Bozdağ'dan tutukluluk sürelerine ilişkin açıklama

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin tutukluluk sürelerine yönelik kararına ilişkin, "Tutuklama, Anayasa Mahkemesinin bu kararı olsa da olmasa da eski düzenleme yürürlükte olsa da olmasa da tamamen mahkemelerin takdirinde olan bir konudur" dedi.

Yayınlanma: 09.07.2013 - 11:11
Abone Ol google-news

Bekir Bozdağ, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf'u kabulünün ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Anayasa Mahkemesinin tutukluluk süresine yönelik kararla ilgili soru üzerine Bozdağ, şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi tutuklama bizim hukukumuzda bir tedbirdir. Zorunlu bir uygulama değildir. Yani CMK yürürlüğe girmeden önce tutuklamayla ilgili bir üst sınır yoktu. Dolayısıyla hakim veya mahkeme tutuklama kararı verdiği zaman bu uzunca bir zaman devam edebiliyordu. Yapılan bir düzenlemeyle biz bunu bazı suçlar için 2 yıl, bazı suçlar için 5 yıl, örgütlü suçlar bakımından, terör suçları bakımından da azami 10 yılla sınırladık. Yani mahkemenin takdirine bağlı bir olaydır bu. Ama mahkeme bunu ilanihaye sürdüremez, sürdürmemesi lazım. Onun için de bir azami sınır koyduk. Esasında mahkemeler bu azami sınıra uymadan da tutuklama kararlarını gözden geçirip, tahliye kararları her zaman verebilirler. Çünkü bunu tutuklamaya mahkemeyi mecbur kılan bir düzenleme hukukumuzda olmadığı gibi tahliyeye mecbur kılan bir düzenleme de yoktur. Bu tamamıyla mahkemenin takdirindedir. Sadece on yıllık o üst sınır, tutukluluğun uzun sürmemesi için konulmuş zorunlu süredir. O süre dolduğu zaman mahkeme artık bu konuda ayrı bir değerlendirme yapmayacaktır. Tutukluluk haline bu azami süre dolduğu için son vermek durumunda kalacaktır. Esasında bu on yıllık süre bir iyileştirme olarak getirilmiş bir adımdır."


"Mahkeme ve hakimlerin elindeki enstürmanları çoğaltan adımlar attık"

Hemen tutuklama kararı verilmemesi için getirdikleri adli kontrol mekanizmasına ilişkin de bilgi veren Bozdağ, "Biz bu alanda mahkeme ve hakimlerin elindeki enstrümanları çoğaltan adımlar attık" diye konuştu.

Tutuklamayı objektif nedenlere bağlayan başka düzenlemeler ve pekçok iyileştirmeler yaptıklarını ifade eden Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin aldığı kararla 10 yıllık azami süreyi iptal ettiğini hatırlattı. Bozdağ, şunları kaydetti:

"Ancak bunun yürürlüğe girmesi için bir yıllık süre öngörmüştür yasama organına. Yasama organı bu bir yıllık süre içinde yeni bir yasal düzenleme yapma ihtiyacı duyarsa onu yapacaktır. Eğer yeni bir yasal düzenleme yapma ihtiyacı duymazsa herhangi bir düzenleme yapmayacaktır. Bu takdirde de bir yıl sonra on yıllık azami süre uygulaması kendiliğinden ortadan kalkacak, onun yerine 5 yıllık azami süre uygulaması gelecektir."

Konuyla ilgili detayların gerekçeli kararın yayımlanmasıyla ortaya çıkacağını dile getiren Bozdağ, "Tutuklama, Anayasa Mahkemesinin bu kararı olsa da olmasa da eski düzenleme yürürlükte olsa da olmasa da tamamen mahkemelerin takdirinde olan bir konudur. Mahkemeler takdir içinde olan bu konuda dosya ve delil durumuna göre kendi değerlendirmeleri sonucunda karar alma yetkisine her zaman sahiptir" dedi.


"Yasama organı belki bir düzenleme yapma ihtiyacı duymayacaktır"

Bir gazetecinin, "Neye göre karar alacaklar. Azami süre 5 yıl mı 10 yıl mı" diye sorması üzerine Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinin henüz açıklanmadığını vurguladı.

Kısa kararın açıklandığını belirten Bozdağ, "Dolayısıyla iptal edilen hüküm yürürlüktedir. Mahkeme bir değerlendirme yapacaksa bu hükmün yürürlükte olduğunu da dikkate alarak değerlendirme yapacaktır. Ama bu yürürlükte olma, hüküm mahkemeyi buna zorlayşan bir hüküm değildir. Yani bir tutukladığınızı on seneye dolana kadar tutuklu yargılayacaksınız diye mahkemeleri zorlayan bir hüküm değildir. Bu mahkemelerin takdirinde olan bir konudur" diye konuştu.

Bununla ilgili düzenleme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"Anayasa Mahkemesinin kısa kararından benim anladığım, on yıllık sürenin fazla olduğu ve Anayasa'ya aykırı olduğu yönündedir. Ama on yılın altında bir süre olur mu, olmaz mı. Olursa ne kadar olur, bunu yasamanın takdirine bırakan bir karar bu. Buna dair değerlendirmeyi gerekçeli kararı gördükten sonra ancak yapmak mümkün olacaktır. Gerekçeli kararı okuduktan sonra yasama organı belki bir düzenleme yapma ihtiyacı duymayacaktır. Bir sene sonra yürürlüğe girecektir. Belki de bir düzenleme yapma ihtiyacı duyulacak o zaman da on yılın altında başka bir süre belirlemek gerekirse nasıl bir süre belirleyeceğine karar verecektir."

Anayasa Mahkemesinin kararının açık olduğunu, bu kararla hükmün 10 yıl olan kısmının iptal edildiğini, ancak 1 yıl içerisinde azami sınıra ilişkin hükmün yürürlükte olduğunun altını çizen Bozdağ, "Karar bu noktada çok açık. Ama mahkemeler demin de söyledim tutuklama kararı konusunda tamamıyla takdire bağlı bir tutuklama kararı tamamen takdire bağlı bir karardır. Mahkemeler bu konuda her zaman değerlendirme yapma hak ve yetkisine sahiptir" ifadelerini kullandı.


Dövizli askerlik bedelinin düşürülmesi

Bozdağ, dövizli askerli bedelinin düşürülmesiyle ilgili düzenlemeye ilişkin detayların sorulması üzerine de "Dün, Bakanlar Kurulunda yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın dövizli askerlik bedellerini 10 bin avrodan 6 bin avroya düşüren karar imzaya açıldı ve bakanlarımızın büyük bir kısmı da imzaladılar. Zannedersem imzalar tamamlandıktan sonra bu karar, Resmi Gazete'de yayınlanacak. Resmi Gazete'te yayımlandıktan sonra yürürlüge girecektir. İmzalar kısa süre içerisinde tamamlanacaktır ve Resmi Gazete'de yayımlanacaktır. Artık yurt dışındaki vatandaşlarımızın, Hükümet adına yapılan bu açıklamadan sonra yeni durumu beklemeleri ve yeni duruma göre hareket etmeleri daha doğru olacaktır. Zaten onlar da zannedersem bu karara göre hareket edeceklerdir" diye konuştu.

Kaç vatandaşın bedelli askerlikten yararlanacağı konusundaki soruya ise Bozdağ, "Tabii şu anda bir sayı verme imkanı yok. Yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 6-6,5 milyon insanımız yaşamaktadır. Bunların ne kadarı askerlik çağına gelmiştir, ne kadarı dövizlik askerlikten yaralanma hakkını elde etmiştir, buna dair net bir veri elimizde yok. Tabii bunlar müracaatlara göre ortaya çıkacaktır. Ama ben epeyce bir sayı olduğu kanaatindeyim" karşılığını verdi.

Bedelli askerlikte yaş sınırı uygulamasına ilişkin soru üzerine de Bozdağ, "Şu anda mevzuat açısından işin doğrusu detayları tam o noktada bilmiyorum. O yüzden yanlış bir cevap vermek istemem" dedi.


"Darbenin her türlüsü milli iradeye ve hukukun üstünlüğüne indirilmiş bir balyozdur"

Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili soru üzerine de Bozdağ, "Tabii Mısır'da yaşanan bir askeri darbedir. Amasız, lakinsiz, fakatsız bir darbedir. Darbenin her türlüsü de demokrasiye, milli iradeye ve hukukun üstünlüğüne indirilmiş bir balyozdur. Bunun iyisi, kötüsü, bana göresi, sana göresi olmaz. Bir defa bunu açıklıkla ifade etmek lazım" diye konuştu.

AB ve Batı ülkelerinin Mısır'da yaşanan darbe sonrası tavırlarıyla çelişkiye düştüklerini söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Çünkü AB değerleri, demokrasi, insan hakları, milli iradeyi, hukukun üstünlüğünü her zaman en üstün değer olarak gören, bunu herkesten isteyen, bir anlayış üzerine de bina edilmiştir. Ancak Mısır'da yaşanan darbe karşısında sesiz kalmaları veya yeteri kadar tepki vermemeleri darbeye darbe demekten çekinmeleri bu darbeyi zımnen desteklediklerinin bir göstergesidir. Mısır'da dün yaşanan hadisede, sabah namazında olan insanların üzerine ateş açılması büyük bir felakettir, büyük bir insanlık suçudur. Bu ateşi açanlara, ateşi açma emri verenler hepsi büyük bir insanlık suçu işlemişlerdir. Bu olayı şiddetle bir kez daha kınıyorum, bir kez daha lanetliyorum. Bütün dünyanın Mısır'da olan bitenlere objektif bakması, hukukun evrensel ilkeleri çerçevesinde bakması ve bu açıdan değgerlendirmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim. 'Refah Sınır Kapısı'nın kapatılmasına ilişkin haberler doğru mu' diye sayın Büyükelçiye de içerideki görüşmede sordum. Sayın Büyükelçi de 4 gündür Refah Sınır Kapısı'ndan içeri herhangi bir şeyin girişinin söz konusu olmadığını, kapının bu süre içerisinde kapalı olduğunu ifade ettiler."

Filistin'in Ankara Büyükelçisi Maruf da Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından Gazze'nin dünyaya açılan tek sınır kapısı olan Refah Sınır Kapısı'nın 4 gündür kapalı olduğunu bildirdi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler