Bozkırın türküleri öksüz kaldı

İzmir'de önceki hafta hastaneye kaldırılan Türk Halk Müziği bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu Neşet Ertaş hayatını kaybetti.

Bozkırın türküleri öksüz kaldı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.09.2012 - 07:03

İzmir'de bir haftadır hastanede tedavi gören Türk Halk Müziği'nin efsane isimlerinden Neşet Ertaş, 74 yaşında hayatını kaybetti. Ertaş'ın cenazesi, yarın Kırşehir Ahi Evran Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. doğum yeri olan Kırşehir'in Akpınar ilçesine bağlı Kırtıllar köyünde yas var.

Ertaş'ın halasının kızı Emine Tekin, ölüm haberini duyduktan sonra hem akrabalarının hem de köy halkının büyük hüzün yaşadıklarını söyledi.

'Beni babamın ayakucuna defnedin'

Hüseyin Ertaş, babası Neşet Ertaş'ın halk ozanı olan babası Muharrem Ertaş'ın Kırşehir'deki mezarının yanına defnedilmek istediğini dile getirdi. Neşat Ertaş'ın ağabeyi Necati Ertaş ise Neşet Ertaş'ın 'vasiteyimdir beni babamın ayak ucuna defnedin' dediğini aktardı. Ertaş'ın tedavisini yapan hastanenin Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uğur Yılmaz da, ünlü halk ozanının iki senedir hastalığı nedeniyle takip edildiğini belirtti. Yılmaz, "10 Eylül'de hastanemize yatmıştı. Gereken tedaviler yapıldı ama durumunda iyileşme olmayınca pazar günü yoğun bakıma alındı. Bu sabah 08.45'te kendisini kaybettik" dedi. Ertaş'ın cenazesi memleketi olan Kırşehir'e götürelecek ve halk ozanı olan babası Muharrem Ertaş'ın mezarının yanına defnedilecek. Ertaş'n hayatını kaybettiğini öğrenen sevenleri ve hemşehrileri Medical Park İzmir Hastanesi önünde toplanmaya başladı. Yurttaşların oldukça üzgün oldukları gözlendi.

Neşet Ertaş, geçtiğimiz hafta öldüğüne dair haberlerin çıkması üzerine sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan açıklama yapmıştı.

Ertaş, hayranlarına "Merak etmeyin, iyiyim" diye seslenmişti.

 

Ertaş'ı üzen olay

Neşet Ertaş'ın menajeri Gülsüm Sarıkaya, hastanedeki bir ziyaretin ardından çekilen fotoğrafın paylaşılmasının ünlü halk ozanını ve ailesini çok üzdüğünü söyledi.

Gülsüm Sarıkaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in 14 Eylül akşamı CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ve Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ile Ertaş'ı ziyaret ettiğini hatırlatarak şunları anlattı:

''Ben, ailesiyle, çocuklarıyla odanın kapısında bekliyordum. Fotoğraf konusunda uyardım. Hocamızın kesinlikle görüntü vermek istemediğini, bunun bir hasta hakkı olduğunu söyledim. Adnan Keskin ve Ali Engin bu konuda hak verdiler. Odada fotoğraf çeken bir tek Hüseyin Aslan'dı. Silmesini istedik. 'Kesinlikle kullanmayacağım' dedi. Ziyaretin ertesi günü 15 Eylül'de fotoğrafın servis edildiğini gördük. Ondan başka kimse fotoğraf çekmedi. 'Ben yapmadım' deme gibi bir lüksü yok. Herkes bu konuda çok hassas davrandı. Fotoğrafın servisi hocamızın kulağına gitti. Fotoğrafı görmedi ama kendi halinin farkındaydı. Hastanedeki bir ziyaretin ardından fotoğrafının paylaşılması hocamızı ve ailesini çok üzdü. Bir gecede o resmin 500 binin üzerinde paylaşımı oldu. Bu olay nedeniyle Keskin ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da çok üzüldü. Hukuki bir girişim düşünüyoruz. Gerçi eğer hocamız yaşasaydı, hümanist biri olduğu için 'yaptığıyla, ettiğiyle kalsın' derdi. O halini sevenlerinin görmesini istememişti. Basın saygı gösterdi ama o saygı göstermedi. Bizim konuğumuz Adnan Keskin'di, o konuğumuz değildi. Hocamızın son üzüldüğü olay bu oldu.''

 

İlgili haberler için tıklayınız:

 

Neşet Ertaş

Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne Hanım'ın ilk çocuğu olarak Orta Anadolu bozkırlarının tam göbeğinde 1938'de Kırtıllar'da dünyaya geldi. Türk ozan Ertaş, Abdal müzisyen olarak da tarif edilir. Bozkırın Tezenesi olarak da bilinir. Kırşehir Abdal'larındandır..

Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı.

Annesinin vefatından sonra Orta Anadolu Türkmen/Abdal Müziği geleneğinin bilinen en güçlü temsilcilerinden biri ve en büyük bozlak ustası babası Muharrem Ertaş ile yöredeki düğünlerde saz çalıp, türkü söylemeye başlayan Ertaş'ın etkilendiği tek kişi babası Muharrem Ertaş oldu.

Ertaş, 14 yaşında İstanbul'a giderek babasına ait ''Neden Garip Garip Ötersin Bülbül'' türküsünün adını verdiği ilk plağını çıkardı. Çok beğenilen bu plağı, diğer plak, kaset ve konserler takip etti.

İstanbul'da 2 yıl yaşayan Ertaş, daha sonra Ankara'ya yerleşti. Gazinolarda çalışan ozan, sağlık sorunları nedeniyle 1979'da Almanya'ya gitmek zorunda kaldı.
Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı 23 yıl Almanya'da kalan büyük ozan, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle Türkiye'deki sahne hayatına geri döndü.

Çok sayıda ünlü onun türkülerini seslendirdi

Yıllar önce ''Kırşehirli Mahalli Sanatçı'' olarak bilinen Neşet Ertaş, türküleri, saz çalışı, sazının göğsünü adeta darbuka gibi kullanışı ile büyük beğeni topladı. Her yaştan dinleyene ulaşan Ertaş, samimi haliyle de gönüllerde taht kurdu.

Ertaş'ın çok sayıdaki türküsü Barış Manço, Cem Karaca, Selda Bağcan, Zeki Müren başta olmak üzere pek çok ünlü isim tarafından da seslendirildi. Son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle İzmir ve İstanbul'da tedavi gören, çeşitli operasyonlar geçiren Ertaş, bir süre önce Medical Park İzmir Hastanesi'ne kaldırılmıştı.

Ertaş'ı tedavisi süresince eşi Seyhan, çocukları Döne, Canan ve Hüseyin Ertaş yalnız bırakmadı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler