'Bizim hedefimiz ayrı'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Genç-yaşlı demeden, kadın-erkek demeden tek tek insanlara ulaşacağız ve onlara anlatacağız, yetmezse bir daha anlatacağız. Halkı suçlamak yok, halka küsmek, halkta kusur bulmak yok. Anlatamıyorsak kusur, anlatamıyorsak eksiklik bizdedir. Biz bu hedef doğrultusunda güç birliği yapmak zorundayız. Öyle küçük hesaplarla, parti içi kavgalarla yola çıkanlar yolarını bizden ayırsınlar. Bizim hedefimiz ayrı" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde başlayan ve iki gün sürecek, CHP İl Genel Meclisi Üyeleri toplantısı açılışında konuştu. Üyelere seslenen Kılıçdaroğlu, "Kendi evinizdesiniz, rahatlıkla ve özgürce tartışacağız. Sizler aslına Türkiye'nin nabzını ellerinde tutan kişilersiniz. Sizde bir isteğim var; ilin sorunlarını en iyi bilen sizsiniz, o ilde yaşam kalitesini düzeltecek olan da sizsiniz. Bunun mücadelesini vermek durumundasınız. İlde yaşam kalitesi yükseldikçe göreceksiniz ki CHP'nin oyları da artacaktır. Çünkü aç insana çoğu şeyi anlatamazsınız. Bunu yaparken de görüşlerinizi ve önerilerinizi il ve ilçe örgütlerine de aktarmanız lazım. İl il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy çalışmak ve bunu örgütle beraber yapmak, örgütün dinamiklerini hayata geçirmek çok önemli yeni CHP'den anladığım işte budur; beraber güç birliği yapmak" dedi.
Kılıçdaroğlu, bir süre öncesine kadar belli bölgelerde CHP rozetini takmanın ve sokakta gezmenin mümkün olmadığını ifade ederek, "Şimdi övünerek söylüyoruz, Türkiye'nin 81 ilinde, CHP rozetini takıp özgürce dolaşma imkanımız var artık, bu çok önemli bir aşamadı" dedi.
'HSYK, AKP statükosunun bir numaralı ismi olarak ortaya çıktı'
Türkiye'nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, 2012 yılının Türkiye'nin için bir kriz yılı olacağı, buna herkesin hazırlıklı olması gerektiği uyarısında bulundu. Bir daralmanın ve bunun doğuracağı işsizliğin halka çok iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "9-10 yıllık bir iktidar mazeret üretemez, yok öyle mazeret üretme lüksü. Gerekçe artık yok, iyi yönetilmediğini artık bütün dünya biliyor. Bunu halka en ücra köşeye kadar hepimizin anlatma yükümlülüğü vardır" dedi. Kılıçdaroğlu, işsizliğin temel bir sorun olarak devam ettiğini belirtirken, 2012'de işsizliğin çok daha artacağı uyarısında bulunarak, "Bunu şimdiden söylüyoruz, tanık olacağız buna" dedi.
AKP'yi "statükoculukla" suçlayan Kılıçdaroğlu, "Değişim ve dönüşüm olarak vaatlerle iktidara gelenler, kendi statükosunun egemen olduğu bir Türkiye'yi yarattılar. Statükonun kurumlarını partileştirerek, onları AKP'nin statükosunu güçlendirmek için kendi varlıkları haline getirdiler. Bunlar YÖK'e karşı değiller miydi? Şimdi YÖK onların statükolarının bir parçası haline geldi. Bunlar rektör atama usullerine karşı değiller miydi? Kıyameti koparıyorlardı. Şimdi bakınız geldikleri noktaya, partizanca rektör atamalara aynen devam ediyorlar. Bunlar demiyorlar mıydı, 'HSYK resmi ideolojinin statükosudur' diye. Buyurun gelinen noktaya bakın, HSYK AKP'nin arka bahçesi haline dönüştürüldü ve statükonun bir numaralı ismi olarak ortaya çıktı. Bu listeyi uzatabiliriz; spor kuruluşlarından tutun Türkiye Bilimler Akademisine kadar, sivili toplum örgütlerinden tutun basın kuruluşlarına kadar, sendikalara kadar parti organı haline gelmeyen hiçbir kurum kalmadı. Onun için AKP'nin mazeret üretmeye hakkı yoktur. AKP kendi statükosunu oluşturmuştur ve bu statükoyla yola devam etmektedir" dedi. Statükocuların, karşı çıkanların cezalandırıldığı, hapse atıldığı, delillerin üretildiği, tutuksuz insanların aylarca yıllarca hapislerde kaldığı özel yetkili mahkemeleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu düzen AKP düzenidir. Bu düzende, adalet, hukuk, saydamlık yoktur. Bu düzen yolsuzlukla, yoksullukla, adaletsizlikle beslenen bir düzendir. Bunu çok iyi anlatmamız lazım" dedi. Tüm bunlara karşı ayakta duran bir 'umudun' olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "O da CHP'dir ve statükoya karşıdır" diye konuştu.
Türkiye'de olduğu gibi, dünyada da sorunların olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, dünyanın reel insanı bulmak ve sosyal devleti yakalamak istediğini, kimsenin artık çağdaş köle olarak yaşamak istemediğini, insanların sömürülmek istemediğini, insanların demokrasi, özgürlük, adalet, nimeti ve külfeti eşit bölüşmek istediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu bu taleplerin aynı zamanda 21. yüzyıl Türkiye'sinde CHP'nin de talepleri olduğunu, dünyada halkların istediği taleplerle, CHP'nin taleplerinin örtüştüğünü ifade etti.
'Onların dindarlıklarının ölçüsü paradır'
CHP'nin görevinin hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığı bir dönemde, hukukun üstünlüğünü, adaleti çok daha fazla seslendirmek ve dillendirmek olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Yandaşlara bir bakın, AKP yandaşlarına hepsi dolar milyarderi oldu. İstanbul bir talana dönüştürüldü. Sultan Ahmet, Süleymaniye ve Topkapı Sarayı, o siluetlerin arkasından yükselen gökdelenler. Ranta kurban edilebilir mi böyle bir tarihi siluet? Bunu yapan insanda biraz vicdan, biraz ahlak var mıdır? Para bu kadar mı değerlidir? Tarihi yok etmek için bir para kullanılabilir mi? Kar kırsı bu kadar olabilir mi? Onların dindarlıklarının ölçüsü paradır, bunu da sakın unutmayın" diye konuştu. AKP'nin yandaşa ayrı hukuk, vatandaşa ayrı hukuk uyguladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Karakola gittiği zaman yandaş Vali de derhal karakola gidecek, 'aman sakın burnu kanamasın' diye. Öbür tarafta İzmir'de bir kadın kelepçeli dövülecek ve siz buna demokrasi diyeceksiniz" dedi.
Kılıçdaroğlu bedelli askerlik konusunda da, AKP ile kendilerinin bu konudaki kanun tekliflerinin çok farklı olduğunu belirterek, her il genel meclisi üyesinin, il ve ilçe başkanlarının bedelli askerlik konusundaki CHP'nin tekliflini çok iyi bilmesi ve halka anlatması gerektiğini ifade etti.
'Bizim hedefimiz ayrı'
CHP'nin yürüdüğü yolun kolay olmadığını, karşılarında sadece bir siyasal partinin değil, AKP'nin valisinin, AKP'nin savcısının, yargıcının, AKP'nin devletteki bütün kadrolarının olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "O nedenle yolumuzun kolay olmadığını biliyorum, ama önemli olan zoru başarmaktır. Zoru başarmanın yolu birlikte yola çıkmaktır, ortak çaba harcamaktır. Genç-yaşlı demeden, kadın-erkek demeden tek tek insanlara ulaşacağız ve onlara anlatacağız, yetmezse bir daha anlatacağız. Halkı suçlamak yok, halka küsmek, halkta kusur bulmak yok. Anlatamıyorsak kusur, anlatamıyorsak eksiklik bizdedir. Biz bu hedef doğrultusunda güç birliği yapmak zorundayız. Öyle küçük hesaplarla, parti içi kavgalarla yola çıkanlar yolarını bizden ayırsınlar. Bizim hedefimiz ayrı. Ortak bir hedefe kilitlendik biz, o hedef Türkiye'nin insanın aydınlanmasıdır, insanın sorunlarının çözülmesidir. Sakın şunu unutmayın parti içi sağlıklı rekabete sonuna kadar kapımız açık. O il başkanı olmak isteyebilir, öbürü il başkanı olmak isteyebilir, bir başka arkadaşınız olmak isteyebilir. Parti içi rekabet başımızın üstüne, hiç bir sorun yok burada. Her seçilen CHP'lidir. Düşmanlık yok, kin yok, ötekileştirmek yok. Herkesi kucaklamak var, bu partiye sevgiyi ve hoşgörüyü getirmek zorundayız. Rakibimiz kazandığı zaman önce biz gidip kutlayacağız. Bu işin kuralı budur. Rakibim kazandı, sırtımı döneyim olmaz, o zaman o gerçek CHP'li değildir. Kimse kusura bakmasın. Rakibim kazandı, gideceğim kutlayacağım, elimi kaldıracağım ve 'senin yanında bir nefer gibi önce ben çalışacağım' diyeceğiz. O zaman göreceksiniz ki CHP'ye iktidarın yolu açılır."
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası