Bu sergide 'estetik' var!

Estetik Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Dr. Güncel Öztürk plastik cerrahiyle plastik sanatları sergide buluşturdu.

Yayınlanma: 05.10.2012 - 12:53
Abone Ol google-news

Estetik Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Dr. Güncel Öztürk’ün plastik cerrahiyle plastik sanatları buluşturduğu sergisi Fulya Acıbadem’de izleyiciyle buluştu. Sanata ‘estetik’ dokunuşu izlediğimiz, heykel ve resimden oluşan karma sergide yüz, burun ve vücut figürleri yer alıyor.

Güncel Öztürk estetik ve plastik cerrahi mesleğini “estetik cerrahi sanatı” olarak tanımlıyor. Sonra da farkı şöyle özetliyor: “Plastik değerleri bir canlı  model üzerinde uygulamak, canlı modelden heykel yapmaya benzer. Aradaki fark heykeltraşların yaptığı heykeller cansız sanat eserleridir. Plastik cerrahların yaptığı da canlı sanattır. Kendimi insanların gülen yüzünü geleceğe taşıyan estetik cerrahi heykeltraşı olarak tanımlıyorum.”

Güncel Öztürk’e soruyoruz:

- İşlerinizin çoğunda malzeme olarak mineyi kullanmışınız. Alışık olmadığımız bir malzeme. Mineyi tercih etme nedeniniz nedir?


Mine, değişik bir malzeme Hollanda’dan geliyor. Camdan daha sağlam, daha fazla ışığı içinde toplayan, görsel ve şeffaf bir madde. Sanayide de kullanılıyor. Malzemede önemli olan verdiği formdur. Bronz, ahşap veya taştan heykel yaptığınızda içten görünüm elde edemiyorsunuz. Mineyle yapınca içten görünüşte sağlayabiliyorsunuz. İç ruhu da yansıtıyor sanki. Figür farklılığı elde edebiliyor, değişik renk oyunları yakalayabiliyorsunuz. Bu malzeme, bana, içten, samimi ve sıcak geliyor.

- Plastik cerrah olmanızdaki büyük etken plastik sanatlara olan ilginiz mi yoksa tam tersi mi?

Aslında Güzel Sanatlar Fakültesi’ne hazırlanıyordum. Babam heykeltraş olduğu için zaten sanatla içli dışlıydım. Normal olarak evde de genelde sanat konuşulurdu. Üniversite sınav sonucum iyi gelince tıp fakültesini yazdım. Türkiye’de sanatla uğraşmanın zor olduğunu daha doğrusu sanatla maddi geçimin zor olduğunu biliyordum çünkü ama aklım ve ruhum hep güzel sanatlarda kaldı.

Tıp fakültesinde okudum ama kendime heykel sanatıyla hobi olarak değil iş olarak uğraşacağım diye bir yol çizdim. Hal böyle olunca tıp okurken de plastik sanatlara yakın olan estetik ve plastik cerrahiyi seçtim. Adı üstünde estetik ve plastik kavramlarını kullanıyor… Sanatsal kavramları kullandığı için yaptığımız iş sanatla çok ilgili. Sonuçta insanın görsel karakterine müdahale ediyoruz.

- Günümüz estetik algısı nasıl?



Medya ve görsel basın çok etkiliyor. Kadınlarda erkeksi ve sıfır bedene, erkeklerde ise feminen görüntüye kayış oldu. Buna rağmen içgüdüsel olarak Roma dönemi heykel tasvirlerindeki erkek ve kadın figürlerinden hoşlanıyoruz. Yani vücut ve yüzdeki estetik görsel algıda çok değişiklik olmadı.

- Sizin estetik algınız ne?

Estetik sadece yüz ve vücut hatlarının orantılı, dengeli ve altın orana uyumu ile değil, ses tonuyla, mimikleriyle, gülümsemesiyle gibi bir bütün olmalı. Evet, ilk görsel görüntü de güzellik önemli. Yalnız insanda ilk 10 dakikalık zaman diliminde bu görselliğe takılırsınız.

Estetik görsel bir yüzde gözler ve dudaklar ön planda olmalı. Güzel ve ışıltılı bir bakış insanı etkiler. Ayrıca soyut güzellik ve estetik vardır bir de, sevgi gibi..

- Sergideki pek çok burun figürü büyük… Yoksa, hastalarınızdan gördüğünüz burun formları mı ilham verdi?

Estetik, plastik cerrahi mesleğimin gereği insanın vücut ve yüz yapısıyla çok içli dışlıyım o yüzden insan soyutlaması üzerine çalışıyorum.

- Soruyu şöyle genelleyelim öyleyse. Heykellerinizin formunu hastalarınızdan aldığınız gözlem mi belirliyor yoksa tamamen duygusal mı…


Çocukluğumdan beri sanat dünyasının içerisindeyim, ulusal ve uluslararası sergiler, sanat galerileri, müzeler gibi.. sonuçta bu da bende bir estetik görsel bir algı gelişmesine ek yardımcı oldu. Resim ve heykel çalışmalarımda canlı anatomisini farklılaştırarak soyutlamaya çalıştım. Portre ve figür çalışmalarımda, ışığın derinliklerinde görüntü farklılıkları elde ettim. Buda bana heyecan verdi. Resimlerimdeki soyut figürler heykellerime yansıdı, heykellerimdeki soyut figürlerde resimlerime yansıdı. Yüz soyutlamalarında burun ve vücut etütleri gibi şekiller elde ettim.

- Peki heykellerinize estetik yapıyor musunuz?

Klasik heykel sanatında estetiği yakalamaya çalışıyorum çünkü görsel olmayan bir görüntüyü sevmiyorum. Klasik heykel sanatı olsun veya soyut heykel sanatı olsun benim için estetik görsel kavramı çok önemli.

- Mükemmeli mi arıyorsunuz?

Estetik plastik görüntüdeki mükemmeli yakalamaya çalışıyorum..

- Sanatçılar yaratıyor sizse olan üzerinden çalışıyorsunuz. Sizce plastik sanatlarla plastik cerrahinin en benzer tarafı ne?


Ben estetik ve plastik cerrahi mesleğimi, estetik cerrahi sanatı olarak görüyorum. Çünkü günümüzdeki modern insanlar vücuttaki istenmeyen fazlalıkları (yağlar, sarkık ve çatlak deriler) aldırarak veya dolgu yaptırarak görsel plastik değerlere ulaştılar. Her vücudun kendi yapısına göre doğal şekillendirmeler verilmektedir. Operasyondan önce vücut ölçülerin doğallığına göre, plastik değerlerin çözümleri yapılır. Vücuda estetik sanat görünümü kazandırılır. Plastik değerleri bir canlı  model üzerinde uygulamak, canlı modelden heykel yapmaya benzer. Aradaki fark heykeltraşların yaptığı heykeller cansız sanat eserleridir. Plastik cerrahların yaptığı da canlı sanattır. Kendimi insanların gülen yüzünü geleceğe taşıyan estetik cerrahi heykeltraşı olarak tanımlıyorum.

- Heykel yaparken plastik cerrahide kullandığınız malzemelerden faydalanıyor musunuz?

Heykel plastik sanatında ve plastik cerrahisinde kullandığımız malzemelerin bir kısmı birbirine çok benzer. Çünkü ikisinde de fazlalıkları atarak bazen de ekleyerek bir bütün forma ulaşıyorum. Heykel yaparken, plastik cerrahi operasyonundaki gibi aynı heyecana ve görsel estetiğe önem veriyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler