı içindeyim. Çok fevri, çok aceleci, yüksek beklenti oluşturarak karşımıza çıkılan bir tablo oluşturulduğu kanaatindeyim. Tabii ki Türkiye'de yüzde 10+10 artı zam istenmesine saygı gösteriyorum. Ama Eğer Türkiye'yi bir badireye sürüklemek niyetinde değilseniz, ki hiç kimse değil. Türkiye rayında gitsin, itibarını artırsın, Türkiye'de adil bir paylaşım olsun düşüncesindeyseniz, hesaplı kitaplı gitmemiz gerekiyor. 'Bak Merkez Bankası'nda da 95 milyar TL'lik bir imkan varmış, bunu da dağıtalım' demekle olmaz. Hazıra dağ dayanmaz derler" diye konuştu.

'En düşük devlet maaşı 1 Temmuz'da bin 757 lira olacak'

Bakan Çelik, en düşük devlet memurunun 2002 yılında 392 TL alırken, bugünkü zamlar neticesinde 1 Temmuz'da bin 757 TL alacağını kaydetti. Bugün aldıkları ise bin 633 TL olduğunu kaydeden Bakan Çelik açıklamalarına şöyle devam etti: "Ortalama devlet memur maaşı 578 TL iken 2002 yılında, bugün itibarıyla bin 894 TL ve 1 Temmuz'da ise 2 bin 39 TL olacaktır. 2002 yılında personel giderlerinin bütçedeki payı yüzde 18 idi. Şimdi ise yüzde 30'a geldi. En üst devlet memuru ile en alt devlet memuru arasındaki fark kapanmıştır. Aradaki fark 7 kat iken şimdi 3.9'a düşmüştür. Yani alt gelir gruplarına memurlarda maaşları yükseltmişiz, bir üst gelir gruplarını frenlemişiz. Kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmemeye yönelik samimi bir yürüyüşümüz var."
 

'Hakem heyetinin vereceği karara saygı bekliyorum'

Toplu sözleşmeyle konuyu masaya ve Hakem Heyeti'ne taşıdıklarını belirten Bakan Çelik, masada hükümetin dediğinin de olmadığının altını çizdi. Bakan Çelik, "Demek ki masanın güzelliği bu işte. Hakem heyetinde 5 kamunun ve 5'te kamu çalışanlarının temsilcisi var. Bir kişi kim olacak? Sayıştay Başkanı bu dönem Hakem Heyeti'nin başkanı olması konusunda Bakanlar Kurulu kararı açıklandı, yayınlandı. Burada bir eşitsizlik görmüyorum, Hakem Heyetinin başında Sayıştay Başkanı olacak. Başka kim olacak? Ne bekliyorsunuz buradan? Hakem heyetinin vereceği karara saygı. Beğenen olur, beğenmeyen olabilir. Ama her şeyin hukuk devleti çerçevesinde olacağı bir karar olacak. İlk toplu sözleşme bu. Adaptasyonda da bir sorun yaşandığını görüyorum. Hakem heyetinin vereceği kararlar kesin. İlk kez hizmet kollarını elimine etmiş, hangilerinin toplu sözleşme konusu olacağı değerlendirilmiş. Ben sürecin hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
 

'Allah göstermesin'

Bu toplumun içinde soluyan bir insan olarak, bugün iş bırakmayı gerektirecek bir tablonun Türkiye'de olmadığını dile getiren Bakan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: "Allah da göstermesin. Yüreğimden gelerek söylüyorum. Kılcal damarlarımdan gelerek söylüyorum. Türkiye'nin kıymetini bilelim. İstikrarın kıymetini bilelim. Türkiye'deki refahtan herkes payını alıyor. Refah düzeyi arttıkça taleplerin artmasını saygıyla karşılıyorum, Biz refah düzeyini artırmak için gayret ediyoruz. Ama bugün kimse Yunanistan'a özenmiyor. Kimse İtalya'ya özenmesin, kimse İspanyaya özenmesin, kimse Fransa'ya özenmesin. Bütün ülkelerde hem ücretler hem de personel sayısında azaltma, ücretlerin dondurulmasıyla karşı karşıya iken Türkiye'de zam konuşuyoruz. Zam az diye iş bırakmayı ben biraz dünya, bölge gerçekleriyle, Türkiye'deki bütçe ciddiyeti ile tam örtüştüremiyorum. Bu sağduyu içinde kamu çalışanlarımızın ve kamu emekçilerimizin hareket edeceğine inancım tamdır."
 

'Muhalefetin dünyada olup biteni bilmeleri gerekiyor'

Bakan Çelik, muhalefetin tepkilerine yönelik olarak da açıklama yaptı. "Muhalefetin tepkilerini normal karşılayabilirdim ama onların da dünyada olup biteni bilmeleri gerekiyor" diyen Bakan Çelik, şu açıklamalarda bulundu: "Muhalefet ne demek, gelecekte iktidar adayı partiler demek. Ben iktidar adayı partilerin, bu amaçla siyaset yapıyorlarsa, deftere kalemi alıp, ne olup bitiyor dünyada deyip, hükümet ne yapmaya çalışıyor diye anlamlandırmaları gerekiyor. Yoksa nasılsa biz hiç iktidar olmayacağız, olmayacağımıza göre bugüne kurtaralım diye muhalefet anlayışıyla hareket etmemek gerekiyor."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler