Boğazların güvenliği masaya yatırılıyor

İstanbul'da düzenlenen "Tanker ile Petrol Taşımacılığın Marmara - Boğazlar Açısından Çevresel Riskleri ve Bu risklerin Önlenmesi" başlıklı toplantıya, Chevron, BP, ENI, ExxonMobil, Lukoil, Shell, KazMunay Gaz, Resneft ve Transneft'in bulunduğu 20'ye yakın petrol, gaz ve taşıyıcı şirketin temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında petrol ve gaz şirketlerine seslenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, boğazların güvenliği konusuna değinerek, "İstanbul'da bir problem, boğazlarda bir problem var. Bunun çözülmesi lazım" dedi.
 

Boğazlardan geçen 150 milyon yton yükün, 100 milyon tonu petrol ürünleri

Boğazlardan 150 milyon ton yükün geçtiğini, bu rakamın 100 milyon tonunun petrolle alakalı ürünlerden oluştuğunu belirten Bakan Yıldız, kendi haline bırakılması halinde bu rakamın artacağını vurguladı. Yıldız, konjonktürel olarak, çevre değerlerinin ön plana çıktığını ve gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakabilmek için son derece önemli değerler manzumesi ile dünyanın karşı karşıya olduğuna dikkati çekti.

 

Araştırma sonuçları, boğazlarda tedbir için yeterli bir gerekçedir

Yapılan son araştırmalara göre petrol ve doğalgazın, önümüzdeki 10 yılda tartışmasız bütün enerji kaynaklarının en az yarısını oluşturacağını gösterdiğini vurgulayan Yıldız, "Bu durum aslında boğazlarda alacağımız tedbirler için son derece yeterli bir gerekçe" dedi.
Günümüzde hem Hazar, hem Karadeniz'de petrol ve doğalgaz aramalarının sürdüğüne dikkati çeken Bakan Yıldız, her ülkenin arz güvenliği ve dünya pazarına sunulacak enerji kaynaklarını aramasının doğru bir iş olduğunu, bunun sevkiyat çalışmalarının da sıhhatli yapılması gerektiğini belirtti.
 

Boğazlarda güvenlik bu haliyle sürdürülebilir değil

Meksika Körfezi'nde petrol kazasının yaşandığı yerin altındaki kuyu sayısının 14 bin adet olduğuna dikkati çeken Taner Yıldız, bu kuyuların daha dikkatli araştırılması gerektiğini savunarak, "Bölgemiz için de aynı şey söz konusu" dedi. Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin önemli enerji projelerinden olan Bakü- Tiflis - Ceyhan (BTC) 50 milyon ton, Kerkük- Yumurtalık 70 milyon ton kapasiteye sahip. Düşünün ki İstanbul ve Çanakkale boğazından geçin ham madde ve treyler toplamı, iki boru hattı kadar. Bu seyir devam ettiği taktirde, üç boru hattı kadar boğazlar meşgul edilecek. O nedenle bunun regülasyonunun mutlaka yapılması lazım. Biz boğazları genişletemeyiz. Bu boğazın 90 derecelik 8 virajı, 7 mile kadar hızla seyreden tanker ve gemilerden oluşan haliyle sürdürülebilir olmadığını hepimiz görüyoruz."

Boğazlarda çözüm sağlanamazsa, tedbir paketi zorunlu olacak

İstanbul'un 8 bin 500 yıllık tarihe ve güzelliklere sahip olduğunu, bunu söylemek için ille de bir Türk vatandaşı olmak gerekmediğini, buna herkesin şahit olduğunu ve bu değerin korunması gerektiğin dikkati çeken Bakan Yıldız, "Burada 20 ye yakın petrol üreticisi ve taşıyıcı firmalar var. Beraber bu sorunu çözelim istiyoruz. Çözülmezse ne olur? Mutlaka tedbirler paketi olmak zorunda kalacak. O nedenle ticari olarak çalışan firmalarımızın, bu çözümün bir parçası olacağına inanıyorum. Günde 2 milyon varil ham petrolün geçtiği boğazlarda güvenliğin önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
 

Uluslararsı ilişkilerden arındırılmış bir çözüm olmalı

Bakan Yıldız, alternatif olarak iki by-pass boru hattı projesi olduğunu, bunların Burgaz - Dedeağaç ve Samsun - Ceyhan olduğunu belirterek, "Mutlaka gönüllülük esasına göre berabere çözüm bulacağımıza, uluslararası ilişkilerden arındırılmamış bir ortamın oluşacağına inanıyorum" dedi.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, son 15 yılda 115 bin ton petrolün denize döküldüğünü ve bunun büyük bir miktarının da yandığını belirterek, ''İstanbul Boğazı artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramaz, daha fazla risk alamaz. Boğazlardan geçen gemi sayısının sınırlandırılması, tonaj açısından sınırlama getirilmesi, köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni, ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gerekir'' dedi.