'Bunlar kavgayla çekişmeyle meşgul'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Hükümet olarak birçok çalışma yaptıklarını, bunları bazı kişilerin anlayamayacağını belirterek, ''Bunlar kavgayla, çekişmeyle meşgul. Karşılarına din diye laikliği oturtmuşlar. Laikliğin L'sine laf söyletmemekle meşgul. Başka hiçbir şeylere kafaları basmıyor'' dedi.

'Bunlar kavgayla çekişmeyle meşgul'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.11.2010 - 16:13

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa Pazarcılar Odası'nda düzenlenen AKP Manisa İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, 40 yıl öncenin, 60-70 sene öncenin devletçi görüşleriyle, tepeden bakan totaliter düşünceyle Türkiye'de artık hiç kimseden oy alınamayacağını söyledi. Değişimin, toplum hayatıyla eşdeğer olduğunu, bunu da AKP'nin başardığını anlatan Arınç, şöyle konuştu: ''Bunların aklı almaz. Bunlar kavgayla, çekişmeyle meşgul. Karşılarına din diye laikliği oturtmuşlar. Laikliğin L'sine laf söyletmemekle meşgul. Başka hiçbir şeylere kafaları basmıyor. Birbirlerini bununla itham ediyorlar. Bununla suçlamaya kalkıyorlar. Oysa laiklik, gerçek anlamda laiklik, din ve vicdan özgürlüğü. Herkes inanır veya inanmaz. İnanmayana kızmak, inananı yükseğe çıkarmak değil. Herkese devletin eşit gözle bakması. Devletin herkesin inancına uygun ibadet etmesi için özgürlük ortamını sağlaması. Başını örtmeyenlere de örtenlere de ''şöyle açacaksın böyle örteceksin' demez devlet. Laik devlet ikisine de saygı duyar. 'Buradan yaparsan iyi, böyle yaparsan kötü' diye tarifler içinde olmaz laik devlet. Kılık kıyafetle uğraşmaz. Kemal Bey, karşısındakini bununla suçluyor. Diyor ki 'artık her gün laikliği konuşmanın da tadı kaçtı. Biraz da sosyal devlet olmaya bakalım.' Önder Bey yani karşısındaki zat 'olmaz' diyor. 'Buna laf söyletmeyiz.' Kavgalarına bakın. Birilerini diktatörlükle suçluyorlar. Öbürü onu koltuğuna yapışmakla suçluyor. Beriki ihanetle suçluyor. Kavga ediyorlar. Değişime direnmek bir partide çatırtılara yol açıyor.''

'Her doğan gün, yeni bir gün'

Bakan Arınç, AKP ile Türk siyasetinin yeniden dizayn edildiğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Hiçbirisi AK Parti gibi bu memlekete, bu dönüşüm hızıyla hizmet edemeyecek. Görüyorsunuz, AK Parti çıktıktan sonra Türk siyaseti yeniden dizayn edildi. Herkes buna uymak zorunda. Statükocu olanlar kaybediyorlar ama değişimden yana olanlar kazanıyorlar. Hayat böyledir. Mevlana hazretleri çok güzel söylemiş; 'Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lazım.' Her doğan gün, yeni bir gün. Bugün de söyleyecek sözü, mesajı, görüşü olan insan kazanır.''

Hala 30-40 sene evvelinin, 60-70 sene öncenin devletçi görüşleriyle, yukarıdan bakan, tepeden bakan, totaliter düşüncelerle Türkiye'de artık hiç kimseden oy alınamayacağını, hiç kimseden aferin bulunamayacağını anlatan Arınç, şunları söyledi: ''Bakın, Kemal bey diyor ki 'Partimizde korku imparatorluğu vardı biz bunu yıktık.' AK Parti'de korku imparatorluğu yok. Sevginin hakimiyeti var, kardeşlik var, dostluk var. Hayırda, güzelde, millete hizmet etmekte yarışmak var. Hiç biriniz korku içinde değilsiniz. Hepinizin yüzü aydınlık. Hepiniz birbirinize kardeşçe, dostça bakıyorsunuz. Allah, AK Parti'deki bu güzellikleri başkalarına da nasip etsin.''

 

'Kongre merkezine ihtiyaç var'

Arınç, bu toplantıyı Manisa'da yapacak başka bir yerin olmadığını, kentte kongre merkezine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. 12 Eylül'de yapılan referandumda Manisa'da ''yüzde 49.9 evet'', ''yüzde 50.1 hayır'' sonucu çıktığını hatırlatan Arınç, ''hayır'' oylarının 3-5 bin daha fazla olduğunu, tehditler, ağır sözler, iftiralara rağmen başarılı bir sonuç aldıklarını kaydetti. ''Hayır'' oyu kullananlara ters bakmadıklarını, bu kişileri kötülemeyi akıllarından geçirmediklerini belirten Arınç, ''Birilerinin aksine onların da haklarını kullandığına inanıyorum'' dedi.

42 kilometrelik bir maraton koşusunun adımla başladığını, bazı şeylerin tesirinin hemen, bazılarının yıllar sonra görülebileceğini belirten Arınç şöyle konuştu: ''Yaptığımız iş 26 maddenin, Anayasanın en can alıcı noktalarını, önemli noktalarını halkımızın lehine değiştirmektir. Yarın yeni nesiller sizin yaptığınız bu hayırlı çalışmayı her zaman takdirle, teşekkürle anacaklardır. Çocuklarımız, torunlarımız Türkiye büyüdükçe geliştikçe, insanımız kendi kimliğini rahatlıkla ifade ettikçe, 12 Eylülde atılan adımın ne kadar bereketli, güçlü olduğunu bir kez daha görecek. Ve onu parlamentoda gerçekleştiren milletvekili kardeşlerime ve işi bitiren, tam onikiden vuran 20 milyondan fazla evet oyunun her birine büyük teşekkür edecek.''
 

'AK Parti'nin aile fotoğrafı sevildi'

Bakan Arınç, değişimin çok güçlü olduğunu, değişime ayak uyduramayanların ''Yuvarlanıp gideceğini, güçsüzleşeceğini, etkisizleşeceğini'' dile getirerek, şunları söyledi: ''Hayat mobildir, hareketlidir. Duvarda bir resim var Büyük Atatürk'e bir şey demeyeyim. Tayyip Erdoğan'a bakın. Bu resim kaldığı müddetçe, hep şu tarafa doğru bakıyor gibidir. Hareketsiz fotoğraf. Ama siz bazen elinizi böyle yapıyor, bazen arkaya dönüyorsunuz, siz hareketlisiniz. Biz hareketsiz fotoğraflardan değil hareketli videolardan hayatı takip ediyoruz. AK Parti kendisini yenileyen, değişim ve dönüşümün gücüne inanan bir parti olarak bundan 8-9 yıl önce kuruldu. Kurulduğumuz gün bütün Türkiye bizi kucakladı, bağrına bastı. 'Sizi beğendik size güveniyoruz' dediler. 'Sizin aile fotoğrafınızı çok sevdik' dediler. Çünkü onlar yıllarca 'aile fotoğrafı' adı altında, hırsızların bir araya geldiğini görmüşlerdi. 'AK Parti aile fotoğrafı'nda hep dürüst, namuslu, memleketini seven insanlar gördüler.''

'Yüzde 70'ler hayal değil'

Arınç, AKP'nin 9 sene önceden daha da güçlü olduğunu, yüzde 47'leri hafızasının almadığını, şimdi aklı başında kalem erbabı köşe yazarlarının AKP'nin yüzde 50'nin üstünde oy alacağını söylediğini, hatta bazılarının yüzde 70'lerden bahsettiğini kaydetti.
Televizyonu açtığında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın afetzede konutlarının teslim törenine katıldığını gördüğünü, Başbakan'ın daha birkaç gün önce Kosova'dayken oradan başka bir yere geçtiğini, İstanbul'da, Ankara'da çeşitli etkinliklerin ardından buraya geçtiğini, yüzde 50'leri 70'leri telaffuz ettiren şeyin böyle çalışma, gayret ve aşk olduğunu ifade eden Arınç, ''Milletin efendisi değiliz milletin hizmetkarıyız'' diye konuştu. Partisinin sosyal devlet adına çok güzel şeyler yaptığını, eskiden doktor yüzü göremediklerini, 6 ay sonraya ameliyat gününün verildiğini, ilaç kuyruklarının bulunduğunu anlatan Arınç, sağlık reformunu gerçekleştirmenin AKP'ye nasip olduğunu ifade ederek ''Bu büyük bir devrimdir. Bunu AK Parti başardı'' dedi.

'Konya şimdi git-gel 2,5 saat'

Bakan Arınç, insanların artık rahatlıkla uçağa binebildiğini, saatte 257 kilometre hız yapan hızlı trene sahip olduklarını, Eskişehir-Ankara arasındaki hattın 1 yıldır kullanıldığını, 17 Aralıkta Konya-Ankara hattının hizmete açılacağını anlatarak şöyle konuştu: ''Ben 20 sene önce Fransa'da görmüştüm. Paris'ten Lyon'a hızlı tren saatte 220 kilometre yol yapıyor. 450 kilometre Paris-Lyon 2 saatte gittik. Memleketime baktım üzüldüm ve utandım. Fransa'ya baktım ne kadar ileriye gitmişler dedim. 7 sene önce Japonya'ya gittim. Saatte 330 kilometre hız yapan trenleri var. Siz içinde fark etmiyorsunuz bile. 'Benim niye ülkemde yok?' dedim. Hani 'Demiryollarıyla ördük bu memleketi dört baştan, beş baştan' diye marşlar var bu ülkede. Evet senin demiryollarında Alaşehir'e 1.5 saatte, Soma'ya 2 saatte dıgıdık dıgıdık gidiyorsun. Şimdi ne yaptık? Konya başlıyor şimdi. Ankara'da meşhur sözdür 'Git-gel Konya 6 saat' derler. Gidiş 3 saat geliş 3 saat. Şimdi hızlı tren 17 Aralıkta hizmete başlıyor. Şebi Aruz'a Konya'ya sürat treniyle gideceğiz. Saatte 260 kilometre. 1 saat 15 dakika. Şimdi git gel 2,5 saat. Devrim budur.''

'Adam inandı mı tekeden süt çıkarır'

Bir taraftan İstanbul, bir taraftan İzmir, bir yandan Yozgat-Sivas istikametinde hızlı tren çalışmasının yapıldığını kaydeden Arınç, şöyle devam etti: ''Nereden bulursun bu kadar parayı bu işleri yaparsın kardeşim. Adam inandı mı tekeden süt çıkarır. Yeter ki işini iyi bil, inan buna. Gebze-İzmir otobanı inşaatı başlıyor. İstanbul-İzmir'i 3.5 saate düşürüyoruz. Zaten her tarafı bölünmüş yol yapmıştık. Şimdi az geldi otoban ve asma köprüyle Körfezi Geçiş Projesi yapıyoruz. Aklınız varsa bu işler yapılıyor. Aklı var AK Parti'nin. Yap-İşlet-Devret metoduyla bütün havalimanlarını yeniledik. Yüksek hızlı trenler yapıyoruz. Bu işler akıl etmekle olur. Boğaz köprüsüne karşı çıkan eski solcuların kulağı çınlasın. Aklı 80 sene öncesinde kalmış. Hiç değişmemiş. Hiç aklı bu duvardan ötesini görmüyor. Türkiye'nin geliştiğinin farkında değil. İkincisi oldu, 3'üncüsü olacak. Şimdi onlar yetmediği için boğazın altından hem tren geçecek hem karayolu şeklinde tüp geçit yapıyoruz. Bunların aklı bunu almaz. Bunlar kavgayla çekişmeyle meşgul.''

'Mağlup olan çekilmenin erdemini bilmeli'

Cumhuriyetin 100. yılında dünya ekonomileri içinde Türkiye'nin ilk sıralarda yer almasını, fert başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmayı iddia ettiklerini, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, seçimlerde partisinin 2. olması halinde siyaseti bırakma teklifinde bulunduğunu ve bu teklifi diğer siyasi liderlere de getirdiğini ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Çünkü bir genel başkan 40 defa mağlup olmasına, seçimde rezil, perişan olmasına rağmen hala 'Ben burada kalacağım' diye iddia etmemeli. Çekilmenin, istifa etmenin yolunu, erdemini bilmeli. Başbakan bunu desteksiz söylemiyor. 'Benim partim birinci parti olacak' diyor. 'Eğer benim partim 2. parti olursa ben siyaseti başka bir arkadaşıma bırakırım, kendimi başarısız kabul ederim'. Bu batıdaki demokrasinin güzel örneklerinden biridir. Bunu zamanında Baykal'a teklif etti, 'Beni ilgilendirmez' dedi. Bahçeli'ye döndü, duymazdan geldi. Bugün yaptıkları da odur. Hiçbirinin birinci parti olma iddiası yok. Hatta ikinci parti olması bile şüpheli olduğu için böyle bir teklifi duyacak noktada değiller. Bugün bizim iddiamız budur. Biz tek başına iktidarız. Türkiye böyle bir dönem görmedi. Ve hizmet üstüne hizmet yapıyoruz, başaracağız. Başarısız olduğumuz zaman da hepimiz bulunduğumuz noktaları daha başarılı kardeşlerimize her zaman teklif edecek bir noktadayız.''

Hükümetin Manisa'da yaptığı çalışmalara da değinen Arınç, Sabuncubeli'ne 2.5 kilometrelik bir tünel yapılacağını, Manisa-İzmir arasında tünel yoluyla bağlantı kurulacağını, önümüzdeki aylarda kazma vurulacak çalışmanın 70 milyon liraya mal olacağını kaydetti. Arınç, devletçiliğin artık ekonomiden çıktığını, bazı lokal sıkıntıların giderileceğini, vergi ve prim borçları ve bazı alanlardaki borçların yeniden yapılandırılmasıyla milyonlarca insanın nefes alacağını, istihdamı artırıcı yeni çalışmalar yaptıklarını anlattı.

'MHP'nin baraj sorunu var'

Milletin hiçbir zaman kendilerini yolda bırakmadığını, 12 Eylül'deki Anayasa değişikliği referandumunda ''her şeye rağmen'' yüzde 58 evet oyu çıktığını dile getiren Bülent Arınç, şunları söyledi: ''CHP'nin genel başkanı ne kadar 'Hayır' derse desin, MHP'nin genel başkanı ne kadar 'Hayır' derse desin emin olun o partilerin tabanlarından 'Evet' oyu verecekler var. CHP'den yüzde 10'a yakın yüzde 6.5-7-8'ler seviyesinde, MHP'den yüzde 30'lar seviyesinde 'Evet' oyu çıktı. Bu bizim öngörümüzdür. Biz MHP'li arkadaşlarımızı tanımaz mıyız? 1980'li yıllardan bu yana pek çok şeyi paylaştığımız insanların hangi duygu ve düşünceler içinde olduğunu görmez miyiz? Sayın Bahçeli yanıldı. Kendi partisini, kendi tabanını tanımamazlıktan geldi. Geçmişte çile çekmiş insanlara hakaret etti, onlara 'Asalaklar, müsveddeler' dedi.''

O dönemde MHP'li milletvekillerinin de her yerde ''Evet oyu verelim'' diyenleri en büyük hakaretlerle suçladığını ifade eden Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: ''Onlar da bunu yapanlara çok güzel ders verdi. Bağımsız ülkücü kardeşlerimi candan kutluyorum. Bütün anketler MHP'nin baraj sorunu olduğunu gösteriyor. Türkiye gerçeklerini tanımazsanız kendi tabanınıza yabancı kalırsanız geçmişte olduğu gibi barajın altında kalabilirsiniz. Kızdığı, bağırdığı hakaret ettiği insanlara, mektup yazıp 'Gelin el ele tekrar yola çıkalım' diyorlar. O onların takdiridir. Ayakta duran, yolunu iyi bilen, hedefini iyi seçen bir AK Parti var. Sokağa çıktığımızda köye gittiğimizde binlerce, milyonlarca insan AK Partinin bu doğrularını paylaşmak istiyor. Siz kollarınızı onlara açın. Hangi partide olursa olsun onlara hizmetleri anlatın. AK Parti'nin neler yapacağını söyleyin. Önümüzde 6 ay kaldı. Seçimin havası ocaktan sonra kendisini iyice ortaya koyar. Biz her gün hizmetlerimizi anlatacak, herkese sempatiyle güzelliklerin hizmetlerin artmasını ortaya koyacak çalışma yapmalıyız. Yapmalıyız ki yüzde 50'leri 70'leri telaffuz edenleri mahcup etmeyelim ve inşallah AK Parti'nin 3. dönem tek başına iktidarını yeniden milletimizin önüne koyalım ve ona hizmet edelim.''

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler