Bu da estetik açılımı

Doç. Dr. Erdem Tezel’e göre insanların estetik ameliyatlara talebi hızla artıyor. Şu an en popüler talep “yorgun gözüküyorum, yüzümü düzeltin” isteği. Bu ihtiyacın nedenleri ise farklı. Mutlu görünmek, moralli olmak, aynaya bakmaktan çekinmemek, sevilen biri olmak hatta daha iyi bir işe sahip olmak...

Bu da estetik açılımı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.09.2009 - 16:47

Türkiye’ye endoskopik tüm yüz estetiğini getiren Doç. Dr. Erdem Tezel’in tıp litaretürüne geçmiş farklı yöntemleri var. Tezel, bu yöntemlerle izsiz ameliyatlar yaptığını ve sonuçların doğalı çok daha rahat yakaladığını söylüyor. Hem artık estetik isteyenler de çok daha bilinçli ve kararlı. Talepler gittikçe farklılaşıyor. Şu an en popüler olanı “yorgun gözüküyorum, yüzümü düzeltin” isteği. Bu isteği doğuran nedenler farklı; mutlu görünmek, moralli olmak, aynaya bakmaktan çekinmemek, sevilen biri olmak hatta daha iyi bir işe sahip olmak... Tezel, estetiğin toplum içindeki “yadırganan” anlamının da silindiği görüşünde. Artık herkes estetiği aklından geçiriyor. Bunun bir nedeni de ifadesiz, boş bakan ya da donuk yüzlerin yaratıldığı estetik ameliyatların geride kalması. Tezel’e göre estetik o yüzden bir sanat. Ama sanatını herkese vermiyor, çünkü inanmadığı bir ameliyatı bugüne kadar hiç yapmamış. Yüz ifadesine bu denli anlam yüklemenin de çok doğru olmadığını biliyor ama bu büyük bir pazar. “Hasta böyle istedi, yaptım” diye bir şey yok. Kısacası çok fazla “hayır” dedim” diyor, “Parasıyla değil mi?” diyenlere de cevabı net “hayır değil”. İddialı da; “ameliyat olduğu herkes tarafından anlaşılan kişi benim hastam değildir!”

- Estetik ameliyatlara talep şu aralar nasıl?

- Tuhaf bir şekilde son dönemde insanlar ne istediklerini çok iyi biliyor. Mesela “burun kemiğime dokunmadan burnumu düzeltin. Kemerimden memnunum yalnızca ucunu istiyorum, ucu kalkarsa kemer görünmez” diyebiliyor. Ayna karşısında deneyip gelenler de var. Bu şekilde az da olsa sonuçlarını test etmiş oluyorlar.

 

Gençlerin talebi arttı

- Sizin de tıp literatürüne geçmiş bir yönteminiz var; “izsiz kıkırdak tespiti yöntemi”. Bu duyuldu ve yaygınlaştı. Anlayabileceğimiz şekliyle nedir bu?

- Bu yöntem burunda doğalı çok net yakalıyor. Literatüre ismimle geçmiş durumda. Buna talep çok fazla. Ama bir kısmında kemiğe elbette müdahale edilebiliyor. Aslında biz taleplere dönmeliyiz. Çünkü artık istekler de değişti. Yani en çok gelen talepler arasında “yorgun gözüküyorum, yüzümü düzeltin” isteği var. Özellikle gençler bundan mustarip. İşin kötü tarafı “estetik” kelimesinin toplumdaki kötü anlamı. Yani “yüz gerdirme” denince ne kadar olumlu bir düşünce geliyor aklınıza bir sorgulayın. Zaten göz önünde olan çok yanlış işler yüzünden insanların önyargıları çok güçlü. Öyle ki gençleşmek isteyen yapamıyor, yaşlanmak isteyen de doğal yaşlanamıyor. Artık endoskopik yüz, orta yüz estetiği var. Ben de 2000 yılından bu yana uygulamaya başladım ve bunu tanıtmak için çok emek harcadım. Bu klasik yüz germe operasyonlarından çok farklı. İlk başlarda plastik cerrahlar da buna uzak durdu. Ama şimdi çok kabul görüyor.

- Estetik ameliyatlarda en çok sıkıntı duyulan şey doğallık ve ifade kaybı. Yani etrafımızı zombiler sarmış gibi bir durum var. Evet, belki de bahsettikleriniz popüler kültürde görmeye alışkın olduğumuz isimler.

- Yüz estetiğiyle ifadesizlik, anlamsızlık, boş bakış ya da sürekli kızgın yüzler yaratıldı. Botoks buna neden oldu. Ama tek suçlu o değil. Çünkü insanlar bir tek şeyi biliyorlar ve onu her yere uyguluyorlar. Ellerinden gelen bu. Amerikalıların bir sözü var; “eğer bir insanın elindeki tek alet çekiç ise her şey ona çivi gibi gözükür.” Sonuç ortada.

- Çözümünüz nedir?

- Bir kere hasta birtakım şikâyetlerle gelir, onu çok iyi anlamak gerekir. Müdahale alanı özellikle yüz ise işin boyutu daha da ciddidir. Çünkü yüz kimlik demek. Verebileceklerinizle hastanın anladığı çok net olmalı. Ben çok fazla fotoğraf gösteririm, yaptığım operasyonlar, hatta videoları... Zira estetik bir sanat, bakış açısı ve görüş gerektirir. Çünkü bir matematik problemi, tümör ameliyatı hiç değil. Öncelikle üç boyutlu düşünmek gerekli. Bizim işimiz estetik ama bir yandan da başkalarının hatalarını düzeltme işi.

 

Mutlu ve güçlü bir ifade

- “Yorgun gözüküyorum, yüzümü düzeltin” isteği dediniz. Yani mutlu yüzler mi yaratıyorsunuz?

Yüzünde yorgunluk ifadesi olanlar çok. Şehir yaşamı, stres insanların yüzüne yansıyor. Hatta bazı insanlar doğuştan yorgun ve üzgün, ifadeleri böyle. Beden yorulunca göz kenarları aşağı iner, moral bozulunca yüz tutunamaz. Yanaklar sarkar, ağız kenarları aşağı bakar. Tüm bunlar mutsuz, isteksiz ve umutsuz bir ifade yaratır. Ama genç yaşlarda buna müdahale etmek mümkün. Endoskopik yüz estetiği ile mutlu ve güçlü bir ifadeyi çok rahat yakalayabiliyoruz. Olay bir ifade değişikliği ama ifadesizlik değil. Yani donuk bakışlar, anlamsız yüzler çıkmıyor karşımıza. Yani mimikler silinmez. Zaten gençleştirme operasyonlarında hastaların gençlik dönem fotoğraflarından yola çıkarım. Elbette “başka biri olma” derdi farklı bir şey, gençliğine dönmek istemek ayrı.

 

Photoshop cerrahı değilim

- Fiyatlar nasıl?

- Ben hastayı ayna karşısına alıp neler yapacağımı gösteriyorum. Elleriyle deniyoruz. Ne istediklerini ve ne verebileceğimi söylüyorum. Bilgisayarda, fotoğraf üzerinden “böyle olacaksınız” demek ise çok tehlikeli. Bu gerçeği gösteremez. Ben photoshop cerrahı değilim. İşte o yüzden de standart fiyatlardan bahsetmek mümkün değil. Çünkü her hastaya aynı ameliyatı yapmıyorum. Hem iddialıyım da; ameliyat olduğu herkes tarafından anlaşılan kişi benim hastam değildir.

- Estetik ameliyatlardaki ön yargının artık kırıldığını düşünüyor musunuz?

- Estetik iyi yapıldığında insanları mutlu ediyor. Siz iyi bir operasyon geçirdiyseniz ikinciyi de istersiniz, üçüncüyü de. Etrafınıza da bunu bulaştırırsınız. Hem zaten bu utanılacak bir şey değil. Artık karıkoca birlikte ameliyat oluyor. Çevrenize bakın elbette birileri vardır.

- Daha iyi bir iş için bıçak altına yatanlar da var.

- Evet, kesinlikle öyle. İnsanlar işlerinde de daha iyi konuma gelmek için yüz estetiği yaptırıyorlar. Çünkü yüz artık sermaye demek. Bu güzel olmak anlamına gelmiyor. İnsanlara enerji vermekten, sempatik ve pozitif iletişim kurmaktan bahsediyorum. Ben mutluluğun bulaşıcı olduğunu düşünüyorum, buna inanmak gerekli.

 

Parasıyla değil mi? “Hayır değil”...

- “Yüz ifadesine” bu kadar çok anlam yüklemek doğru mu?

- Elbette görüntü her şey değil ama biz insanları değerlendirirken buna çok dikkat ediyoruz. Biri bir şeyi söylerken itici, diğeri sempatik olabiliyor. Bu, ifadesiyle ilgili bir durum.

O yüzden mutlu, dinç ve sağlıklı bir ifade önemli.

- Hastanızın her istediğini yapıyor musunuz?

- Bir kere gelen hastanın hazır olduğuna inanmam gerekli. İnanmazsam yapmıyorum. Ben hastayı o da beni tanıyor zamanla. Gösterdiğim resimlerle onun tepkilerini ve fikirlerini alıyorum. İsteklerini anlayıp, biraz da yönlendirip ortak bir noktaya varıyoruz. Sonuçta bizim işimiz, imzamız, insanların yüzlerinde. Ne olursa olsun estetik bir imzadır hekim için. “Hasta böyle istedi, böyle yaptım” diye bir şey yok. Kısacası çok fazla “hayır” dedim.

- “Parasıyla değil mi?” diyen de vardır elbette.

- Sırf o yüzden borca girmem. Peşin param yoksa alışveriş yapmam, çünkü para bazen baskı yapar. Yanlış kararlar vermenize neden olabilir. Hastanın isteklerine boyun eğmek zorunda kalabilirsiniz. “Belki” derseniz o yola girersiniz. Parasıyla değil mi? “Hayır değil”.


Fotoğraf: Mehmet Turgut


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler